İçerisinde bulunduğumuz üç aylar ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Ramazan Korkut, Allah'ın belirli gün ve geceleri ile bazı mekânları kutsal kıldığına dikkat çekti.
Üç ayların önem ve faziletini İLKHA`ya değerlendiren Korkut, bu ayların fırsat olarak bilinip, Müslümanların ganimet gözüyle bakması gerektiğini söyledi.
Bu aylardaki mübarek gün ve gecelerin ilim, hikmet ve amel açısından değerlendirilmesi gerektiğini belirten Korkut, İslam'da üç aylar ve mübarek gecelerin ayrı bir yerinin olduğunu ifade etti.
Allah'ın bazı zamanları ve mekânları diğerlerinden farklı kıldığını belirten Korkut, “İnsanlar içinde peygamberleri, peygamberler içiresinde Hz Muhammed`i. Melekler içinde Cebrail`i. Mekânsal olarak Mekke, Medine`yi ve Kudüs`ü diğer mekânlardan daha üstün tutmuştur. Cenabı Hakkın hikmetine binaen o zaman ve mekanları çok değerli ve kıymetli durumlara konu olmasından kaynaklanıyor. Özü itibarıyla zaman ve mekan masumdur, birinin diğeri arasında farkı yoktur. Ama zaman ve mekana değer katan, anlam kazandıran şey, zaman ve mekanın konu olduğu kutsal değerlerdir. İşte üç aylarda bu kutsal değerlere konu olmaktadır.” dedi.
"Allah bir hikmete binaen Kadir Gecesi'ni kesin tayin etmemiştir"
Üç ayların Kadir Gecesi'ni içerisinde barındırdığını söyleyen Korkut, “Hadisi şerifte 'Ramazan ayı geldiğinde, cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zicire vurulur.` buyuruyor. Ramazan ayı ve Kadir Gecesi ve bununla ilgili ayet ve hadisler Ramazan ayına büyük önem ve kutsallık atfetmektedir. Bundan dolayıdır ki, kültür ve geleneğimizde bize Ramazan ayı on bir ayının sultanı olarak bilinir. Allah'u teala bir hikmete binaen Kadir Gecesi'ni kesin tayin etmemiş, Ramazan ayı içerisinde gizlemiştir. İnsanlar, sadece bir geceyi ibadete tahsis ederek diğer geceleri gaflet içinde geçirmesinler diye bu belirsizliğin sebebi budur. Ramazan gecelerini her birini Kadir Gecesi değerinde görüp o şekilde ibadetle geçirmeleridir." ifadelerini kullandı.
"Miraç hadisesi Recep ayında gerçekleşiyor"
Haram aylarıyla ilgili de konuşan Korkut, "Haram ayı demek kutsallığı bulunan aylardır. Bu haram aylar, Recep, Zilhicce, Zilkade ve Muharrem aylarıdır. Bunlardan Zilhice ve Zilkade ayları haca tahsis edilmiştir. Muharrem ayı, hicri yılbaşının ilk ayıdır. Aynı bu aylara kutsallık atfedilmiştir. Recep ayında özelikle pazartesi ve perşembe günleri oruç tutarak geçirmek lazım. Hz Muhammed Recep ayının 27`sinde Miraç`a çıktı. Mescidi haramdan Mescidi aksaya bir gece vaktinde ansızın yürütüldü, orada tüm peygamberlere namaz kıldırdıktan sonra Miraca yükseltildi. 'Kulunu bir gece vaktinde, Mescidi haramdan, Mescidi Aksaya yürüten Allah eksiksiz, kusursuz ve noksansızdır' çok değer ve kıymet taşıyan Miraç hadisesi de recep ayında gerçekleşiyor." şeklinde konuştu.
"Recep ve Şaban ayları Ramazana hazırlık aylarıdır"
Şaban ayında yapılan ibadetlerin faziletine dikkat çeken Korkut, "Bunun için Şaban ayı içirişinde bulunan Berat gecesi çok değer anlam taşımaktadır. Hz Peygamber, Berat gecesi gelmeden önce gününü oruç ve gecesini ibadetle geçirmesini teşvik etmiş o gece de çok sayıda insanın bağışlanacağını buyurmuştur. Hz peygamber, Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay Şaban ayıdır. Tüm bunlar bir araya getirilince, Kur`an ve Sünnet çerçevesinde başta Recep ayı bilahare Şaban`ın ayının ramazana bir hazırlık olarak, içinde taşıdığı ve muhteva ettiği kutsallık sebebiyle bir bereket ve fazilet ayları olduğunu görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Üç ayların ganimet olarak bilinmesi gerektiğine vurgu yapan Korkut, "Üç aylara Kur`an sünnet merkezli olarak baktığımızda, bu aylardaki mübarek gecelere binaen farklı bir kutsallık ve farklı bir güzellik atfediliyor. Dolayısıyla bugün ve geceleri bir ganimet olarak bilinmesi, üç aylarda mümkün olduğunca pazartesi ve perşembe günleri oruçla, gecelerini ise, ibadetle değerlendirip, ramazan ayına bir hazırlığa dönüştürülmesi gerekiyor.” diye konuştu.
“Üç aylardaki dini yaşantısının yıllın tamamına yayılması gerekiyor”
“Biz sadece Ramazan ayı ve Kadir Gecesi Müslümanlığına taraftar değiliz.” diyen Korkut, son olarak şunları kaydetti:
"Sadece Ramazan ayına, mübarek gecelere tahsis edilmiş bir dindarlık anlayışı İslam`da yoktur. Aksine üç aylar, bir fırsat olarak bilinip, buradaki dini yaşantısının yıllın tamamına yayılması gerekiyor. Yıllın tamamına yayılması için Kur`an ve sünnet bir teşvikten bulunmuştur. Dolayısıyla bu aylar dini bir yaşantı için dini enerjinin ve sinerjinin üretildiği aylardır. Bunun buna vesile olması gerekiyor. Yoksa Ramazan ayında oruç tutup namaz kılmak, Ramazan bitikten sonra orucu ve namazı bırakan bir anlayışın İslam`da hiçbir yeri yoktur." (İLKHA)