M. ERKAN YAVUZ- DOĞRUHABER
İlk olarak pilot illerde dağıtılan ve daha sonra yılbaşından bu yana tüm Türkiye`de dağıtımına başlanan çipli kimliklerde din hanesinin kaldırıldığını gören vatandaşlar büyük şok yaşadı. Eski kimliklerde din hanesi varken yeni kimliklerde bu tamamen kaldırıldı. Konuyu gazetemize değerlendiren Âlimler ve Medreseler Birliği (İttihad'ul- Ulema) İstanbul Temsilcisi Molla Remzi Uçar, “Bir Müslümanın kimliğinde dini İslam diye yazılmalıdır. Kesinlikle İslamsız kimlik olmaz, bu yanlış düzeltilmeli ve aslına geri döndürülmelidir” derken Araştırmacı Yazar Müfid Yüksel ise “Devletin İslam`a karşı tüm geriletmelerine rağmen, kalan son hane, oydu. Yani Müslümanlığın son kalesi, nüfus cüzdanındaki din hanesiydi. Kimliğimizin son kalesiydi, son direnç alanımızdı.” dedi. Sosyolog Vahit Eser de, “Sen kimlikten İslam ibaresini kaldırdıktan sonra nasıl bu halkın büyük bir çoğunluğu Müslümandır diyebilirsin? Yani yasal olarak bir veri kalır mı elimizde, asla! Toplumda bu haberden sonra ciddi manada bir tepki oluşabileceğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
Âlimler ve Medreseler Birliği (İttihad'ul- Ulema) İstanbul Temsilcisi Molla Remzi Uçar
‘UYGULAMA, TOPLUMUN GERÇEKLERİYLE ÖRTÜŞMEMEKTEDİR`
Yapılan düzenlemeyi ‘içler acısı durum` olarak değerlendiren Âlimler ve Medreseler Birliği (İttihad'ul- Ulema) İstanbul Temsilcisi Molla Remzi Uçar, “Nüfusunun yüzde 99`unun Müslüman olduğu, minarelerden beş vakit Ezanın okunduğu, Kur`an hafızlarıyla meşhur, beş vakit namazın kılındığı ve neredeyse her yüz metrede bir mescidin olduğu bir ülkede kimlik kartlarından İslam`ın kaldırılması içler acısı bir durumdur. Bu hareket tamamıyla toplumumuzun sahip olduğu konumuna zıt bir gelişmedir. Nüfusun yüzde 2`sinin haklarının korunmaya çalışıldığı, onların azınlık haklarının konuşulduğu bir dönemde yüzde 99 gibi büyük bir çoğunluğa sahip Müslüman nüfusun kimliğindeki İslam ibaresiyle uğraşılması hem ilginç hem de toplumun gerçekleriyle örtüşmemektedir. Dahası toplumun kendisinden, ‘Kimliğimizden din kelimesi kaldırılsın` diye bir talep oldu mu ki bu uygulama hayata geçirildi? Tam tersine toplum böyle bir değişikliği kabul etmiyor, etmemeli düşüncesindeyim.” diye konuştu.
‘BATI İSTİYOR DİYE VAZGEÇMEK DOĞRU DEĞİLDİR`
“Sadece Batı istiyor diye bazı temel unsurlarımızdan vazgeçmek kesinlikle doğru değildir.” şeklinde konuşan Uçar, “Geçmişte de bugün de Batı`ya elini veren kolunu kaptırıyor adeta. Batı hiçbir zaman Müslümanlardan razı olmadı, olmayacaktır. Kesinlikle İslamsız kimlik olmaz, bu yanlış düzeltilmeli ve aslına geri döndürülmelidir.” dedi.
‘BELGE ÜZERİNDEKİ MÜSLÜMANLIĞIN SON KALESİ, NÜFUS CÜZDANINDAKİ DİN HANESİYDİ`
Türkiye`de eskiden nüfus cüzdanlarının Müslümanlığı derlediğini ifade eden, Araştırmacı Yazar Müfid Yüksel ise, “Radikaller böyle derdi. Buna biraz karşı çıkarlardı. O, yanlış bir stratejiydi. Çünkü devletin İslam`a karşı tüm geriletmelerine rağmen, kalan son hane, oydu. Yani Müslümanlığın son kalesi, nüfus cüzdanındaki din hanesiydi. Kimliğimizin son kalesiydi, son direnç alanımızdı. Bunun da yok edilmesi, bu ülkenin Müslüman vatanı olma kimliğinin son direnç alanını ortadan kaldırmak demektir. En azından “Burası bir Müslüman vatanıdır” imajı vardı. Şimdi tüm bunlar belli bir vadede asıl kimliğimizi ortadan kaldırmanın başlangıcıdır; icraat son derece tehlikelidir” dedi.
