İkinci dünya savaşının ardından uluslararası çok değişim yaşandı. Avrupa`nın sömürge çağı bitti. Sömürgelerin yerini ABD, İngiltere ve Fransa gibi iki büyük imparatorluğu miras aldı. Ardından Rusya liderliğinde “Doğu Komünizmi” ortaya çıktı. Buna karşı Amerika liderliğinde “Batı Kapitalizmi” baş gösterdi. Yirminci asrın sonlarında komünizm ile kapitalizm arasındaki soğuk savaş sona erdi. Ancak bu iki ekol uluslararası rekabeti, dünyayı, zenginliğini ve önemli coğrafi konumları hâkimiyetlerine alma emellerini terk etmediler. Bunun için Arapları, zenginlikleri ve konumları için hedeflerine aldılar.
ABD, 2001 yılında Afganistan, ardından 2003 yılının başlarında Irak`a karşı yaptığı savaşlarla ordusunu Ortadoğu`ya yaymak ve orada askeri üsler kurmayı amaçlıyordu. Böylece siyasetini uygulayabilecek ve kendine karşı ortaya çıkan cemaat ve örgütleri bahane ederek istediği yere saldırıp, kendini suçsuz gösterebilecektir. Örneğin yıllarca El Kaide hareketini bahane gösterip, istediği yere saldırıyor ve kahraman ilan ediliyordu.
Ortadoğu ülkelerine yalnız başına saldırması ABD`nin maslahatını uygulaması için yeterli değildir. Bunun için ülkelerin askerlerini ve güvenlik güçlerini kullanarak hedeflerini uyguluyor:
1- Bölgedeki devletlerin bütünlüğünü bozup, onları birbirinden ayrılmış demokratik, federal ve mezhepsel küçük devletçikler kurmak için gayret sarf ediyor. Bu şekilde kendi siyasetine karşı çıkan, onu kabul etmeyen rejim ve hükümetlere rahatlıkla yön verebilir. Ayrıca parçalanmış bu federal devletçiklerde, Amerikan`ın arzuladığı, ekonomik ve siyasi iç kargaşalar sürekli hale gelir. Böylece ABD ordusu sürekli olarak bölgede iç savaşların gölgesi altında mevcudiyetini idame ettirecek ve siyasetine karşı çıkanlara rahatlıkla müdahale edebilir.
2- Yine Ortadoğu`nun etnik yapısı üzerinde durup, Arap ülkelerini parçalayarak çeşitli federal ülkelerin yapısını değiştirmek istiyor. Çünkü Arap Birliği gölgesinde çalışan ülkeler ilerde ABD`nin istemediği şekilde hareket edebilir. AB tecrübesinden faydalanabilir. Amerika`nın askeri üssü ve NATO Avrupa`da bulunuyor. Buna rağmen Avrupa kurduğu birlikle beraber hareket edebiliyor.
Bunun için Ortadoğu`nun en önemli öğesiymiş gibi israil`i iki asırdan beri asıl etken kabul ediyor. İslami ve Arap kimliği ise görmezden gelip, bölgesel etkinliğini yok etmeye çalışıyor.
3- ABD`nin Ortadoğu`nun geleceği için düşündüğü hedef en önemlisidir. Araplar ve israil arasındaki kargaşayı bitirip, ilişkilerinin normalleşmesine öncelik veriyor. ABD, yıllardır kendi bakış açısına göre, etkin bir şekilde israil sorununu çözmek istiyor. ABD yönetimi, Arap ilişkilerinin normalleşmesi için bölgesel kongre yapmayı önemli bir fırsat olarak buldu. Böylece israil`in tüm talep ve koşullarını ve sınırlamalarını kabul ettirmeye çalışacak. Böylece bölgedeki israil düşmanlarının etkisinin sınırlandırılmasına yardımcı olabilecek kapsamlı siyasi uzlaşma olmadan silahlı çatışmaların sona ermesini kolaylaştıracaktır.
ABD, 2003 yılında Irak`ı işgal ettiğinde Bush 3 slogan ortaya attı. İkisi başarısız oldu. Üçüncüsü de şu an uygulanıyor. Arap ülkelerinde iç çatışmalara kaynaklık ediyor. İlk sloganı Irak`ı savaştan sonra Ortadoğu`da bir demokrasi örneği yapmasıydı. İkincisiyse büyük Ortadoğu sloganıydı. Hatta bu doğrultuda 2006 yılında israil`in Lübnan ve Gazze`ye yaptığı saldırılarda Bush israil`e ciddi destek verdi.
Üçüncü slogan ise Bush yönetiminin ikinci dönemi sürecinde Condoleezza Rice`in ortaya attığı “Kaos Ortamı Oluşturma” sloganıydı. Ortadoğu ülkelerinde iç kargaşa çıkarıp, kaos ortamı oluşturmaktı. İşte son yıllarda Arap ülkelerinin çoğunda bu doğrultuda iç kargaşalar baş gösterdi. Beyaz sarayda yapılan değişikliklere rağmen bölgede yapılan çalışmalar halen bu sloganı gerçekleştirmek için çalışmalar yapıyor.
Gerçekler ve tecrübelerin hepsi ABD kuruluşlarının yaptığı hedeflerin, seçimle gelenlerden korunduğunu gösteriyor.
Bunların hepsinden çıkarabileceğimiz sonuç Amerika`da karar vericiler şu an Ortadoğu`da ABD`nin siyasi hedeflerini gerçekleştirmek için uğraşıyorlar. Bu doğrultuda da yerel ve bölgesel kargaşalar çıkarmaya çalışıyorlar. Böylece ABD ordusu bölgede istediği yerlere müdahale edip, istediğini yapma amacındadır.
Suphi Ğudor
Tercüme: Mücahid Temel/doğruhaber