Baharın gelmesiyle birlikte Tarihi Murat Köprüsü şenlendi. Muş merkezde bulunan tarihi evler, Yıldızlı Han, Meryem Ana Kilisesi ve tarihi hamamlar ilgisizlikten yok olmaya yüz tatarken restore edilip ayakta kalan Tarihi Murat Köprüsü hafta sonları özellikle öğrencilerin uğrak yeri olmaya başladı.

Hafta sonunu fırsat bilen öğrenci ve aileler şehrin kalabalığından, uzaklaşarak Murat Nehri'nin kıyısında günlük hayatın yorgunluğunu, stresini atmaya çalışıyorlar. Tarihi Murat Köprüsüne gelen öğrenci ve aileler, burada resim çekip suyun eşsiz sesi eşliğinde dinlenme fırsatı buluyor.

Bir Selçuklu yapısı olan Tarihi Murat Köprüsünün kesin tarihi bilinmemekle beraber 1871 tarihli mermerden kitabesinin, onarımlarla ilgili olduğu sanılmaktadır. 143 metre uzunluğunda, 4 metre 77 santimetre genişliğinde olan tarihi köprünün yüksekliği 18 metre olup 12 gözlüdür. Muş - Varto yolu üzerinde Muş şehir merkezine 10 kilometre uzaklıkta olan köprü günümüzde de kullanılmaktadır.

“Okulda yaşadığımız stresi atmak için bir yerin olması gerekir”

Okulun ve günlük hayatın verdiği stresten kurtulmak için köprüye geldiğini söyleyen İlahiyat öğrencisi Suat Cucun, “Burada Osmanlıdan günümüze sadece Murat köprüsü ulaşmıştır. Böyle gençlerin gidip kafa dağıtacağı yer olarak sadece burası bir nimet olarak kalmış, biz de bunu değerlendiriyoruz. Yaşadığımız sıkıntıları ve stresi ya da ünlük hayatımızda yaşadığımız yoğunlukların stresini atmak için bir yerin olması gerekir. Muş için baktığımızda sadece Murat Köprüsü'nü görebiliyoruz. Gidecek başka bir yer olmadığından biz de bunu değerlendiriyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Halkın kültürüyle uyuşan sosyal alanların yapılması gerekir”

Bölge halkının örfüne, gelenek ve göreneklerine sadık kalınarak sosyal alanların arttırılması gerektiğini belirten Yusuf Öğe ise bunun şehrin kalkınması içinde şart olduğunu söyleyerek, “Muş`ta okulun stresinden hayatın yorgunluğundan kaçıp gidebileceğimiz tek yer Tarihi Murat Köprüsü. Onun için buraya geldik. Burada bir an olsun hayatın stresinden kurtulup rahatlıyoruz. Biz Muş`ta daha farklı sosyal alanlar istiyoruz. Bunun için belediyemizin bir şeyler yapması gerekir, bunu bir rica olarak kendilerinden istiyoruz. Gerek belediye gerek rektörlük öğrencilere sosyal bir aktivite olsun diye yeni alanlar açıp öğrencilere sunulması gerekir. Şehrin kalkınması için şehrin daha yaşanılır bir yer olması için bunlar şart. Tabi bunlar yapılırken bölgenin örfüne, gelenek ve göreneklerine sadık kalınması gerekir. Zira halkın örfüne, gelenek ve göreneklerine, tarihi ile çatışan sosyal bir alan halkın yozlaşmasına neden olur.” şeklinde konuştu. (Ayetullah Tarhan- İLKHA)