Selefi Deniz Baykal`a kaset kumpasının ardından 2011 yılında CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturan Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Hayır` kampanyası yürüttüğü 16 Nisan referandumunda milletin ‘Evet` demesiyle birlikte kariyeri boyunca 8. yenilgisini tattı. Son yenilgi, Kılıçdaroğlu`na karşı partide oluşan rahatsızlığı iyice artırdı. Eleştiri oklarının kendisine yönelmesini engellemek için referandumun şaibeli olduğu iddiasına yoğunlaşan CHP Lideri, bunda da başarılı olamayınca parti içi muhaliflerle baş başa kaldı. Önce CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Kılıçdaroğlu`na açıkça, “2019`da cumhurbaşkanlığına aday olmayacaksan koltuğu bırak” çağrısı yaptı; hemen ardından CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, ‘tek adamlık` ile suçladığı liderinin görevi bırakması için olağanüstü kurultay talep etti. Bu açıklamalarla birlikte parti kulisleri de hareketlendi.

RAHATSIZLIK İYİCE ARTTI

16 Nisan yenilgisi sonrası partide adeta OHAL ilan eden Kılıçdaroğlu, koltuğunda yaşadığı sarsıntıyı artık gizleyemiyor. Kılıçdaroğlu`na karşı Baykal`ın sürpriz çıkışıyla destek bulan muhalif kanat, CHP`nin ağır topu Fikri Sağlar`ın sözleriyle de cepheyi güçlendirdi. “Üstteki yapının değişmesi lazım. Bunu yapabilmek için düzenlemeye ihtiyaç var. CHP lider partisi değil, kadro partisidir. Partide tek adam-lığı değiştirmemiz gerekiyor. Söylediğinizde samimi olmadığınızı toplum görürse size güvenmez. Kılıçdaroğlu referandum kampanyasında ‘tek adama karşıyız` propagandası yaptı ama kendisi tek adam oldu! Kılıçdaroğlu Parti Meclisi`nde herhangi bir karar alınmasına izin vermiyor. 6-7 saat tartışıyoruz ancak o, kulağına kim ne fısıldıyorsa kararını ona göre veriyor” diyen Sağlar, Kılıçdaroğlu`na açıkça meydan okudu.

KOLTUĞUNU BIRAKMAYACAK

Bu gelişmeler sonrası CHP Lideri`nin, sallanan koltuğuna sımsıkı yapışacağına ilişkin mesajı gecikmedi. Sağlar`ın ‘tek adam` eleştirilerini haklı çıkarırcasına Kılıçdaroğlu, muhalifleri ‘partiden kovmakla` tehdit etti. Dünkü CHP grup toplantısında Kılıçdaroğlu, “Demokrasi mücadelesini yeni başlatacağız. Verilen mücadele demokrasi tarihimizin en önemli kilometre taşlarından biridir. Bütün baskılara rağmen bu ülkenin seçmenlerinin yarısı sandığa gitti ve demokrasiden yana tavır koydu. Bu değeri koruyacağız. Parti içi mücadeleye imkan vermeyeceğim, gerekirse partiden kovacağım!” dedi.

KURULTAYA KARŞI ‘MYK`

Başta Sağlar olmak üzere tüm muhaliflere karşı ilk taktiğinin ‘kovmak` olduğunu açık eden Kılıçdaroğlu`nun, koltuğunu korumak için ikinci tedbiri ise MYK hamlesi olacak. Taktik savaşlarının iyice kızıştığı CHP`de, başını Yalova Milletvekili Muharrem İnce`nin çektiği muhalifler, ‘tek adam`a karşı sıkı bir direnişe hazırlanıyor. Parti kulislerinde, olağanüstü kurultay çağrısı yapmak için hukuki süreçlerin tamamlanmasını bekleyen muhaliflerin kurultay çağrısını öne çekeceği belirtirken, Kılıçdaroğlu`nun ise muhaliflerin kurultay çağrısı yapmadan önce MYK`da revizyona giderek olağanüstü kurultay çağrılarının önünü keseceği dillendiriliyor.

Uymayan sonucuna katlanır

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, CNN Türk televizyonunda Kılıçdaroğlu`na karşı yaptığı çıkışa ilişkin TBMM`de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Baykal, “2019`da cumhurbaşkanlığına aday olmayacaksa Kılıçdaroğlu`nun koltuğu bırakması gerektiği” şeklindeki çağrısının, ‘sorumluluk duygusu içinde uyarı, öneri de içeren bir yol haritası olduğunu` dile getirdi. Söylenmesi gerekeni söylediğini dile getiren Baykal, bunun CHP ve Türkiye için de demokratik çıkış yolu olduğuna yürekten inandığını vurgulayarak, “Bunun üzerine ek açıklama yapmaya gerek yok. Herkes içine sindirsin, değerlendirsin, tartsın. Sonunda da herhalde doğru bir oluşum ortaya çıkar, doğru bir karar alınır, yeni bir süreç başlar” ifadelerini kullandı. Baykal, bir öneri yaptığını dile getirerek, “Önerinin yerine getirilmesinin bir anlamı, değeri vardır, yerine getirilmemesinin de bir sorumluluğu vardır. Sözkonusu olan Türkiye`de devletin geleceğiyle ilgili üzerimize düşen görevleri yerine getirip getirmediğimizdir. Bu görevleri görmezden gelerek, sorumlulukları üstlenmeden üzerimize düşen görevi yerine getirmiş olamayız” diye konuştu.