Memur-Sen, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü tarihte ilk toplu sözleşmenin yapıldığı yer olan Kütahya’da kutladı.

Zafer Meydanında düzenlenen kutlamalar Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından Kütahya İl Temsilcisi Fatih Köse, selamlama yaptı. Ardından Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Günay Kaya'nın konuşmasıyla devam etti.

Küresel mesajların verildiği kutlamalarda, Yeni, Büyük, Güçlü Türkiye iradesi haykırıldı, küresel emperyalizm ve batının faşizan politikaları kınandı. Programa 25 ülkeden gelen ve Memur-Sen’in misafiri olan "Sendika Dış İlişkiler Uzmanı" adayları da katıldı.

1 Mayıs bildirisinin okunmasının ardından kürsüye Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın çıktı.

Kalabalığa hitap eden Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "1 Mayıs’ta; Birlik mayasının yüreklere çalındığı, kardeşlik harcının inançla karıldığı, beylikten devlete geçiş kararının alındığı diyardayız. Tarihte, ilk toplu sözleşmenin yapıldığı yer olan Kütahya, kamu görevlilerinin ilk toplu sözleşmesini imzalayan Memur-Sen’i, Memur-Sen’lileri bağrına basıyor." dedi.

"Anadolu'nun her yerini, her meydanını 1 mayıs meydanı bildik"

Tarihte 1 Mayısların olaylı geçtiğini hatırlatarak sözlerini sürdüren Yalçın, "1 Mayıs’ı emeğin hakkını haykırmak yerine kışkırtma ve provokasyon fırsatı olarak görenler olabilir. Kan, vandalizm, anarşizm üzerinden emeğin itibarına, dayanışma zeminine zarar verip, meydanları germek isteyenler olabilir. Biz paylaşmanın, hakça bölüşmenin erdemini anlatma derdindeyken çatışmanın, restleşmenin tezgâhını kurmaya, yakmaya, yıkmaya, kırmaya, dökmeye odaklananlar olabilir. Haklarımızı artırmanın, kazanımları çoğaltmanın, çalışma şartlarını insanileştirmenin peşine düşmek yerine geçmişin acıları üzerinden zihinleri bulandırmaya yeltenenler olabilir. Marjinal gruplar 1 Mayıs’ı Taksim'e çıkma ayini görebilir. Aymazlık gösterip bazıları örgütlü gücü ideoloji değirmeninde öğütebilir. Biz bu tuzaklara düşmediğimiz için Anadolu’ya çıktık ve ülkenin her şehrini her meydanını 1 Mayıs Meydanı bildik. Memur-Sen olarak, Ne Taksim’i kutsamayı, Ne de 1977’de Taksim'de yaşanan acıyı yok saymayı da doğru bulmadık. '1 Mayıs sadece Taksim’de kutlanmalı' anlayışını haksız, '1 Mayıs kesinlikle Taksim’de kutlanmamalı' bakışını yersiz bulduk." değerlendirmesinde bulundu.

Yalçın, hükümete ve siyasi partilere seslenerek, Mayıs 1977 olaylarını aydınlatacak Meclis Araştırma Komisyonu kurulması çağrısında bulundu.

"Toplu sözleşme masasında tekliflerimiz kazanıma dönüşmeli"

Konuşmasında Ağustos ayında yapılacak olan 4.Dönem Toplu Sözleşmesi'ne ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Yalçın, "Toplu sözleşmede tekliflerimiz kazanıma dönüşmeli" diyerek, talepleri şu şekilde sıraladı:

"İş güvencesi kırmızıçizgimiz! 4/B’lilerin, 4/C’lilerin kadroya geçirilmesi en büyük hedefimiz. Amalı, fakatlı cümlelere tahammülümüz yok artık. Kamuda görev yapan taşeron işçilerin, memur işi yapıp, işçi kadrosunda bulunanların, beklentilerinin zamana yayılmasını, üzerinde çalışılmasını değil, atılan imzaya sadık kalınmasını, kadroya geçiş vaadinin toplu sözleşmeyle imza altına alınmasını isteyeceğiz. Ekonomik gelişmişlikten, refah artışından pay isteyeceğiz.

