Gaziantep`te İl Müftülüğü tarafından Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla yoğun katılımla “Hz Peygamber ve Güven Toplumu” konulu bir konferans düzenlendi.
Gaziantep Onat Kutlar Salonunda düzenlenen “Hz Peygamber ve Güven Toplumu” programına, Vali Vekili Halil Uyumaz, İl Müftüsü Ahmet Çelik, ilçe müftüleri, kurum müdürleri, imam hatipler, müftülük personeli, imam hatip ortaokul ve lise öğrencileri ile vatandaşlar katıldı.
Ali Macit Hoca`nın Kur`an-ı Kerim tilavetinin ardından konuşmacılığını Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez`in yaptığı “Hz. Peygamber ve Güven Toplumu” konulu sinevizyon izlendi.
Programda bir konuşma yapan Vali Vekili Halil Uyumaz, “Bizler, alemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygamberin ümmetiyiz. İnanmayanlar bile O peygambere 40 yaşına kadar ‘Muhammed-ul Emin` dediler. Ona her türlü iftirada bulundular, ancak ona güveniyorlardı. Rabbimizin isimlerinden biri El-Mümin`dir. Yani güven veren demektir. İnanan bir Müslüman yaratana güvenmeli ve kendisi de güvenilir olmalıdır.” dedi.
“O`nun hayatını kendimize örnek ve rehber yapacağız”
İl Müftüsü Ahmet Çelik ise Hz Muhammed`in herkesin Peygamberi olduğunu, Kutlu Doğum'a herkesin sahip çıkması gerektiğini söyledi.
Çelik, “Bu hafta farklı Kutlu Doğu programları yapıldı, yapılıyor. Kutlu Doğum'a hepimiz sahip çıkacağız. Çünkü Hz Peygamber hepimizin Peygamberidir. İmkanımız olsa da O`nu daha çok ansak, daha çok yönü ile tanısak, tanıdıkça daha çok seveceğimizi, sevdikçe, O`nun hayatından kendi hayatımıza daha çok güzellikler kazandıracağımıza inanıyorum. Onun için sevgili Peygamberimizi anlayacağız, tanıyacağız ve O`nun hayatını kendimize örnek ve rehber yapacağız. Bu vesileyle Kutlu Doğum haftasının; hayatımıza, geleceğimize, ahlakımıza, davranışlarımıza güzellikler kazandırmasını Allah`tan niyaz ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“Kameralarla insanların güvenliği sağlanamaz”
Programa konuşmacı olarak katılan Diyanet İşleri Başkanlığı Strateji Geliştirme Dairesi (DİB) Başkanı Doç. Dr. Mustafa Sarıbıyık, bugün insanlığın bir güven bunalımı yaşadığını, insanlığın güven ihtiyacını karşılamak için olağanüstü yollara başvurmaya başladığını vurguladı.
Sarıbıyık, “İnsan, insana güvenmemeye başladı. Dost dosta, kardeş kardeşe, akraba akrabaya, komşu komşuya, işçi işverene, çalışanlar birbirine güveni kaybetti. İnsanlık bu güven ihtiyacını karşılamak için olağanüstü yollara başvurmaya başladı. Güvenlik sorununu çözmek için teknolojinin bütün imkânları seferber edilmeye başlandı. İnsan kendi sağında ve solunda bulunan ilahi kameraları yok saydıkça bu kameralarla insanların güvenliği sağlanamaz.” dedi.
Sarıbıyık, "Andolsun ki size, sizin içinizden azîz bir Resül geldi. Sizin üzüldüğünüz şey, O'na ağır gelir O'nu üzer. Size çok düşkün, müminlere şefkatli ve merhametlidir." Tövbe Suresi 128'inci ayeti kerimesini aktararak, şöyle devam etti:
“Güvenlik stratejileri belirlenirken akıl almaz silahlar üretiyorlar. Sokaklar ve caddeler adeta güvenlik kameralarıyla kontrol altına alınıyor. Hâlbuki çözüm gerçekten bu mu? İnsan acaba bu suni çözümlerle gerçeğe ve hedefe ulaşabilir mi? Sadece biz insanlar değil insanlık ailesi deyip ortak yaşadığımız dünya güvensizlik içerisinde, tabiat yok oluyor. Yaşadığımız bu toprakları ve teneffüs ettiğimiz havayı adeta kirletiyoruz. Gelecek nesillerimize mükemmel yaşanır bir dünya ve tabiat bırakabiliyor muyuz? İşte bu noktada her şeyi adeta tarumar ediyoruz. Yaşadığımız dünya, ortak evimiz bir güvensizlik ve tahribat içerisinde. Bu sorunu bizler peygamberimiz öncülüğünde nasıl çözebiliriz?”
“Hz Peygamberden reçetelere ihtiyacımız var”
İslam coğrafyasının kan ve gözyaşı içerisinde olduğuna dikkat çeken Sarıbıyık, “Yine aynı şekilde İslam coğrafyasında kuralsız savaşlar, bizim olmayan savaşlar devam ediyor. İslam coğrafyası kan ve gözyaşı içerisinde kalmış durumda. Bütün bunları Allah Resülünün örnekliğinde ve önderliğinde biz nasıl düze çıkartabiliriz? Bu bağlamda ‘zarureti hamse` dediğimiz can ve mal güvenliğimizi de nasıl teminat altına alabiliriz? Aklımızı fesada uğramadan, neslimizi, dinimizi, inancımızı nasıl koruyabiliriz? Bunun için Hz Peygamberden reçetelere ihtiyacımız var.” şeklinde konuştu.
15 Temmuz ihanet, işgal ve darbe teşebbüsünün toplumsal güveni zedelediğine işaret eden Sarıbıyık, “Adeta inançlarımız parçalandı. İnancımızı, dinimizi parçaladılar. Himmet ve hizmet adı altında bütün güvendiğimiz değerleri adeta bizden çaldılar. Zengin insanlarımızın zenginliklerini çalma noktasında çaba sarf ettiler. Zeki çocuklarımızın aklını ve idrakini çaldılar. Buna karşı Hz Peygamber'in hayatından reçetelere ihtiyacımız var. Tüm gayemiz güvenilen ve güven duyulan insanı, Muhammed-ül Emin'in rahmet mesajıyla yeniden nasıl inşa edebiliriz? Aslında temel düşüncemiz bu.” diye konuştu.
Program, İl Müftüsü Çelik`in katılımcılara gül dağıtmasının ardından sona erdi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)