Peygamber Sevdalıları Platformu Konya İl Koordinatörlüğü tarafından "Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)" temasıyla Kutlu Doğum etkinliği düzenlendi.
Kılıçarslan Şehir Meydanı'nda gerçekleştirilen etkinlik İmam-Hatip Hüseyin Ünlü tarafından okunan Kur'an-ı Kerim ile başladı.
Okunan mevlidi şerifle devam etkinlikte ilahi sanatçıları ve çocuklar tarafından ilahi ve ezgiler seslendirildi.
Halkın ilgi gösterdiği etkinliğin açılış konuşmasını Peygamber Sevdalıları Platformu Konya İl Koordinatörlüğü Dönem Sözcüsü Mehmet Zülfü Tan yaptı.
Hz. Muhammed'i anlamanın ve anlatmanın etkinliklerle sınırlandırılamayacağını belirten Tan, "Peygamber yaşamak için gönderilmiş. Onun öğretileri hayatta yer bulsun diye Allah Teâlâ tarafından bize gönderilmiştir. Dolayısıyla biz hayatımızın her alanında Hz. Peygamber'i kendimize örnek ve rehber ediniyoruz. Elhamdülillah ki böyle bir rehberimiz ve liderimiz var." dedi.
"Peygamberi anlamaya ve yaşamaya ihtiyaç vardır"
Dünyanın, Hz. Muhammed'in öğretilerinin yaşanmasına ihtiyaç duyduğunu dile getiren Tan, şunları söyledi: "Bugün dünyada peygamberi anlamaya, anlatmaya ve yaşamaya ihtiyaç vardır. Hak ve adalet önderi Hz. Peygamber eğer anlaşılsa ve yaşansaydı bugün yeryüzünde bu katliamlar, zulümler yaşanmazdı. Biz peygamberin yolundan ayrıldığımız, sahte önderler peşinden gittiğimiz için bugün bu zulümler, yağmalamalar, öldürmeler yeryüzünde yayılmaktadır. Allah'ın izniyle tekrar Kur'an ve sünnete döndüğümüz zaman Allah'ın peygamberinin yeryüzüne hâkim ettiği o adalet, insanlık ve merhamet geri gelecektir."
Nurullah Kuray ve Grup Davet sanatçılarının seslendirdiği ilahilerle devam eden Kutlu Doğum etkinliğinde küçük kızlar şiir seslendirdiler.
Daha sonra Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş günün anlam ve önemine binaen bir konuşma yaptı.
"Dünya hiçbir zaman bugünkü kadar adalete muhtaç olmamıştı"
Her yıl Hz. Muhammed'in özelliklerinden birini konu alan bir temayla Kutlu Doğum etkinlikleri düzenlediklerini ifade eden Göktaş, "Bu yıl hakkın rehberi olarak Hz. Muhammed'i meydanlarda anlatmak istiyoruz. Çünkü dünya hiçbir zaman bugünkü kadar adalete muhtaç olmamıştı. Adalet ve hakka sadece Müslümanlar değil yeryüzü öylesine muhtaç ki Hz. Peygamber'in bu yönünü haykırmak istedik." şeklinde konuştu.
Göktaş, "Biz bu Kutlu Doğum etkinliklerini meydanlara çıkarırken müracaat ettik. 'Biz falan meydanda efendimizi anacağız.' dedik. Dediler ki 'Yahu cami de evler de olur. Ne demek meydanlar?' Sizin uyduruk meydanlarınız, statlar doldurulacak, benim efendim şu küçücük camiye hapsolacak öyle mi? 'Yok.' dedik ve meydanlara çıktık. Allah'ın izni ile bu İslam dini gerisin geriye camilere sokuşturulamayacak. Camilerden bu şekilde dışarı çıktı, taştı ve devam edecek. Çünkü Allah bu ümmeti bütün insanlık üzerine şahit olarak göndermiş. Bu şehadet nasıl yapılacak? Meydanlarda, statlarda, kampüslerde görülmezse gökdelenlerin arasına sıkışmış mescitlerde birkaç tane ihtiyar mı bunu temsil edecek? Yeryüzünün tamamı bu ümmete mescit, Allah'a ibadet yeri olarak verilmiştir. Onun için biz bugün böyle bir görevi yerine getiriyoruz ve sadece nisan aylarında değil göreceksiniz her şeyi bahane edeceğiz. Efendimizden, Kur'an'dan, İslam'dan, Allah'tan bahsedeceğiz. Nerede? Sadece camilerde değil. Herkesin, bütün insanlığın şahit olacakları alanlarda yapacağız." ifadelerini kullandı.
