Zonguldak`ta’ta, grizu patlaması sonucu 30 madencinin hayatını kaybettiği Karadon Maden Ocağı’nın taşeronu Bahri Köse`nin adı Kamu İhale Kurumu`na yönelik operasyona karıştı.
 
Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube ekipleri merkezinde Kamu İhale Kurumu (KİK)`nda çalışanların yer aldığı bir operasyon düzenledi. Operasyon sonucunda KİK`te çalışan biri kurul üyesi, ikisi ise raportör olmak üzere 3 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerin odalarında ve bilgisayarlarında arama yapıldı. İhale süreçlerini etkilemek iddiasıyla yapılan operasyonda 16 iş adamı da gözaltına alındı. 12 kişi hakkında tutuklama kararı çıktı.
 
FACİANIN TAŞERONU DA SORUŞTURMADA
Bugün Gazetesi`nin iddiasına göre KİK`e yönelik yapılan operasyonda tutuklananlar arasında ilginç bir isim var. "Liderliğini" KİK Üyesi Ali Kaya`nın yaptığı iddia edilen suç örgütüne yönelik operasyonda Kaya`nın Trabzonspor maçlarını dahi ücretsiz izlediği ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında tutuklanan Yapı-Tek şirketinin ortağı Bahri Köse, Kaya`ya rüşvet vermediğini ancak Kaya`nın Trabzonspor maçlarını takip ettiği için maç izlemek amacıyla belki bir iki defa uçak bileti ve protokol yerinden maç bileti almış olabileceğini kaydetti. Köse`nin ise grizu patlaması sonucunda 30 işçinin öldüğü Zonguldak Karadon Maden Ocağı`nın da taşeronu olduğu öğrenildi.
 
50`DEN FAZLA ÖZEL ŞİRKETLE İRTİBAT
KİK`e yönelik yapılan soruşturma kapsamında ayrıntılar da netleşti. Suç örgütü lider ve mensuplarının, soruşturma sırasında tespit edilen, 50`den fazla firma ve firma yetkilisi ile irtibatlı oldukları kaydedildi. Polis, müteahhit Bahri Köse`nin yalnız kendi şirketi için değil, başka firmaların ihaleleri için de Ali Kaya ile irtibata geçtiğini belirledi. Kaya`nın ise işlerini amcasının oğlu Yusuf Kaya aracılığıyla yürüttüğü tespit edildi. Köse`nin ise yanında çalıştırdığı Ekrem isimli kişi aracılığıyla kesilen çekleri Yusuf Kaya`ya ulaştırdığı anlaşıldı. Gözaltı dosyasında konuyla ilgili dikkat çeken bir ayrıntı daha ortaya çıktı. Yapıtek firması çalışanı Ekrem ile Yusuf Kaya`nın "alacaklarına karşılık çek almak üzere buluşacakları" bilgisine ulaşan polis, çekleri ilginç bir yöntemle görüntüledi.
 
GİZLİ KAMERA İLE ÇEKLER GÖRÜNTÜLENDİ
Yusuf Kaya ve bir adamı Ankara Çetin Emeç Bulvarı`nda polis çevirmesine alındı. Ancak soruşturmanın gizliliği için çevirmeyi KOM ekipleri değil, karakol polisleri yaptı. Bir ihbar alındığını söyleyen polisler, şüphelileri Dikmen Polis Merkezi`ne götürdü, üzerlerinde ve araçlarda arama yaptırdı. Aramalarda Yusuf Kaya`nın üzerinde; toplam değeri 215 bin lira olan 10 adet çek ve 15 bin liralık iki senet çıktı. Çek ve senetler karakolun içinde gizli bir kamera ile çekilerek fotoğraflandı. Şüphelilerin takip edildiklerini anlamamaları için de çek ve senetler tekrar Yusuf Kaya`ya teslim edildi. Şüphelilere, GBT sorgulaması yapıldı ve serbest bırakıldı.
 
RÜŞVET HELAL PARA OLDU
Öte yandan Köse`nin aracılığını yaptığı bir firmanın Kaya`ya parasını ödememesi üzerine yaşadığı sıkıntı bir telefon görüşmesine yansıdı. Yeğeni Yusuf Kaya ile konuşan Ali Kaya, "Yani benim param depozito olarak mı duruyor onda" dedi, yeğeni ise "Ya yok ya parayı vermeyecek adam yatmışlar" ifadesini kullandı. Amca Kaya, bu duruma "Paranın üstüne yatacaklar yani" diye tepki gösterirken, yeğen "Helalimiz olan paramızı istiyoruz ya burada. Bahri ağabeyin in iyi niyetini suiistimal ediyorlar" diye konuştu.
 
ELİMİZİN ISINMASI CEBİMİZİN ISINMASIYLA ORANTILI
Ali Kaya, kuzeni Yusuf Kaya ile başka bir görüşmesinde "Ne oldu bu Erzincan? Ne oldu?" diye sorarken "İşte onları konuşacaktım iyi iyi geldim bir gün uğrarım sana konuşuruz" karşılığını aldı. Konuşmasını devamında Ali Kaya gülerek, "Elimizin ısınması cebimizin ısınması... orantılı olarak" ifadesini kullandı. Yusuf Kaya ise "O yaptığınız, verdiğiniz emeklerin hepsi geri dönecek abi merak etme" dedi. Yapı-Tek firması ortağı Bahri Köse, aradığı Yusuf Kaya`ya "O çocuğu yolla yirmi beş alsın ordan" mesajı verdi. Yusuf Kaya ise "Abi otuz vereceksin bana. Abi sen kendin dedin bana Yusuf otuzun bende dedin" diyerek paranın eksik olduğunu ima etti. Köse ise "Tamam söyledim, yirmi beşi al oradan beşi de nakit vereceğim sana konuşma" yanıtını verdi.
 
KARADON`DA NE OLMUŞTU
Karadon Maden Kazası, 17 Mayıs 2010 tarihinde Türkiye saatiyle 13:28`de Zonguldak`ın Kilimli beldesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu`na ait Karadon Müessese Müdürlüğü`nün kömür ocağında kaza meydana geldi. Yerin 540 metre altında meydana gelen grizu patlamasında 30 işçi göçük altında kaldı. Yapılan çalışmalar sonucu 20 Mayıs 2010 tarihinde 28 işçinin cesedine ulaşıldı. 735 metre derinliğindeki kuyuya düştüklerinden şüphelenilen diğer iki işçiye ise olay gününden 100 gün geçmesine rağmen ulaşılamadı. Kaza sonrası hazırlanan rapora göre, galeri açmak için yapılan dinamit patlatma işleminden sonra açığa çıkan metan gazının tahliye edilmemesi patlamaya sebep oldu. Gerekli yalıtımı yapılmayan makinelerden çıkan elektrik ise madendeki gazın alev almasına yol açtı. Patlamanın ardından iki işçi Engin Düzcük ve Dursun Kartal`ın cesedi düştükleri kuyunun 720 metre derinliğinde 8 ay sonra bulunarak yer üstüne çıkartıldı.