Araştırmacı Yazar Müfid Yüksel
‘BU YANLIŞTAN KESİNLİKLE VAZGEÇİLMELİDİR`
“Türkiye`de en dinden uzak adamın cenazesinin camiye gelmesi bile son derece önemlidir.” diye konuşan Yüksel, “Çünkü o, bir kale. Onlar da kalktığı zaman, bu ülkede dine ve Müslümanlığa ait hiçbir nişane ve gösterge kalmayacak. Musalla taşı Müslümanlığı diye bir şey vardır, eskiden radikaller buna değersizlik atfederlerdi, buna karşı çıkarlardı. Hâlbuki bunlar son derece önemli şeyler. Bu, İslam`ın bu ülkedeki geleceğini belirleyecektir. Uygulamalar, İslam`ın bu ülkedeki geleceğini törpülemektir. İslam hanesinin gözükmemesi, din hanesinin çıkartılması ve gösterilmemesi, bu konuda son kalemizin de elimizden çıkması demektir. Bu yanlıştan kesinlikle vazgeçilmelidir. Eskisi gibi devam etmelidir. Bütün Müslümanlar buna sahip çıkmalıdır. Çocuklarımız ellerine kimliklerini aldıklarında diğer bilgileri gibi dinlerinin ne olduğunu da resmi olarak görsünler. Yoksa son kalemizi de kaybederiz.” şeklinde konuştu.
‘MÜSLÜMAN YÖNETİCİLER BUNA NASIL ONAY VERİR?`
Bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini düşünen Sosyolog Vahit Eser de, “Öncelikle halkın istatistiklere göre yüzde 99`unun Müslüman olduğu bir ülkede kimlik değişimi adı altında İslam ibaresinin nüfus cüzdanından çıkarılmasıyla ciddi manada Müslüman nüfusunun buna tepki göstermesi gerekirken, bugüne kadar maalesef hiç kimseden bir tepki görmedik. Bunun üzerinde ciddi anlamda bir gündem oluşturulması lazım. Çipli kimlik çıkarıyoruz, bu çipli kimlikte daha önce kimlik hanesinde İslam geçiyor ama yeni kimlik kartlarının hanesinde İslam ibaresi geçmiyor. Öncelikle mecliste bulunan halkın temsilcilerinin bunu bir soru önergesi olarak İçişleri Bakanlığı`na sormaları lazım. Siz bu cipli kimlikleri çıkarırken neden bu İslam hanesini yazmadınız, neden buna yer vermediniz? Bunun hesabını halkın temsilcilerinin birinci dereceden hükümetten sormaları gerekir. İslami şahsiyetlerin iktidarda olduğu bir dönemde eğer böyle bir düzenleme yapılıyorsa, bu Müslümanlara karşı ciddi bir manevradır diye algılanır. Bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerekir.” ifadelerini kullandı.
Sosyolog Vahit Eser
HERKESİN GEREKLİ TEPKİYİ ORTAYA KOYMASI GEREKİYOR
Gazetemizin konuyu gündeme almasından dolayı teşekkürlerini ileten Eser son olarak şunları söyledi: “Sen kimlikten İslam ibaresini kaldırdıktan sonra nasıl bu halkın büyük bir çoğunluğu Müslümandır diyebilirsin? Yani yasal olarak bir veri kalır mı elimizde, asla! Toplumda bu haberden sonra ciddi manada bir tepki oluşabileceğine inanıyorum. Çünkü neticede Müslüman bir ülkede, Müslüman bir toplulukta, Müslüman bir sosyal sınıf topluluğu içerisinde yaşıyorsak bunun da Müslümanlar arasında ciddi manada gündem edilmesi gerekir, hesabının sorulması lazım. Özellikle gazetenize, göstermiş olduğu bu duyarlılıktan dolayı teşekkür ediyorum.”
‘GEREKÇE: AVRUPA`YA UYUM`
2016`da, AİHM`nin kimlik kartlarıyla ilgili verdiği kararlara uygunluk gerekçesiyle, ‘din` hanesi, isteğe bağlı, yeni kimliklerde kartta değil, ‘çip`te yer alıyor. NÜFUS cüzdanlarının yerini alan çipli kimlik kartlarında din hanesi bölümü bulunmuyor. İsteğe bağlı olma koşuluyla din bilgisi kartın görünen yüzünde değil, çip içinde bulunuyor.