ANKARA - (AA) AK Parti Genel Başkan Vekili ve Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen iftarda, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar Kurulu, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyeleri ve grup başkanvekilleriyle bir araya geldi.

Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer katılımcılarla aynı sofra etrafında bereketi paylaşmaktan, bir arada bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

"Yükselen grafik  AK Parti ailesinin 15 yıllık gayretlerinin sonucudur"

Tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin, hayır ve hasenatın kabul olmasını Allah'tan niyaz eden Yıldırım, her günü birbirinden bereketli ve mukaddes olan mübarek ramazan ayının ülkeye, İslam alemine, Türk milletine hayırlar getirmesini diledi.

Birlik ve beraberlik duası ile kurulan iftar sofrasına geçmişte iştirak eden ancak ahirete irtihal edenlere, Allah'tan rahmet dileyen Yıldırım, ramazanın paylaşmanın, bölüşmenin, dayanışmanın ayı olduğunu söyledi.

Bugün Türkiye'nin her metrekaresinde bu dinamiklerin hepsinin yaşandığına bizzat şahit olduklarını anlatan Yıldırım, "Ülkemiz, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine mazlumlara da kucak açacak şekilde bir gönül coğrafyası haline gelmiştir. Köklerinden beslenerek geleceğe yelken açan ülkemiz, günümüzde tüm mazlum milletlerin de umudu olmuştur. Oluşturduğu evrensel kimlik ve takdire şayan bir gelişmeyi de sayenizde, liderliğinizde bu ülke gerçekleştirdi. Tüm bu yükselen grafik şüphesiz başta siz olmak üzere bütün AK Parti ailesinin son 15 yıllık gayretlerinin sonucudur." diye konuştu.

"Biz yüreğinde Anadolu olan bir siyasi hareketiz"

Yıldırım, geçen günlerde yapılan 3. Olağanüstü Büyük Kongre ile yeni bir atılım dönemine girdiklerini, bu yeni dönemde gelecek nesillerin daha güzel yıllar, günler, ramazanlar yaşamayı hak ettiğini dile getirdi.

Dua ve gayretlerinin bu amaç doğrultusunda her tülü çalışmayı yapmak olduğuna dikkati çeken Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Cumhurbaşkanım, değerli Genel Başkanım. Sizin sıkça bahsettiğiniz bir husus var. Nedir o? Millete dün olduğundan daha fazla temas etmek, milletle daha fazla iç içe olmak. Biz yüreğinde Anadolu olan bir siyasi hareketiz. Yoksul evlerini, dar gelirlilerin sofralarını, ihtiyaç sahiplerinin durumunu iyi biliriz. Bu duruşumuza, milletle iç içe olmaya özen göstereceğiz. Bu hareket medya pazarlarında, küresel siyaset tezgahlarında, salon toplantılarında kurulmadı. Bu hareket, yüreği memleket sevdası ile çarpan başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bir avuç Türkiye sevdalısı ile başladı. Partimizde o günden bugüne gelenler, gidenler, görev değişiklikleri oldu ama insanımıza olan sevdamızdan hiç ama hiçbir şey eksilmedi. Gelecekte de bu aynen böyle devam edecek.

Bugün 80 milyona sunacağımız daha güçlü, vizyoner, gelişmiş, müreffeh bir Türkiye hayalimiz var. Bitirdiğimiz dev eserlerin, hizmetlerin üstüne yenisi inşa etme gayretini tüm tazeliğiyle muhafaza ediyoruz. 2002'den bu yana devam eden ve son 1 yılda çığ gibi büyüyen yatırımları, projeleri, reformları bir bir hayat geçirdik. Bundan sonra da gelecek hedeflerimiz için aynı kararlılığı sürdüreceğiz."

"Şimdi yeni bir şafağın gerisinden gün sayıyoruz"

Başbakan Yıldırım, 16 Nisan 2017'de milletten aldıkları "olur" ile "durmak yok yola devam" düsturuyla omuzlardaki yükün biraz daha arttığını ve önemli hale geldiğini aktardı.