"Bizim en büyük şiarlarımızdan bir tanesi Allah'ın dinini meydanlara, kampüslere ve bu ülkenin en önemli yerlerine taşımaktır." diyen Göktaş, "Haftada bir maç yapılsın diye bu ümmetin trilyonları oraya yatırılmadı. Oralar da kullanılmalıdır, oralarda da yerine göre bayram namazları ve büyük namazlar kılınmalıdır. Oralarda İslam adına etkinlikler düzenlenmelidir. Madem sana danışılmadan, senin paran alınarak yapıldı, bu ülkenin nice kültür sarayları, statları, alanları iman edenlerin alın terleridir. İslam uğruna hizmetler vermelidir." dedi.
İnsanlığın hakka ve adalete ihtiyaç duyduğunu belirten Göktaş, sözlerine şöyle devam etti: "Gerçekten bugün insanlığın hakka ve adalete öylesine ihtiyacı vardır ki tarihin hiçbir zamanında böyle olmamıştı. Zaten resuller de hakkı ve adaleti yeryüzünde hâkim kılmak için gönderilmişlerdir, bunu unutmayalım. Sahabe 'Allah'ın Resulü bir haksızlık gördüğü zaman mübarek alnında bir damar kabarırdı, ayağa kalkardı. O haksızlığı gidermeden yerine oturmazdı.' buyuruyor. Allah öyle bir peygamber seçti ki bir daha peygambere gerek kalmayacak."
"Güç ve kuvvetin imanlı insanlarda olması lazım"
İman ehli olmayan toplulukların güç kazanmaları durumunda insanlara zulmettiklerine değinen Göktaş, "Adaletin yerine gelmesi için kesinlikle güç ve kuvvetin imanlı insanlarda olması lazım. Bu, adaletin şaşmaz bir şartıdır. Aksi takdirde istediğiniz kadar yüreğiniz yufka olsun, merhametli olun. Suriye'de, Irak'ta olanlara ancak ağlarsınız." şeklinde konuştu.
"Bu ümmete ne ağlamak ne de gözyaşı dökmek bir çare oluyor"
Son olarak Göktaş, "Bu ümmete ne ağlamak ne de gözyaşı dökmek bir çare oluyor. İllaki masaya yumruk vuran, ayağa kalkan, 'Bir dakika beni dinleyin.' diyen güce, kuvvete ihtiyaç var. Onun için Müslümanlar her yerde güçlü, kuvvetli olmalıdır. Görüyorsunuz, şaşırdı bu ümmet. Rusya'yı mı Amerika'yı mı tutalım? İkisi de Firavun, ikisi de Nemrut. İkisi de bu ümmetin üzerine bomba yağdırıp duruyor ama şaşırdık. 'Dur hele. Bugün Amerika güzel bir şey yapıyor. Yok efendim Rusya hastanede güzel bir şey yapacak.' dedik. Hâlbuki bu ümmetin kanını bu zalimler, bu firavunlar, bu diktatörler döküyor. Bir tek çare vardır. Ne onu ne bunu tutmak, ümmet olarak güçlenmek, ayağa kalkmak. Bunu bilelim. Bu adaletin yegâne şartıdır. Aksi takdirde zillet bu şekilde devam edip gidecektir." ifadelerini kullandı.
Daha sonra sahneye çıkan minik çocuklar, ayet ve hadisler okudular. Etkinlik, İlahiyatçı Emrah Daş'ın yaptığı duayla son buldu. (Mehmet Ali Ekinci-İLKHA)