Muhammed Yararlı / Doğruhaber
Allah Resulü, kendisine gelen her Kur'an vahyini yalnızca ezberlemek ve ezberletmekle kalmamış, ayrıca yazıyla da tespit ettirmiştir.
Kur'an Hz. Peygamber'in hayatında yazılmıştır. Yalnız vahiy devam ettiği için sırayla, toplamaya imkân olmadığından bu yazılanlar dağınık halde idi.
Bazı sahabelerde Rasulullah`ın vahiy katiplerine yazdırdığı bu ilk nüshalardan kopyalamak suretiyle kendileri için özel Mushaf yazmışlardı. Yalnız bu yazma işi belirli bir kaideye ve tertibe dayanmıyordu. Kaynaklar Kur'an'ı toplayan (cem' eden) sahabelerin isimlerine yer vermişlerdir.
Rasulullah zamanında kendileri için özel mushaf yazan sahabeler:
1. Hz. Ali
2. Hz. Osman
3. Zeyd b. Sabit,
4. İbni Mes'ûd
5. Muaz b. Cebel,
6. Ubey b. Kab,
7. Ebu'd-Derda
Bu Sahâbelerin bir kısmı, Kur'ân'ın tamamını Hz. Peygamber hayatta iken toplamayı gerçekleştirirken bir bölümü de Peygamber'in vefatından sonra tamamlamıştır.
Bu arada yazılan Kur'an tümüyle ezberlenmişti. Hz. Peyganıber'in Kur'an'ı öğrenmeye ve öğretmeye teşvik eden hadiseleri, bu yöndeki gayretlere hız katmıştı.
Ashab arasında Kur'an'ı ezber bilenlere "Kurrâ" adı verilirdi.
Sahabeden meşhur olan 29 Kurrâ`nın isimleri sayılmaktadır.
Erkeklerden:
1- Abdullah b. Mes'ûd
2- Salim
3- Muaz
4- Ubey b. Ka'b hafız Sahabelerdendir.
Kadınlar arasında da:
1- Hz. Aişe
2- Hafsa
3- Ümmü Seleme de Kur'an'ı ezberlemişlerdir.
Kur'an'ın Hz. Peygamber Devrinde Kitap Haline Getirilemeyişinin Sebep ve Hikmetleri
Hz. Peygamber hayatta iken yazılan ve ezberlenen Kur'an'ın kitap haline getirilmeyişinin sebep ve hikmetlerini şöyle sıralayabiliriz:
- Hz. Ebu Bekir zamanında Kur'an'ın bir araya toplanması ve Hz. Osman devrinde de istinsah edilmesi bir ihtiyaç sonucu olmuştur. Allah Resulünün müslümanların başında bulunduğu birçok hafız Sahabenin de Kur'ân'ı ezberlediği Peygamber döneminde ise böyle bir ihtiyaç duyulmamıştır. Çünkü "eminu'l vahy" (vahyin güvencesi) olan Rasulullah henüz hayatta idi, bu yüzden de Kur'an'ın herhangi bir şekilde zarar görmesi ve kaybolması endişesi yoktu.
- Hz. Peygamber hayatta olduğu sürece vahiy devam etmişti. Bazı ayetlerin nesh edilme ihtimali mevcuttu. Kitap haline getirilmesi bir takım karışıklıklara sebep olabilirdi.
- Kur'an'ın tamamı bir defada inmeyip çeşitli vesileler üzerine değişik zamanlarda nazil oluyordu. Hz. Peygamber (sav) de vahyin ne zaman kesileceğini tam olarak bilmiyordu. Böyle olunca henüz vahiy devam ederken Kur'an'ı iki kapak arasında toplamak elbette söz konusu olamazdı.
- Aralıklı olarak indiği bilinen ayetler, bir cilt halinde toplansaydı, bu durum yazmaya, ezberlemeye ve neşre çalışanlara bir takım zorluklar getirecekti.
- Son nazil olan ayet ile Hz. Peygamber'in vefatı arasında geçen süre bir rivayete göre 81 gün, çoğunluğun kanaatine göre de 9 gecedir. Görüldüğü gibi her iki sürenin de Kur'an'ın toplanmasına yetmeyeceği ortadadır. Çünkü Zeyd b. Sabit dağınık Kur'an metinlerini ancak bir yılda toplayabilmişti
- Sureler nüzul tarihine göre tertip edilmediği için inen ayetlerin daha önce inen bir sureye ilâve edilmesi gibi durumlar söz konusu olduğundan kitap haline getirme girişimi karışıklıklara sebep olabilirdi.