Riyad MAKAEV - DOĞRUHABER/ANALİZ
Bugün ayların sultanı olan Ramazan ayının ilk orucunu tutuyoruz. Yüce Rabbimizden İslam ümmeti için bereket ve zafer getirmesini niyaz ederek tüm okuyucularımızın ve İslam Âleminin Ramazan-ı Şerifi salih amellerle geçirmelerini diliyorum!
Bugün İslam Âleminin yaşadığı zorluklar ve sıkıntılar malumdur. Tirmizi`nin Sahihine aldığı bir hadisi-şerifte İslam ümmetinin 73 fırkaya bölüneceğinden haber verilmiştir. Düşündüğümüzde bu hadis-i şerifte verilen haberi gerçekleşmiş görüyoruz. Bölündük, parçalandık ve parçalarımız bile bölündü. Daha yüz yıl önce tek bayrak altında dünyanın süper gücü olan İslam ümmetiydik. Müslümanlar günümüzde dünya nüfusunun %23`ünü oluşturuyor. Dünyadaki Müslüman sayısı yaklaşık 1,5 milyar civarındadır. Nüfusunun büyük bölümü Müslüman olan ya da resmi dini İslamiyet olan ülkelerin sayısı ise 63`tür. İşte tevhid bayrağımızı 63 parçaya böldük. Neden bölündük, nasıl parçalandık konusunda konuşmak istemiyorum. Olanlar oldu, ölenler öldü! Ama yeniden bir araya gelmek ve tek tevhid bayrağımızın altında dünyanın “süper gücü” haline gelmek yine bizim elimizdedir. Yeter ki eskisi gibi Kur`an`a dönelim ve bir Muallim ve rehber olarak Hz. Peygamberimizi esas alalım. Birleşmeden geçirdiğimiz her gün gücümüzü ve dinimizi yitiriyoruz. Gördüğümüz gibi halimiz çok vahim ve acil olarak “Olağanüstü Hal” ilan ederek bu bereketli aydan itibaren dünyamızı değiştirmeye başlamamız gerekiyor…
Şimdi tam yüz yıl öncesine bir dönelim ve o zaman, o günlerde İslam Âleminin neler yaşadığını hatırlayalım. Tam yüz yıl önce 9 Aralık 1917`de Britanya İmparatorluğu Kudüs`ü işgal etti. Bir sonraki yıl 1918`de Ekim ayında sırasıyla Şam, Halep, Musul İngilizler tarafından işgal edildi. 1922`de ise Osmanlı İmparatorluğu resmen sona erdi. Kısaca İslam ümmeti işte yüz yıl önce Batı tarafından parçalara bölündü. Bugün İslam ümmeti yeniden uyanmaya başlayınca yüz yıl önceki hadiseler yeniden başımıza geldi. Kudüs işgal altında, Şam, Halep, Musul yine Batı`nın bombaları altında. 15 Temmuz hadiseleri o pencereden bakılırsa daha iyi anlaşılacaktır. Batı bin türlü oyunlarıyla uyanmaya başlayan İslam ümmetini yine denenmiş ve başarısını yüz yıl önce kanıtlamış fitneleriyle kandırıp daha da bölmeye çalışıyor. Batı tam yüz yıl İslam ümmetinin yer altı kaynaklarını ve topraklarını sömürdü. Yüz yıldır iştahları hiç kesilmiyor tam aksine kabarıyor. Bugün eskisinden daha güçlü ve daha da acımasızca geliyorlar. 63 ülkeden kim bu fitnenin karşısında durabilecek diye sorarsak Türkiye dışında bunlara karşı durabilecek hiçbir ciddi devlet yoktur. İran, Şam rejiminin destekçisi olup zalim Kremlin yönetimiyle işbirliği içinde hareket etmiyor mu? Arap Emirleri 380 milyar dolarlık anlaşma yaptıkları ABD Başkanı Trump ile görüştükleri için övünmüyor mu?
Hangi Arap devleti Batı`ya karşı çıkabilir? Müslüman ülkelerindeki hangi siyasi parti Batı`ya karşı çıkabilir? Mısır`daki İhvan mı? Arabistan`daki Selman mı? Birleşik Arap Emirlikler`indeki Halife bin Zayid El-Nahyan mı? Yoksa Kuveyt Emiri Al-Sabah mı? Katar Emiri Al-Sani mi? Ben söyleyeyim, hiç biri Batı`ya karşı çıkamaz. Zaten hükmettikleri toprakları onlara İngilizler tarafından verildi. Aslında onların öyle bir dertleri bile yok. Olsa Arap halklarını birleştirirlerdi.
Bugün bir taraftan Rusya, bir taraftan ABD ve İngiltere, bir taraftan Almanya ve Fransa İslam ümmetini yeniden kendi aralarında bölüşüp sömürmeye çalışıyor. Mevsimler gibi dünya bakışları değişen Arap Emirleri ümmeti değil kendilerini düşünüyorlar. Bir ideale sahip olmayan, asr-ı saadeti özlemeyen, birlik ve beraberliği hayal etmeyen, bir tevhid bayrağı altında birleşip nurunu tamamlamaya niyeti olmayan bu ümmet ne zaman sözde değil de fiilde birleşecek? İhvan hareketi, Hamas, Suriye`deki muhalif Hareketler, Çeçenistan, Libya İslam Hareketi, Afganistan, Pakistan, Özbekistan İslam Hareketi, Irak Kürdistan İslam Hareketi ve diğer tüm İslam ve Müslümanlar adına dernek ve vakıf kuran STÖ ne zaman bir araya gelecek ve bir lider etrafında toplanacaktır? Yoksa Yüce Rabbimizin şu ayetini bilmiyorlar mı: “Hep birlikte Allah`ın ipine (Kur`an`a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah`ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O`nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.”
Zaman geldi Türk, Kürd demeden, Çeçen, Afgan demeden, Arap, Çerkez demeden birleşmemiz lazım. Yoksa Rusya, ABD, AB bizi bir yüz yıl için daha köleleştirecektir. Bilimi, silahımızı, tankımızı ve tüfeğimizi kendimiz üretelim. ABD`ye ve Rusya`ya bağlı kalmayalım. Birleşmediğimiz sürece kazanamayacağız. Onun için bıraktığımız Kur`an`ı yeniden alalım, Arapça anlamadan okumakla yetinmeyelim, her gün bir ayeti yaşayalım ve Hz. Peygamberimizi seviyoruz demekle yetinmeyip her gün bir sünnetini ihya edelim. Tövbe ederek Dua edelim İslam ümmetinin bir parçası olalım ve İslam`ı yaşayalım!