HÜDA PAR Muş İl Teşkilatı Tarım Komisyonuyla arazide üreticiyi ziyaret eden Muş İl Başkanı M. Şirin Çağlayan, üreticilerin yaşadıkları sıkıntılarını dinledi.

Arazide su sıkıntısının yaşandığını belirten Çağlayan, yetkilileri çiftçinin sıkıntılarına çözüm bulmaya davet etti.

Muş ovasında 1972 ila 1980 yılları arasında yapılan su kanallarının tahrip olmasından sonra kullanılamaz hale gelmesiyle başlayan çiftçinin sulama sıkıntısının verimi düşürdüğü gibi çiftçinin de işini yapmada isteksizleşmesine neden olduğunu ifade eden Çağlayan, "Bu gün tarım komisyonumuzla beraber arazide bazı incelemelerde bulunduk. Tarlada çalışan çiftçimizi ziyaret ettik. Şu anda bizim gezdiğimiz bölge Muş`un Kıyık Köyü Bölgesi ve bu mıntıkada sulama konusunda ciddi sıkıntılar var. Burada 1972 ila 1980 yılları arasında su kanalları yapılmış. Fakat diyebiliriz ki o günden bu güne kanalların onarımı konusunda bir çalışma yapılmamış. Dolayısıyla çiftçilerin burada araziyi sulama ile ilgili sıkıntıları var." dedi.

Sulama Birliğinin, DSİ ile birlikte su kanallarının onarımı ve yeni tesisler yapma konusunda çalışmalar yapması gerektiğini belirten Çağlayan, "Şu anda sulama noktasında ovamız tabiri yerindeyse su üstünde bir bölge olmasına rağmen çiftçimiz burada tarlasını sulayana kadar ciddi sıkıntılar yaşıyor. Çiftçi tarlasını sularken masrafı 2-3 katına çıkabiliyor. Burada bu sorunların giderilmesi adına biz de ilgili kurumları harekete geçirmeye çalışacağız ve ilgili kurumları çiftçimizin sıkıntılarıyla ilgilenmeye davet ediyoruz. Eğer bir işten verim alınmak isteniliyorsa öncelikle o işi sevdirmek gerekir. Eğer çiftçinin sıkıntıları ve masrafları minimize edilirse ve çiftçi tarlasında çalışırken işini severek yaparsa, yapmış olduğu çalışmalarda da işin verimliliği artmış olacak. Bu artış hem çiftçimizin cebini ısıtacak hem de ilimizin ve ülkemizin ekonomisine ciddi bir katkı sağlamış olacaktır." ifadelerini kullandı.

Çağlayan, "Burada Murat Nehrine baktığımızda ilimizin ne kadar büyük bir su potansiyeline sahip olduğunu görebiliyoruz. Hemen suyun yanı başında pancar ekiminin yapıldığı tarlalar var. Kanalların nehre uzaklığı 250-300 metre ve o kanallardan su gelmediği zaman çiftçimiz burada santrafişini traktör ile kuruyor, buradan kanala su taşıyor ve ters istikamete su götürmeye çalışıyor. Çiftçi tarlasını ancak bu şekilde sulayabiliyor. Buradan kanala taşınan su tarlanın başına ulaşana kadar yüzde 50 gibi bir kayba uğruyor. Çiftçi normal şartlarda tarlasını ekonomik bir şekilde bir günde sulayabilmesine rağmen bu zahmetlerle bir sulama yapıldığı zaman bu masraf 2-3 katına çıkıyor dolayışıyla her ne kadar tarlada verim elde edilmiş olsa dahi yüksek olan masraflardan ötürü çiftçinin cebine bir yansıması olmuyor." şeklinde konuştu.

"10 yıldır tarlalarımızı kanallarla sulamadık"

Ektiği tarlalarını kendi imkanlarıyla suladığını ve 10 yıldır su kanallarını kullanamadığını söyleyen şeker pancarı üreticisi Sinan Güler ise, "Biz burada kurduğumuz santrafiş ile suyu yaklaşık 300 metre ilerdeki kanala taşıyoruz. Oradan da 300 metre daha kurduğumuz su motoruyla götürüp yağmurlama sistemiyle tarlalarımızı sulamaya başlıyoruz. Bir günlük işi 3 günde yaparken 100 TL`lik işi 300 TL ile yapamıyoruz. Ve pancar sökümünün sonunda bizden sulama parası alıyorlar. Haliyle bizi çok zor durumda bırakıyor. Bu taleplerimizin duyulmasını ve giderilmesini istiyoruz." dedi. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)