Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, suç duyurusu dilekçesini, özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine verdi. Dilekçede, 28 Şubat 1997’de gerçekleştirilen MGK toplantısında alınan kararların ardından, hukuk dışı yapılanmalar tarafından, kurumlara ve sivil siyasete müdahale edildiği kaydedildi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde kurulan “Batı Çalışma Grubu” adlı illegal yapılanmanın, Genelkurmay Karargahında “irtica” ile ilgili brifingler verdiği ifade edilen dilekçede, dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’in de 17 Ocak 1997’de bu brifinglerden birine katıldığı belirtildi.
Millete ihanet suçlaması
Dönemin komutanlarından Orgeneral Çevik Bir’in, Demirel’e, Refahyol hükümetinin “sakıncalı icraatlarını” içeren bir dosya sunduğu iddia edilen dilekçede, Demirel’in de bir çalışma grubu kurarak bu iddialara ilişkin titiz bir çalışma istediği, böylece suça iştirak ettiği savunuldu. Cumhurbaşkanının, Türkiye Cumhuriyeti’nde tartışmasız bir şekilde üstün konumda olduğu belirtilen dilekçede, şunlar kaydedildi:
“Bu üstün konuma rağmen yasa dışı bir oluşumun emir ve komutasında hareket ederek, Demirel’in eylemleri, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedeflemiştir. Tüm bu işlenen suçlara 28 Şubat sürecinde dönemin Cumhurbaşkanı Demirel yardımcı olmuş, hatta bir nevi koordinasyon sağlamıştır. Demirel’in anayasal tanımıyla ‘millete ihanet’ suçunu oluşturan bu eylemleri başta anayasanın 14. maddesi kapsamında olduğundan yasama dokunulmazlığından da yararlanamayacağı düşünülmekte ve bu nedenle gerekli araştırma ve soruşturmanın başlatılması gerekmektedir.”
28 Şubat sürecinin toplumu uzun yıllar baskı altında yaşamaya mahkum ettiği ifade edilen dilekçede, dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’in yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Necdet Seçkinöz, Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Özbilgin, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Başkanı Fahri Öztürk, Cumhurbaşkanı Danışmanı Özhan Üzümcüoğlu, ve Kanunlar Kararlar ve Hukuk İşleri Başkanı Kemalettin Alikaşifoğlu ile dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ve kuvvet komutanları hakkında suç duyurusunda bulundu.