Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Beylikdüzü`nde yapımı tamamlanan hizmet ve tesislerin toplu açılış törenine katıldı. İlçe halkının katıldığı törene Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
Geçmiş yıllardaki hükümetlerin kuruluş şekillerine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkede biz otel odalarında, Güneş Motel`lerde hükûmetlerin kurulduğunu biliyoruz değil mi? Böyle bir ülkeden hayır olur mu? Olmaz!” dedi.
Açılışı yapılan hizmet ve tesislerin ilçe halkına hayırlı olması olmasını temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1999 depreminden sonra Beylikdüzü`nün, çarpık yapılaşma sıkıntısı yaşamadığı için, İstanbul`un şanslı ilçelerinden biri olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişe bakmadan geleceğin görülemeyeceğini, bu yüzden Türkiye`nin 16 Nisan için sandığa gittiğinde dün ile bugünün mukayesesini yapıp kararını vermesi gerektiğini belirtti.
Türkiye`nin yaşanan ekonomik krizler yüzünden sık sık fakirleştiğini, yüksek enflasyon ile faiz sarmalı yüzünden gecede yüzde 7 bin 500 faizler uygulanarak millete harcanması gereken kaynakların başkalarının cebine akıtıldığını, batan bankaların, zarar eden KİT`lerin, kötü yönetilen devletin tüm yükünün milletin sırtına bindirildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları söyledi:
“Şimdi diyeceksiniz ki, ‘madem sistem böyle kötüydü, Türkiye bugünlere nasıl geldi?` Zaman zaman tıpkı 1950-60 arasında, tıpkı 1965-70 arasında, tıpkı 1983-91 arasında, tıpkı 2002`den bugüne kadar olduğu gibi tek parti hükûmetleri çıkmış ve ülkemizi geliştirmiş, kalkındırmıştır. Bu hükûmetlerde demokratik ve ekonomik reformlarında sürekli engellemelerle, sürekli tacizlerle karşılaşmışlardır. Biz 16 Nisan`da milletimizin takdirine sunduğumuz Anayasa değişikliğiyle işte bu istikrarlı dönemleri istisnai olmaktan çıkarıp kalıcı hâle getirmek istiyoruz.”
“Bu ülkede biz otel odalarında hükûmetlerin kurulduğunu biliyoruz”
Geçmişte kurulan hükümetlere dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişte ülke yönetiminde sorumluluk almış, milletin geleceği için endişe duymuş ne kadar siyasetçi varsa hepsi de dönüp dolaşıp başkanlık sisteminde karar kılmıştır. Özal, Demirel, Erbakan, Türkeş, Yazıcıoğlu öyle demiştir, çünkü hepsi de bu yolun oradan geçtiğini biliyorlardı. Biraz önce anlattığım sıkıntıları bu ülkede iliklerine kadar yaşayanlar bunu biliyordu. Muhalefetin meseleyi başka tarafa çekmek için uydurduğu yalanları bir kenara bırakın. İnşallah ben size burada çok basit bir denklem kuracağım. Seçimler yapılıyor, milletimiz sandıkta gönlünden hangi parti geçerse ona oyunu veriyor. Gayet güzel, demokrasinin gereği de budur. Şayet sandıktan bir parti tek başına hükûmeti kuracak çoğunluğu çıkartırsa mesele yok. Demokrasi dışı güçlerin engelleme çabalarına rağmen yarım yamalak da olsa işler bir şekilde yürüyor. Ama sandıktan çıkan sonuç bir partinin iktidarına imkân sağlamıyorsa, işte o zaman yandık. Hemen pazarlıklar başlıyor; 3 bakanlık eksik-5 bakanlık fazla olacak, şu konuda benim dediğim-öteki konuda senin dediğin olacak, bu kavgalarla zar-zor bir hükûmet kuruluyor. Bu ülkede biz otel odalarında, Güneş Motel`lerde hükûmetlerin kurulduğunu biliyoruz değil mi? Böyle bir ülkeden hayır olur mu? Olmaz.” ifadelerini kullandı.
“Toplam ömrü 24 gün, 38 gün, 2 ay olan hükûmetlerle yönetildik mi?”
Geçmişte kurulan koalisyon hükûmetlerinde, Mecliste kurulan hükûmetlere vesayet güçleri tarafından dışarıdan da müdahaleler yapıldığını anımsatan Erdoğan, “Hatta bu ülke, o pazarlıkların dışında farklı partiden transferler yapmak suretiyle hükûmetler kurdu. Bakın bir şey söyleyeceğim sizlere; toplam ömrü 24 gün, 38 gün, 2 ay olan hükûmetlerle yönetildik mi? Böyle bir ülkede istikrar olur mu? Bir dönem içinde beş defa parti değiştiren milletvekillerine şahit olduk mu? Böyle bir sistemin elbette istikrar ve güven ortamına katkısı olmaz” şeklinde konuştu.
“HDP, havaya girdi, zannetti ki, tamam artık, biz işi bitirdik, öyleyse vuralım dediler, 56 tane Kürt kardeşimi maalesef öldürdüler”
Erdoğan son olarak şunları kaydetti: “2013 yılından itibaren ülkemizin yaşadıklarını biz nasıl görmezden gelebiliriz? Eğer milletimizin bize verdiği güçlü destek olmasıydı, sorunların çözümünde ne bu sistem bir işe yarardı, ne de bugün munis kedi numarası yapan muhalefet bize hayat hakkı tanırdı. 17-25 Aralık yargı-emniyet darbe girişiminin gerisinde işte tüm bu süreç vardır. Hatta hiç uzağa gitmeye gerek yok, 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından yaşananlar ortada, 56 Kürt kardeşimiz Diyarbakır`da öldürüldü, ölen Kürt, öldüren Kürt. Havaya girdi HDP, havaya girdi, zannetti ki, tamam artık, biz işi bitirdik, öyleyse vuralım dediler, 56 tane Kürt kardeşimi maalesef öldürdüler. Şimdi ne oldu? Şimdi girdikleri inlere kadar bunları kovalıyoruz, kovalayacağız.” (İLKHA)