16 Nisan'da yapılacak referandum öncesi 'Evet' çalışmalarını sürdüren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bursa'nın Yıldırım ilçesindeki Gökdere meydanında partisi tarafından düzenlenen mitinge katıldı.
Bahçeli, konuşmasına yapılacak referandumunun barışa, huzura, vesile olmasını temenni ederek başladı.
Devlet Bahçeli, ABD'nin Türkiye'den yapılacak direk uçuşlara elektronik cihaz yasağı getirmesini, Türkiye'nin itibar ve saygınlığına gölge düşürme teşebbüsü olarak değerlendirdi.
Mevcut sistemle daha fazla mesafe alınamayacağını aktaran Bahçeli, "Türkiye'nin tıkanan hükümet etme sistemi 16 Nisan'da açılmalıdır. Türk milletinin içine çekildiği fiili çıkmaz ve çarpıklık16 Nisan'da tasfiye edilmelidir. Ülkemiz mevcut hal ve şartlarda daha fazla mesafe alamaz, alsa bile ayakta kalamaz, istikrar ve istikbali kalıcı olamaz." dedi.
"ABD'nin siyasi kararı art niyetlidir"
Tüm dünyanın gözünün Türkiye'de olduğunu söyleyen Bahçeli, "Ülkemiz üzerinden karanlık hesaplar yapılmaktadır. Avrupa ülkeleri 16 Nisan referandumundan rahatsızdır. ABD, aralarında 8 ülkeden yapılacak direk uçuşlara elektronik cihaz yasağı getiriyor. İngiltere de Türkiye'den yapılacak uçuşlara ambargo koyma hevesindedir. Gerekçe olarak da güçlü terör tehditlerinin ticari uçaklara sızabileceği gösterilmiştir. Türkiye'nin uluslararası güvenlik kurallarına uyması önemsenmemiştir. Türkiye'nin itibar ve saygınlığına gölge düşürme teşebbüsü demek olan ABD'nin siyasi kararı art niyetlidir. Müttefiklik hukukuna aykırıdır. ABD madem terör konusunda bu kadar hassastır FETÖ liderini ülkemize neden iade etmiyor? Terörist başı ABD'de onların himayesi altındadır. Alman istihbarat Başkanının '15 Temmuzun arkasında FETÖ olduğuna yönelik güçlü delil yok demesi küresel çapta bir tezgâhın varlığına işarettir." ifadelerini kullandı.
"Evet diyorsak bu Türkiye'nin yüksek çıkarları içindir"
MHP lideri Bahçeli, "Dünkü sözlerimizi çiğnemedik, inkar etmedik. İlkelerimizden ödün vermedik. Ülkülerimizden ayrılmadık. 'Evet' diyorsak bu Türkiye'nin yüksek çıkarları ve tarihi bekası içindir. Bu kararımızın altında yatan 3 kritik dönemeç vardır. İlk olarak, 21 Ekim 2007 tarihinde Anayasa değişikliği referandumuyla Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesidir. 2'nci olarak, 10 Ağustos 2014'de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimidir. İlk kez bir Cumhurbaşkanı halk tarafından doğrudan doğruya belirlenmiş yeni ve zorlu bir dönemin zorlu sayfası açılmıştır. 3'ncü ve en önemlisi olarak, 15 Temmuz FETÖ darbe kalkışmasının toplumsal ve siyasal alana yüklediği mecburi durum muhasebesi ve tarihi sorumluluklardır. FETÖ darbe teşebbüsü bir milattır. Tavrımız, tarzımız, siyasetimizin üslup ve mesajları bu ihanetin öncesi ve sonrasıyla elbette aynı olamayacaktır. 15 Temmuz'da gördük ki, 2'nci Sevr yanı başımızdadır. 15 Temmuz'dan çıkarttık ki vatan, devlet ve istikrar kaybı an meselesidir. İşgalin eşiğinden döndük. Parçalanmanın kıyısında bulduk." ifadelerini kullandı.
"Avrupa'da masum kisvesine bürünenler, Ortadoğu'da zalimliğe dönüş yapmaktadır"
Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hollanda ve Almanya, Türkiye Cumhuriyeti'nin bakan ve milletvekillerine her türlü zorluğu çıkarıp, ifade ve düşünce özgürlüğünü baltalarken, teröristlerle düşüp kalkacak kadar ilkeldir. Berlin'de Türk düşmanlığının rezil gösterileri karnaval şeklinde yapılmakta, Türkiye küstahça aşağılanmaktadır. Devletimizi yönetenler hakaretlere uğramaktadır. PKK'lılar Almanya ve Hollanda sokaklarında cirit atmaktadır. Berlin'de, Frankfurt'ta insan haklarından, Amsterdam ve Lahey'de insanlık değerlerinden bahsedenlerin gerçek yüz ve hüviyetleri Suriye'de, Irak'ta deşifre olmaktadır. Avrupa'da masum kisvesine bürünenler, Ortadoğu'da asıl kimlikleri olan zalimliğe dönüş yapmaktadır. Çifte standart Avrupa'ya hakimdir. İkiyüzlülük Avrupa'nın tarihi mirasıdır." (Mustafa Bikeç-İLKHA)