Özel sektöre KDV indirimi ile bazı yüklerden muaf tutulurken, kamu görevlilerinin vergi matrahı ile maaf edilmesine hayır diyeceğiz. Türkiye’nin makro ve mikro ekonomik göstergelerinde sürekli bir iyileşme, yükselme ve artış var. Fakat kamu görevlilerinin ek göstergelerinde hala bir artış yok. Genç nüfusumuz bizi, hem bölgede hem de AB nezdinde avantajlı kılıyor. Anayasamız da, aile toplumun temelidir diyor. Eş ve çocuk yardımı hatırı sayılır rakamları bir türlü göremiyor. Yetkili sendika üyeleri ile diğer sendika üyeleri hatta sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında hiçbir fark yok. Yetkili sendika olmanın ya da yetkili sendika üyesi olmanın farklılık oluşturmadığı sendikal örgütlenme ve toplu pazarlık sistemini değiştirmeyi teklif edeceğiz. Toplu sözleşme ikramiyesinin yetkili sendika üyelerine artırımlı ödenmesini, yetkili sendikaya dayanışma aidatı verilmesini isteyeceğiz. Yapanın da, çatanın da, yatanın da aynı değerlendirildiği bir adaletsizlik kabul edilemez. Dayanışma aidatı gelmeli, örgütlü olanla örgütsüz olan, yetkili olanla yetkisiz olan ayrılmalı, üretim sektöründe nasıl ki patent hakkı ödeniyorsa, dayanışma aidatı da ödenmeli ve bedavadan geçinme dönemi bitmeli, adalet yerini bulmalı. Maaş zammına gelince… Enflasyona karşı koruyan değil, enflasyonun üstünde konuşlanan; Gerçekleşen enflasyon ile tahmini enflasyon verileri arasındaki makası kapatacak, erime riski oluşturmayan oran teklifleriyle masada olacağız. Taban aylıkta artış, emekliliğe etki eden tazminat yansıtma oranlarında yukarı yönlü bakış isteyeceğiz. 16 Nisan’da Türkiye’yi Evet ile vesayetten kurtardık ama Kamu görevlileri hala 1982 Model, Kenan Evren patentli Kılık-Kıyafet Yönetmeliği’nin vesayeti altında. Toplu sözleşme masasında; Kılık-kıyafet serbest olmalı! Kamu görevlileri nefes almalı diyeceğiz."

"Mülakata 'Hayır', güvenlik soruşturmasına 'Evet"

Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Siyaset ve Bürokrasi, iş güvencesini yok etmenin değil, ihanete tevessül etmeyecek insanları istihdam etmenin peşinde olmalı. Bu yüzden, kamuya istihdamda güvenlik soruşturmasına tereddütsüz Evet, fakat adil soruşturma yapılması kaydıyla… Bununla birlikte kamu hizmetine ilk defa alınmada mülakata kesinlikle ve kararlı bir şekilde Hayır diyoruz. Çünkü mülakatta, adil davranılıp davranılmadığının denetlenemeyeceğini biliyoruz.

Yalçın, konuşmasında, memura siyaset hakkı ve grev istediklerini de vurguladı.

Yalçın konuşmasının sonunda Memur-Sen Konfederasyonu'na bağlı sendikalara ve komisyonlara teşekkür etti. Ali Yalçın, "1 Mayıs’ta; Birlik mayasının yüreklere çalındığı, kardeşlik harcının inançla karıldığı, beylikten devlete geçiş kararının alındığı diyardayız. Tarihte, ilk toplu sözleşmenin yapıldı yer olan Kütahya, kamu görevlilerinin ilk toplu sözleşmesini imzalayan Memur-Sen’i, Memur-Sen’lileri bağrına basıyor." dedi. (İLKHA)