Bingöl'de AK Parti İl Teşkilatı tarafından "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve 2001-2017 Teşkilatları Genişletilmiş İstişare Toplantısı" gerçekleştirildi.
Belediye Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıya AK Parti Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kalkınma Bakan Yardımcısı Yusuf Coşkun, AK Parti Bingöl Milletvekili Enver Fehmioğlu, AK Parti İl Başkanı Yılmaz Seven, eski il başkanları, partililer ve vatandaşlar katıldı.
Burada katılımcılara hitap eden Yılmaz, 2001 ile 2017 yılları arasını değerlendirerek, bilgilendirmelerde bulundu.
Bu dönemde temel hak ve hürriyetler konusunda birçok adım atıldığını belirten Yılmaz, "Bu ülkede insanların ana dilini konuşması yasaktı. Hapishaneye giden anne, çocuğuyla Kürtçe, Zazaca konuşamıyordu. Çok eski bir tarihten bahsetmiyorum. 10-15 yıl öncesinden bahsediyorum. Bu süreçte tüm bu yasaklar kaldırıldı. Ret, inkâr, asimilasyonlar, bütün bu politikalar reddedildi. Tüm yasak ortadan kaldırıldı. Bütün diller, renkler Cenabı Allah'ın yarattıklarıdır. Hiçbirini de inkâr etmemek ve yasaklamamak lazım." dedi.
"Başörtüsü bu ülkede bir meseleydi"
Geçmişte yaşanan başörtüsü yasağına değinen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: "Yıllar yılı başörtüsü büyük bir meseleydi. Bırakın kamuda başörtüsü ile çalışmayı okullarda okuma imkânı dahi yoktu kız çocuklarımızın. Şimdi çok şükür her kademede okuma imkânları var. Bütün kurumlarda, kamu kurumlarında rahat bir şekilde başı örtülü, başı açık herkes özgür ve rahat bir şekilde çalışma imkânına sahip."
230 milyar dolarlık ekonomiden 860 miyar dolara gelindiğini ifade eden Yılmaz, kişi başına düşen 3 bin 500 doların 11 bin dolar seviyelerine ulaştığı bilgisini verdi.
Sosyal politikalar kapsamında öğrenci, engelli, yetim ve dullara destek sunulduğunu dile getiren Yılmaz, bunların, mevcut sistemin aksaklık ve eksikliklerine rağmen yapıldığını söyledi.
"Cumhurbaşkanını seçmemize engel oldular"
Yılmaz, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendilerine engel olunduğunu belirterek, "2007 yılını hatırlıyoruz hep birlikte. O tarihte 367 diye bir garabet çıkardılar. Cumhurbaşkanı seçmemize engel oldular. Birtakım tehditlerle, başka şeylerle o seçimi yapamadık. Ne yaptık seçimi? Gelip o konuyu halka aktardık. Halkımız yüzde 48 oyla AK Parti'yi yine iktidar yaptı. Bir sorunla uğraşırken AK Parti'ye kapatma davası açıldı. Bir sabah uyandık, neredeyse toplumun yarısının oyunu almış bir partiye kapatma davası açıldı. Çok eski bir tarihten bahsetmiyorum, 10 yıl önce. O tarihteki Anayasa Mahkemesinin üyelerinin çoğu kapatılsın kararı verdiler. Bir oy farkıyla AK Parti kapatılmadı. Sadece bir oy ilave olarak 'Kapatılsın.' deseydi Anayasa Mahkemesi üyeleri bugün AK Parti diye bir parti olmayacaktı." şeklinde konuştu.
2014 yılında cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçildiğini söyleyen Yılmaz, daha sonra Gezi ve 6-7 Ekim olayları ile 15 Temmuz darbe girişimiyle karşı karşıya kalındığını dile getirdi.
2001'de Ahmet Necdet Sezer ve Bülent Ecevit arasında yaşananlara değinen Yılmaz, şunları söyledi: "Sezer'i oraya Ecevit kendisi getirmişti. Aralarındaki kavgadan dolayı bir anayasa kitapçığı fırlatıldı, ekonomimiz çöktü. Halkın milyarlarca dolar parası çarçur oldu, gitti. Mevcut sistem birçok ekonomik ve siyasi kriz üretmiş bir sistem. Mevcut sistem 12 Eylül darbe anayasasının getirdiği, o dönem Kenar Evren'e yönelik yapılmış bir sistem. Biz bunu niye koruyalım? Bırakalım değişsin. Daha güzel bir sistem kuralım. Şimdi istikrarımız şahıslara ve partilere bağlı olmasın diyoruz. Sistemden kaynaklı, sistemden gelen kalıcı bir istikrar olsun."
"Kimyasal silahla katliam yapanlara lanet ediyoruz"
Suriye'de rejim tarafından İdlib'e yönelik kimyasal saldırıyı gerçekleştirenleri lanetlediklerini sözlerine ekleyen Yılmaz, "Irak, Suriye ve diğer birçok ülkeyi görüyoruz. Nerelerden gelip bu bölgelere müdahale eden güçleri görüyoruz. Bu terör örgütlerinin kendi başlarına mı iş yaptığını zannediyoruz? Hayır, arkalarında uluslararası güç odaklarının olduğunu, bunları bir maşa gibi kullanıp, bu bölgeyi, bu ülkeyi ve bu milleti karıştırmaya çalıştıklarını hepimiz görüyoruz. Daha geçen gün İdlib'de çok sayıda insan, içlerinde çok sayıda çocuk olanlar kimyasal silahlarla katledildi. Bunu yapanlara lanet ediyoruz. Bu dünyada da ahirette de inşallah cezalarını görürler. Bu bir insanlık suçudur. Bu savaş suçudur. Savaşın bile bir ahlakı, bir sınırı vardır ama bunların hiçbir ölçüsü yok." ifadelerini kullandı.
Yılmaz'ın konuşmasının ardından Kalkınma Bakan Yardımcısı Coşkun, AK Parti Bingöl Milletvekili Fehmioğlu, Ak Parti İl Başkanı Seven de birer konuşma yaptı.
İstişare toplantısının daha sonraki kısmı basına kapalı devam etti. (İLKHA)