HÜDA PAR Genel Merkezi imzalı bildiride, Katar`a yönelik operasyonun Amerika Başkanı Trump`ın, Suudi Arabistan`ı ziyareti sonrası başlatıldığına dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:
"İşbaşına gelir gelmez İslam`ı ve İslami grupları hedefe koyan, israile ve darbeci Sisi`ye tam destek veren Trump`ın, Suudi Arabistan`ı ziyaret etmesinin ve orada gerçekleştirilen zirvenin ardından, Katar`a yönelik operasyonun düğmesine basılmış olması manidardır.
Önce Körfez Ülkeleri basınında aleyhinde yoğun propaganda yapılan Katar`a, siyasi ve ekonomik operasyonlar yapılmaya başlandı. Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, Libya ve Maldivler Katar ile diplomatik ilişkileri kesme kararı aldıkları gibi hava sahalarını, karasularını ve limanlarını da Katar`a kapattılar. Bulunduğu coğrafi konum ve diğer Arap ülkelerinin de benzer kararlar almaya davet edilmesi göz önünde bulundurulduğunda bu, Katar`ın ablukaya alınması çabasıdır.
Her ne kadar İhvan-ı Müslimin ve HAMAS mensuplarının Katar`da oluşu gerekçe gösterilse de mutedil Müslüman kamuoyu biliyor ki, daha büyük gerekçe, Katar`ın emperyalist merkezlerin planlarına tam olarak hizmet etmemesi, İslam ümmeti içinde çıkarılmak istenen devletler düzeyindeki Şii-Sünni çatışmasında zorlandığı cephede Suudi ve diğer Körfez ülkeleri gibi bir aktör olmaması, Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olması ve İran konusundaki dengeli tavrıdır.
Bütün bunlar Katar`ın, İslam dünyasında ABD-israilin oluşturduğu emperyalist denklemin dışına çıkması anlamına geldiğinden, emperyalist dünya Katar`ı İslam dünyasındaki işbirlikçileri eli ile cezalandırıyor.
Katar`a yönelik bu operasyon, Mısır`da meşru hükümete yapılan darbe ve Türkiye`deki 15 Temmuz darbe girişiminden bağımsız değildir. Darbeler ve operasyonlarla dizayn edilmek istenen İslam Ülkelerine yönelik emperyalist planın bir parçasıdır.
Körfez ülkelerinin bu kararı tamamen emperyalist amaçlara hizmet etmektedir. Bu kararlar, bölgede var olan fitneyi ve yangını artıracaktır. İslam dünyasının huzura şiddetle ihtiyaç duyduğu bugünlerde Körfez Ülkeleri, aldıkları bu huzur bozucu kararlardan dönmeli. ABD ve israile amaç ve planlarına değil, mazlum coğrafyanın huzuruna hizmet etmeli.
Ayrıca nihai aşamada emperyalizmin hedefinde olan Türkiye ve İran`ın yan yana gelmesi, dost ve müttefik ülkeleri de yanlarına çekmesi ile ABD-israilin planları boşa çıkarılabilir. Bu birlik sağlanmadığı müddetçe hedefte olan ülkeler bir bir karıştırılmaktan kurtulamayacaklardır."