İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinin (MÜSAİD) Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 24. Olağan Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, davetlilerin ramazan ayını tebrik etti.

Genel kurulun başarılarla dolu olmasını dileyen Erdoğan, kuruluşundan bugüne tüm faaliyetlerini yakından takip ettiği MÜSİAD çatısı altında bugüne kadar görev üstlenenlere de şükranlarını sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran 2015'teki genel seçim sonuçlarının AK Parti döneminde bin bir zahmetle ve fedakarlıkla tesis ettikleri istikrar ve güven ortamını tehlikeye düşürdüğünü belirterek, Türkiye'nin, koalisyon dönemlerinin sancılarını, krizlerini ve kavgalarını tüm dehşetiyle yeniden kapısında bulduğunu anlattı.

"Koalisyon da olur." diyenlere aslında o dönemin bir cevap olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Demek ki olmuyormuş. Hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde edememesi, koalisyon için de gereken uzlaşmanın sağlanamaması üzerine, Cumhurbaşkanı olarak yetkimizi kullandık. Seçimleri tekrarladık. Bu belirsizlik ortamını fırsat bilen bölücü terör örgütü pek çok ilçemizde eylem başlattı. Vatandaşlarımızın evlerine, mahremlerine giren, sokakların, caddelerin ve mahallelerin altını üstüne getiren teröristlere tabii ki aman vermedik. Güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadelesiyle bu eylemler amacına ulaşamadı."

"Kararımızı kendimiz veririz"
Fırat Kalkanı Harekatı'nda temizlenen bölgeleri hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şimdi ise gerek Amerika gerekse de Rusya ile yaptığımız görüşmeler neticesinde gelinen bir nokta var. Bu nokta bir yerde izleme noktasıdır. Bizim için izleme. Biz izliyoruz şu an. Rakka'da DEAŞ terör örgütü var. Şu anda ABD iki terör örgütüyle bunun birisi siyasi ayak, birisi eylem ayağı. Yani PYD, YPG. 'Ben, YPG ile Rakka'yı halledeceğim.' diyor. Biz kendilerine birçok şeyler anlattık. Bunları burada tekrar anlatmaya gerek yok. 'Peki halledeceksen buyur hallet dedik. Hayırlı olsun. Ama şunu da bilmenizi istiyoruz. Eğer, Suriye'nin kuzeyinden ülkemize herhangi bir taciz olacak olursa o zamanda artık biz bundan sonra hiç kimseyle bu konuları görüşmeyiz. Kararımızı kendimiz veririz. Nasıl Cerablus'ta, Rai'de, Bab'da göbeğimizi kestik ve adımı attıysak bundan sonra da adımı atarız.' dedik.

DEAŞ'a karşı başlattığımız operasyonda tabii karşımıza kim çıktı? PYD ve YPG unsurları çıktı. Biz onları da imha ettik. El Bab'ı teröristlerden temizlemek suretiyle Fırat Kalkanı Harekatı'nı başarıyla nokta demeyeceğim, oraya bir virgül attık. Bundan sonra bunun devamı gelebilir. Ülke içinde de PKK terör örgütü ne karşı tarihimizin en başarılı operasyonlarını yürüttük, yürütüyoruz."

"Size ne yapıldı ki hak ve özgürlük mücadelesi veriyorsunuz?"
Erdoğan, Gezi olaylarının 4. yıl dönümü olduğuna değinerek, şunları söyledi:

