Irak`ta Musul kentinin Batı yakasını DEAŞ`tan kurtarmak için 19 Şubat`ta ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri ile Irak Ordusu`nun başlattığı operasyon tam bir sivil katliamına dönüştü.

4 BİNE YAKIN SİVİL HAYATINI KAYBETTİ

Operasyon başlamadan önce bölgede bulunduğu duyurulan 600 bin sivilden yaklaşık 4 bini bu iki aylık sürede koalisyon bombardımanları ve DEAŞ`ın saldırıları nedeniyle yaşamını yitirdi. 137 bin sivil zor şartlarda kamplara kaçmayı başarırken, birçok yerleşim yeri de enkaza döndü.

Gelen bilgilere göre 487 bin yerleşim yerinden 10 bini kullanılamaz hale geldi. Şu an çoğu çocuk ve kadın 450 bin sivil mahsur durumda.

ENKAZ ALTLARI CESET DOLU

Irak ordusunda görevli Yarbay Muhammed Abdullah, enkaz altında bulunan cesetlerden bazılarının 20 günden fazla süredir orada kalmasından ötürü çürümesi ya da bombardıman nedeniyle tespit edilemeyecek durumda olması nedeniyle kimlik tespitinin yapılamadığını ifade etti.

Sadece son bir haftada koalisyon uçaklarının yaptığı hava saldırılarından dolayı 500`e yakın sivil yaşamını yitirmişti.

AÇLIK VE HASTALIK  BÜYÜK TEHDİT

Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, Batı Musul`da mahsur kalanların 350 bininin çocuk olduğunu ve bunların açlık ve hastalıklarla burun buruna mücadele ettiği uyarısını yaptı. Konu hakkında bilgi veren kaçmayı başarmış sivillerden 50 yaşlarındaki Um Visam, yiyecek olarak sadece su ve hurma bulunabildiğini söyledi. İnsan hakları aktivisti Seyf el-Verdan ise, “Suların içmeye elverişli olmaması nedeniyle kolera gibi salgın hastalıklar yayılmaya başladı” dedi.

ONBİNLERCE KAYIP SİVİL VAR

Kamplara ulaşabilen az sayıdaki sivil, ne geride bıraktıkları Batı Musul`da ne de geldikleri kamplarda yakınlarını bulamıyor. Kaybolanların henüz ortaya çıkarılmayan toplu mezarlarda ya da enkaz altlarında olduğu tahmin ediliyor. Sivillerin yaşadığı bir başka sorun ise, kalsalar da gitseler de tehlikeden kaçamamaları: Eşark El Evsat`a konuşan Habib Ayub “Üç evden ikisi bombalandı. Neden evinize terörist alıyorsunuz diyorlar. Almazsak öldürürler” ifadelerini kullandı.