DİYARBAKIR- 28 Şubat post-modern darbesinin yıldönümünü nedeniyle Mazlum Der Diyarbakır Şubesi tarafından yazılı bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada,28 Şubat1997 tarihinde gerçekleşen, dönemin hükümetine el çektiren ve özellikle dindar kesimlere yönelik ciddi zulümlere varan süreç Türkiye siyasi tarihinin darbeleri içinde yerini almış değerlendirilmesi yapıldı.


Darbeciler, 28 Şubat Mağdurlarından Adalet Talep Etmektedir
Açıklamada daha sonra şu ifadeler kaydedildi: "28 Şubat 1997 tarihi Milli Güvenlik kararları ile dindar kesimler ve varlık sahalarına yönelen cunta, din eğitimi veren kurumları, vakıfları, dernekleri büyük oranda kapatmış, mallarına el koymuş, resmi kurumlarda ve TSK bünyesindeki dindar personeli fişleyerek görevden uzaklaştırmış, insanların kılık ve kıyafetleri nedeniyle eğitim ve çalışma hakkına son vermiştir. En nihayetinde ise halkın seçimi ile göreve gelen hükümete el çektirilmiştir. Her darbenin bir mağdur kitlesi bulunmaktadır. 28 Şubat darbesinin mağdurları, bu ülkede yaşayan Müslümanlar olmuştur. Ancak tarih cilvelerle doludur. Bu cilvenin gereği olmalı ki 28 Şubat darbesinin bin yıl süreceği dileği ve kararlığı o gün haykıranlar bu gün mağdurlardan adalet talep etmektedir."


Adalet Bir Herkese Lazım Olacaktır
" Tarih sahnesi sürekli olarak mazlum ve zalimin, güçlü ve güçsüzün, haklı ve haksızın mücadele alanı olmuştur." denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Yine tarih ve güncellik, hiçbir gücün ve zulmün baki olmayacağını net bir şekilde önümüze sermiştir; "Bir dönem hükmedenler, zulmedenler, güçlü olanlar; günün birinde bu gücünü kaybedip hükmedilen, mazlum ve güçsüz bir pozisyona düşebilmektedir. İşte böylesi bir devinim ve diyalektik, içinde büyük ve değişmez tek hakikat şudur: `Adalet bir herkese lazım olacaktır.` Geçmişte halka karşı işlenen bu büyük cürümlerin hukuk ve adalet içerisinde mutlaka bir karşılığı olacaktır ve olmalıdır. Ancak dünün mağdurlarının toplumdaki muhaliflere ve hatta dünün suçlularına karşı pek de adil davranmadıkları, hatta zaman zaman aynı yöntemlere başvurdukları da yüksek ses ile dile getirilir olmuştur."
 
Yapılan yazılı açıklaması son olarak şu ifadeler ile son buldu: "Hakkın ve adaletin yanında olmayı her koşulda hedefleyen bireyler topluluğu olarak, darbelerin sıkıyönetimlerin Ohal`lerin yaşanmadığı bir coğrafyada, hak, adalet ve özgürlüğe dayalı bir düzenin özlemi ile Halka karşı böylesi suçları işleyen tüm cuntacı zihinlerin `adaletin bir gün herkese lazım olacağı şiarı ile` mutlaka mahkûm edilmesi gerektiğini savunmaktadır."
 
Osman İçli-İLKHA