Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kastamonu'da yapımı tamamlanan hizmet ve tesislerin toplu açılış törenine katıldı. Kuzeykent miting alanında, Kastamonulu vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşen törende Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

Bugün Müslümanların yaşadığı pek çok yerde felaketler yaşanırken, gözlerin Türkiye üzerinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte bunun için ülkemizi hedef alıyorlar. Onun için Türkiye'yi kıskanıyorlar. Dün yenilmez sandıkları donanmalarıyla, ordularıyla topraklarımızı işgale gelmişlerdi. Bugün de terör örgütleriyle iş birliği yaparak, ekonomiyi, diplomasiyi silah gibi kullanarak aynı heveslerini ortaya döküyorlar. Mabetlerimize namahrem eli değmesin, topraklarımızı namahrem ayağı basmasın diye canından vaz geçen Kastamonu, bugün de aynı tavrı, aynı dirayeti ortaya koymaya hazır mı? İşte bunun için diyoruz ki, 16 Nisan yeni bir çıkıştır, yeni bir diriliştir, buna hazır mıyız? İşte bunun için, 16 Nisan, 15 Temmuz'daki direnişin neticeye ulaştırılmasının adıdır. Onun âdeta intikamıdır, buna hazır mıyız?" diye konuştu.

Vatandaşlardan, büyük, güçlü, müreffeh ve istikrarlı bir Türkiye için 16 Nisan'da "evet" demelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, o gün Türkiye'nin yeni ve aydınlık bir geleceğe hep birlikte kavuşturulacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin tarihî bir yol ayrımında olduğunu, halk oylamasında, Türkiye'nin yeni yönetim sistemiyle ilgili tercihin ortaya koyarak ya mevcut sistemle devam edeceğini ya da Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçeceğini kaydetti.

1960'lı yıllarda, darbe yapılıp merhum Adnan Menderes'in ve iki arkadaşının idamını alkışlayanların bugün 'hayır' dediğini ve bu idamların var olan sistemin ürünü olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet liderinin 'El âlem uzaya çıkıyor, bizimkiler ülkeyi tek adama bırakıyor' sözüne atıfta bulunarak "Yahu el âlem uzaya çıkarken siz Türkiye'de darbe peşindeydiniz. Ülkenin sanayileşmesinin, gelişmesinin, büyümesinin önünü siz kapattınız. El âlem demokrasisini, ekonomisini büyütürken, siz destekçisi olduğunuz muhtıralarınızla, müsebbibi olduğunuz krizlerinizle ülkeye ve millete bedel ödettiniz. El âlem uzaya çıkarken, sizler benim kızlarımın kılık kıyafetiyle uğraşıyordunuz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, "Bunların gözleri, kulakları ve kalpleri hakikate kapalıdır. Bunlar bir yalan makinesine binmişler gidiyorlar. Akşam yalanla yatıyorlar, sabah yine yalanla kalkıyorlar. Tabii deri kalın olunca yalanın büyüklüğü de sorun olmuyor." sözlerine yer verdi.

"Sistem, kendi liderini üretecek"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemle birlikte Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığın birleşerek çift başlılığın ortadan kalkacağını ve bu sorulduğunda ilkokula yeni başlamış torununun dahi bileceğini dile getirdi ve şunları söyledi: "Bu Anayasa değişikliği ile ne yapılıyor? Cumhurbaşkanlığıyla Başbakanlık birleştiriliyor. Meselenin özü işte bu kadar basit… Ama yok, bırakın bizim söylediklerimizi, kendi söylediğini dahi dinlemiyor. Ya anlamıyor ya da anladığı hâlde taammüden yalan söylemeye devam ediyor. Bizde güzel bir söz var, 'zihin fukara olunca, akıl ukala olurmuş.' İnsan muvazeneyi kaybedince, dilinin freni boşalırmış. Açıkçası CHP seçmeninin böyle bir eziyete maruz kalması beni çok üzüyor. Böyle bir partinin sırtı yerden kalkar mı? Adam yedi seçim kaybetmiş yerinden kımıldamıyor. Niye kımıldasın ki? Mevcut sistem, değil yedi, on yedi seçim de kaybetse yerinde kalmasına imkân sağlıyor. 16 Nisan'dan sonra işte bu mümkün olmayacak. Çünkü beş yılda bir yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini, hadi bir defa kaybettin, en fazla ikinci defa şansın olur. Yine kaybedersen, geçmiş olsun, kimseyi orada tutmazlar. Sistem, kendi liderlerini kendisi üretecek bir dinamizme sahip. Onun için bu kadar bağırıyor. Biliyor ki, 17 Nisan'dan sonra bu zihniyetin, bu bedavacılığın devri kapanıyor."

