Tespih ustasının, nakış işleyen bir kadın kadar işine en ince ayrıntısına dikkat ettiğini söyleyen tespihçiler, bu mesleğin de sabır gerektiren bir iş olduğunu ifade ettiler.

"Nasıl ki bir kadın nakış işi yapıyorsa bir erkeğin de nakışı tespih yapmasıdır." diyen tespih ustası Ahmet Temiz, "Çok sabır gerektiren bir meslektir. Ben bu işe ilk başladığımda 3-5 tespih yapıyordum. Az yaptığım için bazı günler bunalıma bile giriyordum. Ama şimdi Allah`a şükürler olsun günde yirmi tespih yapıyorum. Hem ben kazanıyorum hem de ustam kazanıyor." dedi.

Tespihin yapım aşamasıyla ilgili bilgi de veren Temiz, şunları söyledi: "Tespih taşları bize ilk olarak kalıp halinde geliyor. İçerde kesimle ilgilenen arkadaş kesip onu şeride vuruyor ki, boyu çıksın. Tekrar kesimci onun enini ayarlıyor. Kesimi ve boyu yapıldıktan sonra benim yanıma geliyor. Habbeciler modelini veriyorlar ve model verdikten sonra sıfıra atılıyor. Sıfıra atılmasının sebebi ise tespihin daha çok parlamasıdır. Daha sonra ise parlağa gidiyor. Parlakçı parlattıktan sonra imameci imamesini yapar. Yani kısacası bir tespih sekiz aşamadan geçiyor. Bu el emeği göz nurudur.”

Kehribar, zar, ateş, sıkma, damla ve fildişi gibi teşbihleri yaptıklarını belirten Temiz, "Yani değişik malzemeler geldiği için biz de değişik tespihler yapıyoruz. Kehribar tespihlerimiz çam ağacının sakızından oluşur. Çeşitli madenlerden yapılan tespihlerin birçok faydası da vardır. Özelikle sinire ve strese iyi gelir." dedi.

Tespihin yapım sürecini anlatan Ahmet Koparan ise son yıllarda tespih kullanımının revaçta olduğunu, hem yerli halkın hem de dışardan Şanlıurfa'ya gelenlerin yaptıkları tespihlere ilgi gösterdiklerini söyledi.

Koparan, “Kehribar, damla kehribar, ateş kehribar, sıkma kehribar bunlar gibi teşbihler üzerinde çalışıyoruz. Özelikle şu anda tespih Piyasası çok canlı olup herkes tarafından ilgi gösteriliyor.” dedi. (Hüseyin Yetmiş- İLKHA)