Suriye'de Beşşar Esed rejiminin İdlib'in Han Şeyhun beldesine düzenlediği ve 100'den fazla sivilin ölümüne sebep olan kimyasal silah saldırısının görgü tanığı doktorlar, kısıtlı imkanlarla duruma müdahale etmeye çalıştıklarını belirtti.
Saldırıdan sonra yaralılara ilk müdahaleyi yapan doktor Abdulmunim Cafer yaptığı açıklamada, ''Sabah saat 7'den itibaren Maarret en-Numan'daki hastanelere gazdan etkilenen çok sayıda yaralı geldi. Bunlar arasında kadın, çocuk ve yaşlı kişiler de vardı. Çoğunun üzerinde pijamaları vardı. Doktorlar olarak biz de elimizdeki kısıtlı imkanlarla seferber olduk." dedi.
Cafer, tıbbi malzemelerinin eksik olduğunu ve çevre hastanelerden temin etmeye çalıştıklarını belirtti.
"Gazın çeşidini bilmediğimiz için ne yapacağımızı da bilemedik" diyen Cafer, "Sivil savunma ekipleri de gazdan etkilenmişti. Onlar için de elimizden geleni yaptık." ifadelerini kullandı.
"GAZDAN ZEHİRLENEN YÜZLERCE KİŞİ YERDE YATIYORDU"
Bir diğer doktor Mustafa Savaş da "Sabah hastaneye koştuk. Hangi gazın kullanıldığını bilmiyorduk. Sonra sarin ve klor gazı karışımı bir gaz olduğunu öğrendik. Bizim hastanemize yaklaşık 150 yaralı geldi. Gelenler titriyordu. Hastanede 25 kişi öldü ve 70 civarında yaralının hayati tehlikesi var." diye konuştu.
Savaş, benzer saldırılara maruz kalınması durumunda ise "Vatandaşlar, kimyasal saldırı olduğunu hissettiklerinde üst katlara çıksınlar. Üzerlerini nemli pamukla silsinler." tavsiyesinde bulundu.
Saldırıdan sonra yaralılara ilk müdahaleyi yapan sağlık görevlilerinden Namır Mendi de "Olay yerine 7 ambulansla ulaştığımızda gazdan zehirlenen yüzlerce kişi yerde yatıyordu." dedi.
ÖLÜ SAYISININ ARTMASINDAN ENDİŞE DUYULUYOR
Mendi, her bir ambulansa 10-15 yaralıyı bindirdiklerini, çevre hastanelere taşıdıklarını anlatarak, ölü sayısının artmasından da endişe duyduklarını dile getirdi.
Esed rejimi, bu sabah İdlib'in güneyindeki Han Şeyhun beldesine kimyasal silah saldırısı düzenlemiş, en az 100 sivil hayatını kaybederken, 500'ü de yaralanmıştı.
Kimyasal silah saldırısının ardından kurtarma faaliyetleri devam ederken, aidiyeti henüz bilinmeyen uçaklar da bir hastane ve bir sivil savunma merkezini vurmuştu.