16 Nisan'da oylanacak Cumhurbaşkanlığı Hükûmeti Sistemiyle birlikte Türkiye'de koalisyonların ortadan kalkacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hatırlarsanız, geçmişte hükûmet kurmak için otellerde milletvekili pazarı kuran parti liderleri vardı. Hükûmetleri yıkmak için vaatle, şantajla milletvekili istifa ettiren siyaset baronları vardı. Meclis'te beşinci parti olduğu hâlde Başbakanlık koltuğuna oturabilen genel başkanlar vardı. Yeni sistemle birlikte Türkiye, artık bu rezillikleri geride bırakıyor. Çünkü hükûmet Meclis'te değil, doğrudan sandıkta kurulacak. Milletin yarısından bir fazlasının oyuyla Cumhurbaşkanı seçilen kişi, kendi kabinesini oluşturacağı için, 1950'den bu yana 48 hükûmetin kuruluşuna şahitlik eden Meclis'te bu utanç manzaraları bir daha yaşanmayacak." dedi.

"Yeni sistemde cumhurbaşkanı bugünkü gibi sorumsuz değil"

2001'de dönemin Cumhurbaşkanı ile Başbakanı arasında anayasa kitapçığı fırlatma hadisesinin yaşandığını ve bunun sonucunda Türkiye'nin, tarihinin en büyük ekonomik ve siyasi krizlerinden biriyle karşı karşıya kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sonuçta ne oldu? Devrin Başbakanı bu krizin bedelini, siyaseten silinerek, yok olarak ödedi. Peki, Cumhurbaşkanına ne oldu? Hiçbir şey olmadı. O yola devam etti. Çünkü mevcut sisteme göre Cumhurbaşkanı sorumsuzdur, süresi dolmadan yerinden kıpırdatmanız mümkün değildir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şu değerlendirmelerde bulundu: "Eğer, 2001 krizinin ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi de yenilenmiş olsaydı, aynı kişinin yeniden seçilme imkânı var mıydı? Bana sorarsanız yoktu. Bunun için yeni sistemde şunu getiriyoruz. Meclisle Cumhurbaşkanı veya Cumhurbaşkanı ile Meclis arasında sorun mu çıktı? Ülkeyi krize sürüklemeye kimsenin hakkı olmadığı için, hangisi talep ederse etsin, her ikisi birlikte seçime gidiyor. Yani, Meclis Cumhurbaşkanının görevini sonlandırıp kendisi devam edemiyor, Cumhurbaşkanı da Meclis'i seçime götürüp kendisi görevini sürdüremiyor. Düğümü çözmek, kilidi açmak için nereye gidilecek? Milletin hakemliğine gidilecek."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemde Cumhurbaşkanının bugünkü sistemde olduğu gibi sorumsuz olmadığına, Meclis'e pek çok denetim imkânı verildiğine, Meclis'te yeterli çoğunluğun sağlanması hâlinde Cumhurbaşkanı'na Yüce Divan yolunun açıldığına dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığının çıkaracağı kararnameler için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulabileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada Cumhurbaşkanının tek adamlığı nerede, sorumsuzluğu nerede, istediği gibi hareket edebileceği nerede?" diye ekledi. (İLKHA)