Astımın en önemli nedenlerinden birinin genetik ve çevresel faktörler olduğuna söyleyen uzmanlar, her astımın alerji olmadığı gibi her alerjinın de astım olmadığını belirttiler.
Memorial Diyarbakır Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Uz. Dr. Hakan Onur, "3 Mayıs Dünya Astım Günü" öncesi çocuklarda alerjik bronşiyal astım hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Onur, "Her astım alerji olmadığı gibi her alerji de astım değildir. Yani “astım başlangıcı” diye bir tanı yoktur. Ancak astım; hafif, orta veya ağır şiddette olabilir. Astım, çocukluk çağındaki hastaların yüzde 80'inde hafif şiddette görülür ancak erken dönemde önlem alınmadığı takdirde ilerleyebilir." dedi.
"Astımın en önemli nedeni genetik ve çevresel faktörlerdir"
Astımın, bazı genetik ve olumsuz çevresel faktörlerin bir araya gelmesiyle oluştuğunu belirten Onur, "Olumsuz çevresel faktörler arasında en başta alerjenler gelir. Ayrıca hava kirliliği, hayvan kürkleri, soğuk hava, sigara dumanı ve kapalı alanlar astım gelişimine zemin hazırlayan diğer faktörler arasındadır. Çocukların hava yolları normalden daha hassas olduğu için belirtilen durumlar çocuklarda ki astımı tetikleyebilir. Astım belirtileri çocuklarda farklılık göstereceği gibi hafif, orta, ağır olmak üzere kendini hissettirebilir. İlerlemiş astım vakalarında çocuğun yaşamı tehdit altında olabileceğinden vakit kaybetmeden tedaviye başlanarak şikayetler kontrol altına alınmalıdır. Astımdan tamamen kurtulmayı sağlayacak bir tedavi bulunmamaktadır. Ancak astım; doğru tanı, düzenli takip ve iyi bir tedavi ile kontrol altına alınabilir." ifadelerini kullandı.
"Sigara dumanına maruz kalma astıma yol açabilir"
Onur, annenin gebelik sırasında sigara kullanması çocukta birçok hastalığa neden olmakta ve astım riskini de artırdığını belirterek şunları söyledi:
"Bu nedenle gebelik dönemi de dâhil olmak üzere çocuğun hiçbir şekilde sigara dumanına maruz kalmamasına özen göstermelidir. Astımın belirtileri hastaların büyük çoğunluğunda 5 yaşın altında ortaya çıkar. Aslında bu yaş grubundaki çocuklarda hışıltı (vizing) ve nefes darlığının astımdan mı yoksa farklı bir nedenden mi kaynaklandığı genellikle anlaşılamaz. Ancak hışıltı astımın belirtisi olabileceğinden, çocukta görülebilecek bazı şikâyetlere karşı dikkatli olunmalıdır."
Astım ile ilgili uyarılarda bulunan Onur, "Çocuğunuz, eğer hışıltı veya nefes darlığı sık tekrarlıyorsa, hışıltı ile birlikte yüzünde, bacaklarında ve kollarında pütürlü ve çok kaşıntılı deri döküntüleri (egzama) halen var veya geçmiyorsa, özellikle anne, baba, kardeş gibi birinci derece akrabalarda astım veya alerjik nezle varsa, kan tahlilleri veya cilt testleri ile saptanmış olan bir alerjik eğilim varsa, hemen uzman doktorunuza danışınız. Genel olarak geçici özellik gösteren şikâyetler çocukluk çağının geçici hışıltısıdır. Astım hastalarının bir kısmında bulgular yaşla birlikte gerileme gösterir ve hastaların bir bölümünde kaybolabilir. Ancak belirtiler azalsa veya kaybolsa bile çocukların önemli bir kısmında ileri yaşlarda astım bulguları ortaya çıkabilir." dedi.
"Alerji testi ve düzenli takip gerekli"
Çocuklarda ilk 3 yaş içinde en önemli alerjenler besinler olduğuna dikkat çeken Onur, "Çocuklarda alerjik reaksiyon oluşturan bazı besinler, astıma da neden olabilir. Bunlar çocuğun yaşı ilerledikçe daha çok ön plana çıkacağından, ilk 3 yaş içinde uzman doktora danışarak alerji testleri yaptırılmalı ve çocuk düzenli takip altında olmalıdır. Alerjiye yol açan besinler arasında; süt, yumurta, yer fıstığı, fındık, ceviz, balık, kabuklu deniz ürünleri, buğday ve soya olarak gösterilmektedir." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)