"Ana muhalefetin başındaki zat tweet atıyor. Herhalde birçok kardeşim o tweetleri okumuştur. Ne diyor o tweette? Çok enteresan. 'Dördüncü yıl dönümünü kutladığımız Gezi olaylarında hak ve özgürlük mücadelesi verenleri minnetle anıyorum.' diyor. Bu nasıl hak ve özgürlük mücadelesi ya? Yani bir şehri yakacaksınız, yıkacaksınız, polislerimizi şehit edeceksiniz, cam, çerçeve her şeyi indireceksiniz ve buna hak ve özgürlük mücadelesi diyeceksiniz. Size ne yapıldı ki hak ve özgürlük mücadelesi veriyorsunuz? Hak ve özgürlük mücadelesini vermek, Yeşilköy Havalimanı'ndan kaçarak Bakırköy Belediye Başkanının evine sığınmak mıdır? Zaten 15 Temmuz'da da kaçaklardansın. Yani 7 Ağustos'ta bizim buluşmamıza gelişin, o bir vesileydi, önce gelemeyeceğini bildirdin. Bunu da milletimin bilmesini istiyorum. Daha sonra kendisine çok baskılar yapıldı, bunun neticesinde son anda geleceğini bildirdiler. Dürüst değil, hatta biliyorsunuz Yenikapı buluşması için daha sonra da 'Biz yokuz orada' demeye başladı. Bunlarda barış, kardeşlik, birlik, beraberlik böyle bir dert yok."

'2017 ekonomide tarihi bir sıçrama yılı olacak'
Demokrasiye, özgürlüğe, geleceğe bütünüyle saldıranların ekonomiyi boş bırakmasının düşünülemeyeceğini belirten Erdoğan, "Gezi olaylarına ve FETÖ'nün 17-25 Aralık saldırısına rağmen 2013 yılını yüzde 8,5'luk büyüme oranıyla kapatmıştık. 2014'te önce mahalli idareler, ardından cumhurbaşkanlığı seçimini yaşadık. Buna rağmen yüzde 5,2'lik büyümeyle başarılı bir netice elde ettik. 2015'te yaşadığımız 2 genel seçime ve terör olaylarındaki tırmanışa rağmen yüzde 6,1'lik büyümeyle adeta bu tezgahları kuranlara meydan okuduk. 2016'da ise 15 Temmuz kanlı darbe girişimi gibi yakın tarihimizin en ağır travmasını yaşamamıza, terörle mücadelede sınırlarımız içinde ve dışında verdiğimiz yoğun mücadeleye rağmen yüzde 2,9'luk büyüme sağladık. Türkiye'nin ekonomik bakımdan yanmasını, yıkılmasını, yerle bir olmasını bekleyenlerin heveslerini bir kez daha kursaklarında bıraktık. İnşallah 2017 ekonomide, bana göre şu andaki tespitlerim bu, tarihi bir sıçrama yılı olacak." diye konuştu.

'Şimdi harekete geçme zamanı'
Ekonominin iyiye gidişiyle ilgili sinyallerin gelmeye başladığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"İhracattaki istikrarlı yükseliş ortada. 2016'da 142,5 milyar dolara kadar düşen yıllık ihracatımız, mayıs sonu itibarıyla yeniden yıllık bazda 147 milyar doları buldu. Tırmanış başladı. İhracatta 2014'te elde ettiğimiz 157,6 milyar dolarlık rekoru en geç inşallah önümüzdeki yıl sonu itibarıyla geçeceğimize inanıyorum. Ona göre daha çok koşturacağız, daha fazla çalışacağız. Başlattığımız istihdam seferberliğinin meyvelerini yavaş yavaş almaya başladık. Şu ana kadar istihdamda 1,2 milyonluk bir artış yaşandı. Davetimize sağ olsun işveren camiası olumlu bir cevap verdi. Bu konuda verilen tüm sözleri tek tek kaydettik, kaydediyoruz. Şahitler huzurunda verilen bu sözlerin her birinin takipçisi olacağım. Valilerimiz bu işin takipçisi. Borsadaki yükseliş ve dövizdeki düşüş, piyasaların ekonomimize olan güveninin tam olduğuna işaret ediyor. Beyaz eşya satışlarındaki yükseliş gibi pek çok emare, ekonominin çarklarının giderek daha hızlı dönmeye başladığını da gösteriyor. Buradan MÜSİAD üyeleri başta olmak üzere tüm iş adamlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum; ülkemize değer veriyorsak, ülkemizi seviyorsak, bu topraklara borcumuzu ödemek istiyorsak, şimdi harekete geçme zamanıdır. Daha çok çalışacağız. Gün, yatırım günüdür. Böyle bir zamanda eğer yatırım şansını değerlendirirsen, gelecek çok daha bereketli olacaktır."