Bitlis Eren Üniversitesinde "Müslümanların Tarihi" konulu konferans gerçekleştirildi.
Rahva yerleşkesindeki Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansa Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Necip Yardım, Araştırmacı-Yazar Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Tatvan Belediye Başkanı Fettah Aksoy, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Burada katılımcılara hitap eden Sırma, Müslümanların tarihinin iyi okunmadığını belirterek, Müslümanların en büyük hastalığının milliyetçilik olduğunu vurguladı.
Sırma, "Bugünün en büyük hastalığı milliyetçiliktir. Müslümanları bitirip kavuran şey milliyetçiliktir. Bugün bütün İslam ümmeti milliyetçi olmuş. 73 yaşındayım ve bunu söylemek zorundayım. Dini bir tarafa bırakmışlar. Önce mensubu olduğu milleti söylüyor, sonra Müslüman olduğunu belirtiyor. Böyle bir şey olamaz." dedi.
Hz. Muhammed'in hayatından kesitler sunarak, İslam tarihini anlatan Sırma, dün olduğu gibi bugün de insanları sömüren firavunların ve bunların zulmünü meşrulaştıran bel'amların olduğunu dile getirdi.
"Firavunların saltanatını ancak vahiy kültürü yıkar"
"Günümüze kadar böyle firavunlar yaşıyorlar. Belki onların adı firavun değil ama biz Müslümanlar okumadığımız için bunları göremiyoruz." diyen Sırma, sözlerine şöyle devam etti:
"Bugünün İslam dünyasını böyle firavunlar idare ediyor. Bütün firavun sistemlerinde en yukarıda firavun yer alıyor. Herkes firavuna çalışacak, hiç kimse firavunun ilkeleri dışına çıkamaz. Bu firavunu meşru gösterecek birileri lazım. Bunları Kur'an-ı Kerim anlatıyor. Bunlardan ilki devleti yönetecek bürokratlardan oluşan Hamanlar, maddi imkân sağlayan Karunlar ve en önemlisi firavun rejimlerini ayakta tutan hocalar, ilim ve din adamlarıdır. Kur'an-ı Kerim bunlara 'Bel'am' diyor. Bunlar firavun sistemlerini halka meşru gösterecek ki ayakta durabilsin. Dünyanın neresinde olursa olsun bütün bu sistemler bu şekilde din adamları tarafından meşru gösterilmiştir. Bu din adamları her zaman din düşmanları olmuşlar. En son geçen sene gördük. 40 yıldır FETÖ'yü anlatamadım. İşte, devleti idare edenler bunlardır. Bunların altında bakanlar, genel müdürler ve en altta biz halk varız. Biz de hep onlara çalışıyoruz. İşte bu sistemleri yıkacak olan Allah'ın gönderdiği peygamberlerdir, vahiy kültürüdür."
"Müslümanların perişan olmasının nedeni 'oku' emrini unutmalarıdır"
Her yerde Müslüman kanı akıtılmasının Müslümanların İslam'dan uzak kalmasından kaynaklandığını ifade eden Sırma, "Bugün dünya üzerinde Müslümanlar iki milyar olmalarına rağmen her tarafta Müslüman kanı akıyor, Müslümanlar birbirini öldürüyorsa burada bir yanlışlık aramak lazım. Ya onların dini yanlış ya da kendileri yanlıştır. İslam doğru olduğuna göre demek ki biz yanlışız. Peygamber bizleri öksüz bırakmadı. Bize Kur'an-ı Kerim'i ve sünneti bıraktı. Müslümanlar bugün okumuyor, kendilerini okumamaya addetmişler. Sanki Müslümanların yanında okumak haramdır. Oysaki Allah, 'oku' emrinden sonra kalemden bahsediyor. Kalemden bahsettiği dönemde Avrupa'da okuma yazma oranı sıfırdı. Papazlar bile okumayı bilmiyordu. Peki, neden bu medeniyete rağmen Müslümanlar perişan? Çünkü bu ayeti unuttular. Bu ayeti unuttuktan sonra diğer ayetleri zaten anlamadılar." şeklinde konuştu.
"Müslümanlar adına başkasının karar vermesi kabul edilemez"
Müslümanlar adına ABD ve İngiltere gibi devletlerin karar vermesinin kabul edilemez olduğunun altını çizen Sırma, "Peygamberin kaleşnikofları, patroitleri, uçaksavarları yoktu fakat Allah'a samimi olarak kulluk vardı. Şimdi biz Müslümanlar neye inandığımızı bilmiyoruz ve başımıza bunlar geliyor. Bizim yerimize Amerikalılar, İngilizler kararlar veriyor. Müslüman iki devlet arasında problem oluyor, hemen Cenevre'ye gidiyorlar. Ne işiniz var orada? Ama biz böyle olduk. Bu kabul edilemez bir durumdur." ifadelerini kullandı.
Konferans, Rektör Yardım'ın Sırma'ya plaket takdiminin ardından sona erdi. (İLKHA)