Riyad Makaev - Doğruhaber/Analiz

Rusya son yılların en büyük saldırısıyla sarsıldı. Bugün büyük metrokentlerde gerçekleşen böyle büyük saldırıları DAEŞ gibi bir örgüt tek başına yapamaz ve bu saldırılar örgütlere bir fayda da vermez. Bu saldırıları araştıran da devlet olduğu için saldırıyı gerçekleştiren yakalanırsa cezalandırılıyor; ama yaptıranlar ve arkada duranlardan kimse hesap soramıyor. Kamuoyunu sakinleştirmek için birkaç kişi olayla ilgili gözaltına alınıyor. Mesela, St. Petersburg`ta metro saldırısını Kırgız asıllı 22 yaşındaki bir genç gerçekleştirmiş. İstihbaratın verdiği bilgilere göre, genç, Kırgızistan`da bir ay tatil yaparken DAEŞ örgütü ondan eylemci yapmayı başarmış. Bu imkânsız bir hikâye! Bir ay içinde saldırgan örgüte katılıp sonra her on kişiden biri Rus istihbaratı FSB için çalışan Petersburg`ta bir genç tek başına bomba üretip bunu en iyi şekilde korunan bir metro hattında patlatamaz. Bunun böyle olmadığını ancak seneler sonra öğreneceğiz. Bunu şimdi konuşsak bile kimse kulak vermez. 

ST. PETERSBURG SALDIRISI KİMİN İŞİ OLABİLİR?

Rusya`da 1999`da FSB tarafından kurgulanıp sonra Çeçen militanların sorumlu tutulduğu saldırıların FSB tarafından gerçekleştirildiği seneler sonra ortaya çıktı. Olaylara şahid olan istihbarat elemanlarının hepsi ortadan kaldırıldı. Putin`in Başkanlık seçimlerinde bu olayları kullanarak oy aldığı bugün bir sır değil. İkinci Rus-Çeçen savaşı da bu saldırılar bahane edilerek başlatıldı. Rusya`daki saldırının arkasında FSB olabilir, çünkü şu anda Rusya`da müthiş bir şekilde Kremlin`e karşı bir propaganda başlatıldı. On bir ay sonra Başkanlık seçimleri yapılacak. Batı tarafından desteklenen muhalifler ülkedeki terör örgütleriyle mücadele adı altında kolayca saf dışı bırakılabilir. Ayrıca, “uluslararası terörle mücadelede” başarısını kanıtlamış olan Putin`in seçilememesi durumunda ülkenin daha da karışacağı ima edilecektir. Sovyetler Birliği dağıldıktan bu yana Rusya`da seçimler hep böyle yapılmıştır. 

BÜYÜK DEVLETLERİN BİRBİRİNE KARŞI KULLANDIĞI SAVAŞ MEKÂNİZMALARI

Diğer taraftan, son günlerde Rusya`daki saldırıların arkasında Batı olabilir. Rusya, Suriye ve Ukrayna`da ve son zamanlarda Libya ve Afganistan`da da Batı`nın işlerine çomak sokmaya başladı. Batı ve Rusya ikinci dünya savaşından bu yana fiili olarak karşı-karşıya gelip savaşmamıştır. Rusya ve Batı, soğuk savaş döneminde olduğu gibi Vietnam, Afganistan, Irak, Çeçenistan, Gürcistan ve şimdi de Suriye gibi ülkeler üzerinde savaşan tarafları destekleyerek savaşmışlardır. Batı Suriye`de çok ciddi bir karşılık gördü. Ekonomik yaptırımlar uygulayan Batı şimdi şiddet olayları yoluyla Rusya`ya baskı yapıyor olabilir. Bilindiği gibi, terör örgütleri, artık büyük devletlerin birbirine baskı olarak kullandığı bir savaş mekânizmasıdır. Onun için, DAEŞ tek başına hareket eden bir örgüt değil. Defalarca bunu yazdık. DAEŞ içinde bir sürü grup var her grup bir devlet tarafından destekleniyor. Mesela Rusya`dan DAEŞ`e katılanlar özel grupta bulunuyor, Orta-Asya`dan gelenler ayrı bir grupta bulunuyor. Avrupa`dan gidenler ayrı grupta. Böylece kontrol etmek kolay oluyor. DAEŞ ile mücadele eden Batı tüm DAEŞ gruplarını bombalamaz. Şimdi bunu anlatmaya başlarsak bu yazımızda bitiremeyiz.

ESED RUSYA`NIN ONAYI DIŞINDA BİR ADIM BİLE ATAMAZ

İşte Batı bu grupları kullanarak Rusya`ya yeni bir mesaj vermeye çalışıyor olabilir. Rusya, Batı`nın mesajını aldığını belirtmek için İdlib`te kimyasal bir saldırı gerçekleştirebilir. Böyle diyorum çünkü Esed, Rusya`nın onayı dışında bir adım bile atamaz. Esed`in tüm varlığı da geleceği de  Rusya`nın elinde. BM`de Suriye`yi savunacak olan da Rusya`dır. Rusya olmadan Esed nefes alamaz. Ama Rusya`daki saldırının arkasında Batılı güçler varsa, Rusya İdlip ile yetinmeyecek. Avrupa`daki metrokentlerde benzer saldırılar beklemek yerinde olacaktır. Fransa güvenlik tedbirlerini almaya başladı bile. Rusya ve Batı arasındaki anlaşmazlıklar artık çarpışmalara geçti. Putin`i yeniden koltuğa oturtmamak için Batı elinden geleni yapmaya çalışacaktır. Kremlin`in sahiplerinin hepsi ise dünün mafya çocukları… Onun için Rusya hiçbir şeyden çekinmeden kimyasal, terör, suikastlar, yeni savaşlar, ülkelere askeri müdahale gibi yolları deneyecektir. Kremlin Batı`ya karşılık verdikçe Rus halkı da Putin`i destekleyecektir, zaten istenilen o değil mi?  Bu oyunda Türkiye`nin söylediği Rusya için pek önemli değil ve Türkiye`nin Suriye`deki manevraları Rusya için pek bir şey ifade etmiyor. Çünkü Türkiye Suriye`de tek başına bir şey değiştiremez. 

SONUÇ

Rusya`daki Başkanlık seçimleri bitene kadar artık bu olaylara alışmamız gerekiyor. Türkiye için de bu geçerli bir güvenlik sorunu. Çünkü Türkiye`de bu yaz bir sürü Rus turist gelecek. Ayrıca, İstanbul`da, Ankara`da, Antalya`da Rus konsoloslukları bulunmaktadır. Dolayısıyla terör saldırıları karşısında hele arkasında istihbaratlar bulunuyorsa dikkatli olmakta fayda var. Dünyanın en vahşi iki medeniyeti çıkarları ve menfaatleri için birbiriyle çarpışırken her zaman Müslümanlar zarar görmüştür. Dolayısıyla çok dikkatli olmak gerekiyor.