Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin 16 Nisan referandum sonuçlarıyla hayata geçmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 3 yıl aradan sonra kurucusu olduğu AK Parti'ye üye oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden çok sayıda aracın eşlik ettiği konvoy ile AK Parti Genel Merkezi'ne geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üyelik beyannamesini imzalayıp yaklaşık 3 yıl sonra tekrar AK Parti'ye üye oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, AK Parti grubuna hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni döneme ilişkin önemli mesajlar verdi.
Kurucusu olduğu partiye dönmenin sevincini yaşadığını belirten Erdoğan, "27 Ağustos 2014 tarihinde milletimiz tarafından Cumhurbaşkanlığı görevine seçilmem sebebiyle ayrılmak zorunda kaldığım, kurucusu olduğum partime, yuvama, sevdama, aşkıma bugün yeniden dönüyorum. Tam 979 gün sonra bu hasret sona eriyor. Bugün burada bir kez daha 'selamun aleyküm' diyerek heyetinizin içine tekrar dahil oluyorum." dedi.
Erdoğan, "AK Parti asırlar öncesinden başlamış kutlu bir davanın mirasını omuzlarında taşıyan bir partidir demiştim. Ayrılığımızın sona eriyor olması beni asıl bu bakımdan heyecanlandırıyor. Bu kutlu yürüyüşü önümüzdeki dönemde hep birlikte daha güçlü bir şekilde sürdüreceğiz. Buna inancım tam. Biz yola milletimizle birlikte çıkmıştık. Bugüne kadar hangi sorunun üstesinden gelebilmişsek milletimizin duası sayesinde gelebilmişizdir. Yeri geldi biz gövdemizi siper ettik, yeri geldi milletimiz bizim için gövdesini siper etti. 15 Temmuz bunun çok açık net bir ispatıydı. Bazıları sanıyor ki mesele şahsımızdır, partimizdir. Halbuki mesele milletimizdir, devletimizin ta kendisidir. Mesele bağımsızlığımızdır. Biz de milletimiz de bu gerçeği çok iyi biliyor. Bu anlayışla gecemizi gündüzümüze katarak her alanda elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Bundan sonra da aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Avrupa'ya da seslenen Erdoğan, "Almanya'daki gelişmeler felaket, orada her türlü destek onlara veriliyor. Bir de PKK'ya veriliyor. Bunlar güçlenen Türkiye'nin önünü kesmek için veriliyor. Benim bir bakanım uçuş izini alıp Avrupa'ya gidemiyorsa benim bu sorunun cevbını almam lazım. Bundan sonra bugüne kadar açmadığınız fasılları açmaktan başka çareniz yok. Açmazsanız güle güle. İlk adımı Türkiye'nin atması gerekir, OHAL kalkması gerekir, geçin bunları geçin. Sen önce git Fransa'daki OHAL'i kaldır. Biz bu terörle mücadeleyi neyle vereceğiz? Bizde devleti yıkmaya yönelik bir darbe teşebbüsü var, şehitlerimiz var, gazilerimiz var; biz OHAL ilan edemeyeceğiz. Beyefendilerden izin alacağız. Böyle bir şey olabilir mi? Onlara söyleyeceğimiz tek şey, önce bu fasılları halledeceksiniz. Verdiğiniz sözleri tutacaksınız. Ondan sonra masaya oturur, konuşuruz. Aksi takdirde sizinle görüşecek bir şeyimiz kalmadı." diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kimse AK Parti'yi bölücü olarak değerlendiremez. Batının uşakları Diyarbakır'ı dolaşıp Türkiye'de bölücülük var diyebilirler. Asıl bölücülük ayrımcılık onlarda. İsviçre'de parlamentonun önüne dev bir pankart asmışlardır, şakağıma silah dayamışlardı. Şimdi Zürih Başkonsolosluğumuza saldırdılar. Biz müsaade eder miyiz? Asla. Bugüne kadar da etmedik. Biz onların hepsini emanet olarak gördük, karşılığını ne yazık ki aynı şekilde göremedik.
"Yüzde 51,4 AK Parti, yüzde 48,8 CHP oyu değildir"
Referandum sonuçlarına değinen Erdoğan "Yüzde 51.4 bir AK Parti oyu değildir. Yüzde 48.6 da bir CHP oyu değildir. Kimse kimseyi aldatmasın. Önümüzde yerel seçimler var. Parlamento ve başkanlık seçimi var. Orada her şey daha net ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla Türkiye'de başvurulması gereken her yere başvuranlar, YSK biz biliriz ki nihai merciidir. Sen AYM diyorsun, oradan da umudunu kesiyorsun şimdi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidiyorsun. AİHM'nin böyle bir görevi yok, bu ülkenin seçimle ilgili iç işlerine karışma yetkisi yok. Sabırlı ol, milletin gönlüne gir." açıklamasında bulundu.
"Bu davaya sırtını dönüp de iflah olan kimse görmedik"
Erdoğan, konuşmasının sonunda şu ifadeleri kullandı: "Bizim kardeşliğimiz rüzgara göre yön değiştirmez, bizim kardeşliğimiz ahiret kardeşliğidir. Dava adamlığı da kolay değildir. Üstad ne diyor; "Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük? Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük. Hiçbir şey hesap etmeden çıktığımız yol bizi buraya getirdi. Elbette bu ağır yolu çekemeyenleri ademe bırakıyoruz. Bugüne kadar bu davaya, bu partiye sırtını dönüp de iflah olan kimse görmedik. İnşallah bundan sonraki çalışmalarımızda saflarımızı daha da sıklaştırarak yolumuza devam edeceğiz. 21 Mayıs'taki kongreden partiminiz güçlenerek çıkacağına inanıyorum. Olağan kongre sürecini fırsat bilerek bu güçlenmeye aşağıdan yukarıya doğru, ve kararlı bir şekilde sürdürmeliyiz. Kaybedecek zamanımız yok. Yolumuz uzun vazifemiz ağırdır. Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin. Hakka ve halka hizmet yolunda mevlam bize güç, kuvvet versin. Rabbim yol arkadaşlığımızı daim etsin." (İLKHA)