Bütün yol arkadaşlarına, bu yükün öneminin farkında olarak çalıştıkları için teşekkür eden Yıldırım, "Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Önümüzde uzun ve ince bir yolun aydınlık ufka açılması için iki seneden biraz fazla zaman var. 2019`da gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile tanışmış olacağız. Bu durumun önemini idrak ederek, her günümüzü aşkla, şevkle, azimle çalışarak geçireceğiz. Türkiye'yi uyum yasaları ile yeni atılım dönemine hazır hale getirmek için akıl teri, alın teri dökeceğiz. Daha önce yapılamaz, başarılamaz denen ne varsa Allah'ın izni ve milletimizin duası, desteğiyle hayalleri gerçeğe dönüştürdük. Şimdi yeni bir şafağın gerisinden gün sayıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, önlerine çıkarılan vesayet engellerini milletle birlikte aştıklarını, 15 Temmuz gecesi milleti ve devleti hedef alan hain FETÖ darbe girişimi başta olmak üzere bütün tezgahları milletin duasıyla, desteğiyle yerle bir ettiklerini ifade etti.

"O silahların üzerine beton dökülene kadar mücadelemiz devam edecek"

Küresel ekonomik dalgalanmaları, ellerini ovuşturan kriz simsarlarına rağmen en az zararla geçiştirdiklerini, ekonomiyi büyüttüklerini, paranın döviz kurları karşısında erimesinin önüne geçtiklerini vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu:

"İhracatta tekrar rekorlara doğru gidiyoruz. Borsamız tarihi açılış ve kapanışlara sahne oluyor. Önderliğinizde başlatılan Milli İstihdam Seferberliği rakamlarını özel sektör ve kamu olarak yukarı doğru çekmeye başladık. Bugüne kadar yılın ilk 4 ayında bir milyondan fazla vatandaşımıza iş, aş temin ettik. Yanıbaşımızda gecekondu devleti kurma hayaliyle yaşayan terör örgütlerine göz açtırmıyoruz, el aman vermiyoruz. Yeter mi? Sayın Cumhurbaşkanım elbette yetmez. Savaş baltaları topraktan geri çıkmasın diye, o silahların üzerine beton dökülene kadar mücadelemiz kararlılıkla devam edecek.

Suriye'de Irak ve İran'da farklı adlarla, kılıklarla faaliyet gösteren terör örgütlerin kış operasyonuyla belini kırdık. Bugün dağa çıkan genç sayısı neredeyse sıfıra indi. FETÖ ile mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecek. Devlet içinde yerleşen bu paralel çeteyi hukuk içinde tamamen tasfiye ediyoruz. Buradaki ölçümüz merhamet değil, adaletle iş görmektir. Bu konuyla ilgili devam eden yargılamalar hususunda bazı haddi aşan açıklamalara da ne yazık ki şahit oluyoruz. Kimse FETÖ ile olan mücadeleyi içi boş ithamlarla sulandırma gayreti içine girmesin. Bağımsız ve tarafsız mahkemelerde hukuk içinde yargılamalar devam ediyor, edecek."

"Allah birliğimizi, beraberliğimizi, yol arkadaşlığımızı daim etsin"

Yıldırım, iddia edilen mağduriyetler için hukuki anlamda çalışacak, karar verecek bir komisyon oluşturup, üyelerini belirlediklerini anımsattı.

Terör örgütlerine merhametin, aziz vatan ve o uğurda şehit olan şühedaya yapılacak en büyük haksızlık olacağına dikkati çeken Yıldırım, "15 Temmuz darbe girişiminde, Fırat Kalkanı Harekatı'nda ve PKK ile mücadelede şehit düşenlere Allah'tan rahmet, gazilere rahat ve mutlu yaşayacakları huzur dolu ömürler diledi.

İçinde bulunulan özel günlerin hoşgörü ve kardeşlik hukukunun daha da güçlendirilmesine vesile olduğunun altını çizen Yıldırım, "Ezanların bereketle okunduğu Diyarbakır Sur'u görüyorsunuz. Orada okunan ezan sadece bir namaz çağrısı değil, toplumsal barışın, kardeşliğin ilahi bir tanısı olarak yükseliyor. 'Hayye alel felah, haydi kurtuluşa, secdeye değen alınların tüm farklılıklarımız bir inanç potasında eritiyor. Ramazan-ı Şerif bir yönüyle tefekkür vaktidir. Dıştan çok iç sesi dinleme zamanıdır. Sözlerime son verirken teşrifleriyle bizi onurlandıran Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımıza, partinin yetkili kurullarına, bakanlarımıza, bütün konuklara şükranlarımı sunuyorum. Allah birliğimizi beraberliğimiz, yol arkadaşlığımızı daim etsin. Mevlam, ülkemizi milletimiz ve İslam alemini her türlü şer işlerden muhafaza eylesin." ifadelerini kullandı.