İbrahim Toprak / Doğruhaber
Siyaset tarihinin bir dönemine damgasını vurmuş, D8 projesiyle İslam ümmetini bir çatı altında toplamak için büyük çabalar sarf eden ve hakkı haykıran bir gür seda olmuş merhum Necmettin Erbakan Hoca’nın vefatının birinci yılı geride kaldı. Erbakan Hoca için muhakkak birçok şey yazıldı.
 
Vefatının birinci yılında Erbakan Hoca’yı rahmetle anarken hocanın ümmet anlayışını, İslam ümmetinin Erbakan algısını ve İslami bir şahsiyet olarak hocanın ibadi yönünü yakın çalışma arkadaşı Recai Kutan’la konuştuk.

İSLAMİ UYANIŞ VE DİRİLİŞTE KATKISI BÜYÜKTÜ
Erbakan Hoca’nın sadece Türkiye’nin değil dünyanın lideri olduğunu ifade eden Recai Kutan bu durumu yakın bir tarihte gittiği uluslararası konferanslarda karşılaştığı şu olaylarla anlattı:

“Bundan 4-5 ay önce iki milletler arası toplantıya katıldım. Bunlardan biri Kuveyt’te Türk-Arap ilişkileri konferansı diğeri de Sudan Hartum’da Türk-Afrika ilişkileri konferansıydı.

Kuveyt’teki toplantıya Arap ülkelerinden üst düzey ilim adamları, bilim adamları ve siyasetçiler katılmışlardı. Aynı şekilde Sudan’da nüfusunun büyük bir kısmı Müslüman olan devletler ve diğer Afrika ülkeleri katılmıştı. Bu toplantılarda katılımcılar söz birliği etmişçesine şunu söylüyorlardı. Erbakan sadece Türkiye’nin değil bizim de liderimizdir.
 
Ve dediler ki Müslümanlar arasında yakınlaşmayı, İslam davasında bir uyanışı, dirilişi, büyük ölçüde Erbakan gerçekleştirdi”
ERBAKAN’LA İSLAM KARDEŞLİĞİ GÜNDEME GELDİ
Konferanslarda Erbakan hocayla ilgili örneklerin de aktarıldığını ifade eden Kutan, bazı yetkililerin şu örneğini anlattı: “Diyorlardı ki, vakti zamanında Türkiye’nin Müslüman ülkelere olan bakışı farklıydı.
 
Mesela THY’nin 1974’te doğuya yurt dışı seferleri içerisinde bir tek seferi vardı o da Telaviv’eydi. Böylesine mesafeli bir durum vardı. Ancak ne zaman ki Erbakan hoca geldi İslam kardeşliği gündeme geldi”

EN BÜYÜK HAYALİ İSLAM KARDEŞLİĞİNİN TESİSİYDİ
Erbakan hocanın İslam kardeşliği ve ümmet anlayışını çok önemsediğinin altını çizen Kutan, D8 projesinin bu anlayışın bir ürünü olduğunu belirtti. Kutan, “Erbakan hoca başbakan olduktan sonra ilk seyahatini İran’a gerçekleştirdi. Tabi birileri hemen ‘Sen geldin başbakan oldun, neden ilk seyahatini İran’la başlattın’ dediler.
 
Çünkü daha önce bir kişi başbakan oldu mu önce Amerika’ya sonra Avrupa’ya giderdi. Hâlbuki Erbakan hoca meşhur D8 projesiyle önce İran’a oradan Pakistan’a, Bangladeş’e, Malezya’ya, Endonezya’ya sonra Mısır ve Nijerya’ya seyahatler gerçekleştirdi. Özellikle bu D8 projesi Erbakan hocanın İslam kardeşliği hayalinin ilk adımıdır” diye konuştu.

HASTA YATAĞINDA BİLE İBADETLERİNİ AKSATMAZDI
Recai Kutan, Erbakan hocanın büyük bir lider olma dışındı iyi bir Müslüman olduğunu da belirterek hasta yatağında dahi ibadetlerini terk etmediğini ve teyemmümle abdest alarak namazlarını aksatmadığını söyledi.
 
Erbakan hocanın ibadete çok düşkün olduğunu vurgulayan Kutan şunları söyledi: “Erbakan hoca ibadete çok düşkün birisiydi. Son günlerinde hasta yatarken bir dedikodu çıktı. Erbakan hoca şuurunu kaybetti diye.
 
Sonra Allah Allah nasıl olur diye hemşireye sordular. Sen mi dedin. Evet, ben dedim, diye cevap verdi. Peki, nerden çıkardın bunu dediler. Hemşire de, Erbakan hoca ısrarla benden tuğla ve kiremit istedi. Ben de dedim ki hoca inşaat mı yapacak, bu tuğla kiremidi neden istiyor. Demek ki hakikatten bir ruh bozukluğuna delalettir.
 
Sonra o hemşireye dediler ki hoca tuğla ve kiremidi teyemmüm için istiyor. Teyemmüm için tuğla ve kiremit gibi şeylere ihtiyaç vardır. Dolayısıyla hasta yatağında dahi ibadetlerini aksatmamaya gayret ederdi. İyi bir Müslümandı. Zaten hep ibadet ederdi.

‘CİHAD EDEN BİR MÜSLÜMAN OLMAK İSTİYORUM’
Hocanın gayretli ve cihad ruhu yüksek bir Müslüman olduğunu dile getiren Kutan, bir gün hocaya, “Siz nasıl anılmak istersiniz” diye sorulduğunda, “Ben Allah yolunda cihad eden iyi bir Müslüman olmak isterim” dediğini anlattı.
 
Hocanın dünya çapında büyük bir ilim adamı olma imkanı varken ve büyük bir zenginliğe sahip olma imkanı varken bunları elinin tersiyle ittiğini kaydeden Kutan, “Önünde dünya çapında bir ilim adamı olma imkanı vardı ve bu ilmiyle çok da zengin olabilirdi. Ama Erbakan hoca bunca dünya nimetlerini itti ve zora talip oldu. Yani cihada talip oldu. Bu nereden geliyor. İslami gayretinden, İslami azminden geliyordu” dedi.