Sağlık Bakanı Recep Akdağ, TBMM Genel Kurulunda, sözlü soruları yanıtladı. Floresan lambaların baş ağrısı, görme bozukluğu gibi bazı olumsuz etkileri zaman zaman tartışmalara yol açsa da bunu gösteren güvenilir delile dayalı bir bilginin söz konusu olmadığını ifade eden Akdağ, floresan lambaların kullanımını kısıtlayıcı herhangi bir uygulamanın dünya genelinde olmadığı gibi Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gibi kuruluşların da bu hususta üye ülkelere herhangi bir tavsiyesinin bulunmadığını söyledi.
Dizüstü bilgisayarların erkeklerde kısırlığa yol açtığına dair iddiaların, bu cihazların kullanım sürecinde ısınması sebebiyle ısıl etkilerine bağlı olarak spermatogenezin bozulmasına dayandırıldığını aktaran Akdağ, ısıl etkinin çoğunlukla geçici olarak sperm sayısı ya da hareketliliği üzerinde olumsuz etkisi olabileceği yolunda yayınlar bulunduğunu ancak kalıcı bir erkek kısırlığına yol açtığına dair kanıta dayalı bilimsel verinin mevcut olmadığını anlattı.
Akdağ, "Dile getirilen endişeler günümüz itibarıyla teorik düzeydedir. Bununla birlikte Bakanlığımızın ilgili bilimsel danışma kurulları kullanıcıların bu cihazları masa üzerinde ya da bilgisayar altlığıyla kullanmalarını önermektedir." bilgisini verdi.
DÜZ PAKETE GEÇİLECEK
Sigaraya mücadelede DSÖ'nün Türkiye'yi şampiyon ilan ettiğini ve üst üste ödüller verdiğini belirten Akdağ, şunları söyledi:
"Denetim faaliyetlerimizi yedi gün yirmi dört saat esasına göre sürdürüyoruz. Kapalı mekanlarda tütün kullanımıyla alakalı olarak bugüne kadar 16 milyon denetim yaptık, yaklaşık 190 milyon Türk lirası idari para cezası uyguladık. Bir taraftan sigarayı bıraktırma hattımız 171 var. Bu hususta yardım isteyen bütün vatandaşlarımız 171 numaralı hattı aramalılar. Bu hattan aldıkları desteği bir taraftan da sigarayı bırakma polikliniklerinde devam ettireceklerdir. Danışma hattımıza, kurulduğu 2010 yılından bugüne kadar yaklaşık 25 milyon çağrı girişi olmuştur. Sigara bırakma polikliniklerimizde de 2 milyon civarında vatandaşımıza hizmet ettik.
Bütün bunlar 2008 ile 2012 arasında sigara içme oranlarında ciddi bir düşüş sağladı. Maalesef 2012 ile 2014 arasında sigara içme oranları yine yükseldi. TÜİK'in 2016'da yaptığı yeni araştırmalar şunu gösteriyor: 2014 yılından 2016 yılına kadar geçen iki yıllık süre zarfında yine sigara içme oranlarını düşürmeyi başardık. Yani bu husustaki eğilim olumluya doğru döndü. 2014 yılında 15 yaş ve üzeri tütün kullanım oranı yüzde 32,5 iken 2016 yılında bu yüzde 30,5'e düştü, 2 puan aşağıya indi.
Türkiye, gerçekten sigaranın çok fazla içildiği bir ülke. Bu hususta önümüzdeki günlerde ciddi yeni tedbirlerimiz olacak. Bir taraftan denetimleri güçlendirirken öbür taraftan düz pakete geçmek için sizlere bir madde getireceğiz. Bunlarla beraber sigara kutularının marketlerde, bakkallarda, raflarda görünmemesini sağlayacak kanun maddeleri de getireceğiz. Bütün bu hususlarda yüce Meclisimizin daha önce olduğu gibi bundan sonra da destek vereceğinden eminim. Sigarının tek tek satılmasının da çok büyük cezası var. Hapis cezası var çocuklara sigara satmanın."