BATMAN -28 Şubat 1997`de yapılan postmodern darbenin izleri, kronikleşmiş etkileri ve mağduriyetler devam ediyor. Bin yıl süreceği söylenen ve dindarlar üzerinde sürek avı başlatılan 28 Şubat sürecini BATSO Başkan Vekili M.Salih Yıldız ile konuştuk.
Batman Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili M. Salih Yıldız, eğitimin bir hak olduğunu ve bunun kimse tarafından engellenmemesi gerektiğini ancak 28 Şubat sürecinde başörtülüler ve dindar insanların bu konuda zulme tabi tutulduklarını ve mağduriyetlerinin söz konusu olduğunu kaydetti.
Başörtü Sorunu Hala Çözülmedi
28 Şubatta İmam Hatip Liselerinin kapatılması, 8 yıllık kesintisiz eğitim ve katsayı sorunun çıkarıldığını belirten Yıldız, "İmam Hatip Liselerinin karşısına çıkarılan katsayı çok şükür onlarda giderilerek eşit haklara sahip oldular. Ama problem şuradaki bu başörtü sorunu hala Türkiye`de çözülmüş değil. Yani kanunen bir yasak yok diyorlar fakat uygulamada çok ciddi sorunlar yaşanıyor. İşte sadece üniversiteye gidebiliyorlar, lise ve ortaöğretime giden bir öğrenci hala başörtüsü ile gidemiyor. Yine aynı şekilde başörtüsü ile memuriyet yapamıyor, bunları duyuyoruz görüyoruz biliyoruz. Bunun da giderilmesi lazım" dedi.
28 Şubatta İmam Hatip Liselerinin kapatılması, 8 yıllık kesintisiz eğitim ve katsayı sorunun çıkarıldığını belirten Yıldız, "İmam Hatip Liselerinin karşısına çıkarılan katsayı çok şükür onlarda giderilerek eşit haklara sahip oldular. Ama problem şuradaki bu başörtü sorunu hala Türkiye`de çözülmüş değil. Yani kanunen bir yasak yok diyorlar fakat uygulamada çok ciddi sorunlar yaşanıyor. İşte sadece üniversiteye gidebiliyorlar, lise ve ortaöğretime giden bir öğrenci hala başörtüsü ile gidemiyor. Yine aynı şekilde başörtüsü ile memuriyet yapamıyor, bunları duyuyoruz görüyoruz biliyoruz. Bunun da giderilmesi lazım" dedi.
28 Şubatta Medya Duyarsız Kaldı
28 Şubata bir bütün olarak bakıldığı zaman medyanın duyarsız kaldığını hatta zulümlere ve mağduriyetlere yangına körükle gidercesine gittiğini dile getiren Yıldız, "28 Şubat medyanın da bir darbesiydi aslına bakarsak. Hukuk yoktu o zaman hukuk uygulanmıyordu. Medyada yine o vesayeti destekler açıklamalar yapıyordu ve kışkırtıyordu" şeklinde konuştu.
28 Şubata bir bütün olarak bakıldığı zaman medyanın duyarsız kaldığını hatta zulümlere ve mağduriyetlere yangına körükle gidercesine gittiğini dile getiren Yıldız, "28 Şubat medyanın da bir darbesiydi aslına bakarsak. Hukuk yoktu o zaman hukuk uygulanmıyordu. Medyada yine o vesayeti destekler açıklamalar yapıyordu ve kışkırtıyordu" şeklinde konuştu.
Bir bütün olarak 28 Şubata bakıldığına asıl mağdurların yine dindarlar ve muhafazakârlar olduğunu ancak dolaylı olarak bakıldığında bütün ülkeyi olumsuz etkileyen bir süreç olduğuna dikkat çeken Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü: "Sonuçta demokrasi, hukuk, eşitlik herkese lazım olan bir şey ve o gün muhafazakâr ve dindarlara yapılan bu eziyet ve zulüme ses çıkarılmadı diğer kesimler tarafından. Yarın öbür gün onlarında başına gelebilir. Çünkü eğer siz sizin gibi olmayanlara yönelik herhangi bir haksızlık söz konusu olduğu zaman sesinizi çıkarmazsanız yarın öbür gün o haksızlık size yapılsa, o zaman da diğerleri de ses çıkarmazlar haklı olurlar. Yani dediğim gibi ülkenin bütün kesimleri bu ülkenin özgürleşmesi, demokratikleşmesi ve eşit olması için çaba sarf etmeli. Bir daha 28 Şubat gibi süreçlerin yaşanmaması için"
28 Şubatta Rant Dağıtıldı
28 Şubatın tam bir rant dönemi olduğu ve aslında 28 Şubatın temelinde rant olduğunu en azından işin medya ve çok güçlü olan işadamları derneklerinin o süreç ile ilgili hiçbir şey söylememeleri ve hatta destekliyor olmalarının işin rant tarafını gösterdiğini anlatan Yıldız, " Vesayet sahipleri de onları o rantla besliyorlardı, ki şuanda onlarda yavaş yavaş ortaya çıkıyor" dedi.
28 Şubatın tam bir rant dönemi olduğu ve aslında 28 Şubatın temelinde rant olduğunu en azından işin medya ve çok güçlü olan işadamları derneklerinin o süreç ile ilgili hiçbir şey söylememeleri ve hatta destekliyor olmalarının işin rant tarafını gösterdiğini anlatan Yıldız, " Vesayet sahipleri de onları o rantla besliyorlardı, ki şuanda onlarda yavaş yavaş ortaya çıkıyor" dedi.
2001 Krizinin Temel Sebebinin 28 Şubat Darbesidir
Yıldız, bir ülkede hukuk olmayınca demokrasi olmayınca, ekonominin gelişmesinin mümkün olmadığını ve hukuk olmayınca demokrasi olmayınca ülkenin de geri kaldığını belirterek, " 94-95 yılında bir kriz yaşandı. Ve asıl 28 Şubat rantının nasıl dağıtıldığı 2001 krizinde ortaya çıktı. O zaman bankaların içi boşaltılmıştı. Bütün kamu ihaleleri yine peşkeş çekilmişti ve bunu saklıya saklıya, gizliye gizliye ancak 2001 yılına kadar gizleyebildiler ve 2001`deki kriz Türkiye için inanılmaz ve yıkıcı bir krizdi" şeklinde tepki gösterdi.
Yıldız, bir ülkede hukuk olmayınca demokrasi olmayınca, ekonominin gelişmesinin mümkün olmadığını ve hukuk olmayınca demokrasi olmayınca ülkenin de geri kaldığını belirterek, " 94-95 yılında bir kriz yaşandı. Ve asıl 28 Şubat rantının nasıl dağıtıldığı 2001 krizinde ortaya çıktı. O zaman bankaların içi boşaltılmıştı. Bütün kamu ihaleleri yine peşkeş çekilmişti ve bunu saklıya saklıya, gizliye gizliye ancak 2001 yılına kadar gizleyebildiler ve 2001`deki kriz Türkiye için inanılmaz ve yıkıcı bir krizdi" şeklinde tepki gösterdi.
Yıldız, 2001 krizinin temel sebebinin 28 Şubat darbesi olduğunu çünkü o zamanki vesayet rejimi, vesayetin güçlü tarafları olan medya, işadamları ve diğer kesimleri yanlarına çekmek için bir şekilde onları beslemek zorunda olduklarını ve bankaların işinin boşaltılması sonucu 2001 krizinin patlak verdiğini kaydetti.
(Veysi Demir, Veysi Rüzgar-İLKHA)