VAN - 15 yıl önce 28 Şubat günü son darbe ya da post modern darbe olarak hayatımıza giren bir süreç olarak yapılan darbe yıldönümü münasebetiyle STK`lardan basın açıklamaları yapılarak bu olay telin edilmeye devam ediliyor.
"28 Şubat Süreci Bir Cadı Avına Dönüştürüldü"
28 Şubat darbesinin yıldönümü münasebetiyle bir basın açıklaması yapan Bem-Bir-Sen Van Şubesi Demokrasiye balans ayarı vermek isteyen askerlerin yaktığı bu ateşe benzin dökerek katkı veren sivillerin ortak girişimiyle yaşanan 28 Şubat`ın, binlerce mağdur oluşturduğunu belirtti. Sendika adına basın açıklamasını okuyan Şube Başkanı Harun Altın siyaseten en büyük mağduru zamanın Başbakanı Necmettin Erbakan olduğunu ve 28 Şubat süreci, aynı zamanda bir cadı avına dönüştürülerek, toplumun her kesiminden mağdur kitlelerin oluşturulduğunu belirtti.
28 Şubat darbesinin yıldönümü münasebetiyle bir basın açıklaması yapan Bem-Bir-Sen Van Şubesi Demokrasiye balans ayarı vermek isteyen askerlerin yaktığı bu ateşe benzin dökerek katkı veren sivillerin ortak girişimiyle yaşanan 28 Şubat`ın, binlerce mağdur oluşturduğunu belirtti. Sendika adına basın açıklamasını okuyan Şube Başkanı Harun Altın siyaseten en büyük mağduru zamanın Başbakanı Necmettin Erbakan olduğunu ve 28 Şubat süreci, aynı zamanda bir cadı avına dönüştürülerek, toplumun her kesiminden mağdur kitlelerin oluşturulduğunu belirtti.
"Askerler Ders Verme Bahanesiyle Okullara Girerek Fişleme Yaptılar"
Kesintisiz eğitimle İmam Hatip Liselerinin orta kısmı kapatılırken çok sayıda Kur`an Kursu da kapanmak zorunda kaldı diyen Altın, "Katsayı uygulamasıyla meslek liseleri ve İmam Hatip Liselerinin önü kesildi. Ülkenin kalifiye eleman ihtiyacı açığa çıktı. Askerler, ders verme bahanesiyle okullara girerek, fişleme çalışmalarını alenen yerine getirdi. Bu ülke insanlarının işletmeleri ve sanayi tesisleri `yeşil sermaye` diyerek ötekileştirildi. Birilerinin milyar dolarlık vurgun yapması sağlanırken, Anadolu işletmelerinin önü kesildi" hatırlatmasında bulundu.
Kesintisiz eğitimle İmam Hatip Liselerinin orta kısmı kapatılırken çok sayıda Kur`an Kursu da kapanmak zorunda kaldı diyen Altın, "Katsayı uygulamasıyla meslek liseleri ve İmam Hatip Liselerinin önü kesildi. Ülkenin kalifiye eleman ihtiyacı açığa çıktı. Askerler, ders verme bahanesiyle okullara girerek, fişleme çalışmalarını alenen yerine getirdi. Bu ülke insanlarının işletmeleri ve sanayi tesisleri `yeşil sermaye` diyerek ötekileştirildi. Birilerinin milyar dolarlık vurgun yapması sağlanırken, Anadolu işletmelerinin önü kesildi" hatırlatmasında bulundu.
"Durumdan Vazife Çıkarmak İçin Pusuya Yatmış Bekleyenler Var"
28 Şubat`ta yaşananların tamamının 12 Eylül askeri darbesinin ürünü olan 82 anayasasının `Cumhuriyeti Koruma ve Kollama` görevini kendinde bulan zinde güçlerinin planı olduğunu savunan Altın "28 şubat Cumhuriyeti, cumhurdan koruma anlayışının bir tezahürüydü. `1000 yıl sürecek denilen 28 Şubat 15 yılda yargıya taşındı` sözleriyle bu sürecin sona erdiği söylenmeye çalışılsa da, gerekli anayasal ve yasal değişiklikler yapılmadığı takdirde tekrar yaşanmasının önünde bir engel bulunmamaktadır. Cumhuriyeti koruma ve kollama görevini askerlere veren maddeyi içinde barındıran darbe ürünü anayasa bir an önce değişmedikçe, durumdan vazife çıkarmak için pusuya yatmış bekleyenlerin olduğu unutulmamalıdır. Bütün kurumların görevinin açıkça belirlendiği, askerin görevinin ülkeyi dış tehditlerden korumak olduğu, kuvvetler ayrılığının net bir şekilde ortaya konduğu, TBMM`nin üstünde bir iradenin olmadığını gösteren yeni anayasa, bir an önce yapılmalıdır" çağrısında bulundu.
28 Şubat`ta yaşananların tamamının 12 Eylül askeri darbesinin ürünü olan 82 anayasasının `Cumhuriyeti Koruma ve Kollama` görevini kendinde bulan zinde güçlerinin planı olduğunu savunan Altın "28 şubat Cumhuriyeti, cumhurdan koruma anlayışının bir tezahürüydü. `1000 yıl sürecek denilen 28 Şubat 15 yılda yargıya taşındı` sözleriyle bu sürecin sona erdiği söylenmeye çalışılsa da, gerekli anayasal ve yasal değişiklikler yapılmadığı takdirde tekrar yaşanmasının önünde bir engel bulunmamaktadır. Cumhuriyeti koruma ve kollama görevini askerlere veren maddeyi içinde barındıran darbe ürünü anayasa bir an önce değişmedikçe, durumdan vazife çıkarmak için pusuya yatmış bekleyenlerin olduğu unutulmamalıdır. Bütün kurumların görevinin açıkça belirlendiği, askerin görevinin ülkeyi dış tehditlerden korumak olduğu, kuvvetler ayrılığının net bir şekilde ortaya konduğu, TBMM`nin üstünde bir iradenin olmadığını gösteren yeni anayasa, bir an önce yapılmalıdır" çağrısında bulundu.
"Bu Süreci Türkiye`ye Yaşatanları Kınıyoruz"
Tam demokratikleşemeyen, temel insan hak ve özgürlüklerinden yana açılımlarını tamamlayamayan Türkiye`nin mağduriyetleri gideremeyeceğini dile getiren Altın, "28 Şubat döneminin oluşturduğu kamusal alan mağduriyeti, başörtüsü yasağı ve o sürecin hayatını kararttığı binlerce kamu çalışanının varlığı bir gerçektir. Bu süreci Türkiye`ye yaşatanları kınıyor, aktörlerinin yargı önünde hesap vermesine yönelik beklentimizi ve yeni 28 Şubatlar yaşanmaması için yapılması gereken demokratikleşme çalışmalarının bir an önce tamamlanması isteğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz" açıklamasında bulundu.
Tam demokratikleşemeyen, temel insan hak ve özgürlüklerinden yana açılımlarını tamamlayamayan Türkiye`nin mağduriyetleri gideremeyeceğini dile getiren Altın, "28 Şubat döneminin oluşturduğu kamusal alan mağduriyeti, başörtüsü yasağı ve o sürecin hayatını kararttığı binlerce kamu çalışanının varlığı bir gerçektir. Bu süreci Türkiye`ye yaşatanları kınıyor, aktörlerinin yargı önünde hesap vermesine yönelik beklentimizi ve yeni 28 Şubatlar yaşanmaması için yapılması gereken demokratikleşme çalışmalarının bir an önce tamamlanması isteğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz" açıklamasında bulundu.
Fikret Özkan - İLKHA