Bingöl'de "Değişen Türkiye ve Referandum Süreci" konulu konferansta konuşan AK Parti eski Milletvekili Abdurrahman Kurt, "Öcalan, askerlere devamlı, 'Bizi ciddiye almıyorsunuz, biz buradan gidersek, Kürtler şeriatçıdır, bu Kürdistan'a şeriatçılar gelir. Bizimle anlaşın.' şeklinde mesajlar gönderiyordu." dedi.
Bingöl Belediyesi tarafından Belediye Kültür Merkezi Konferans Salonunda "Değişen Türkiye ve Referandum Süreci" konulu konferansta düzenlendi. Konferansa Bingöl Belediye Başkanı Yücel Barakazi, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, kurum amirleri ve vatandaşlar katıldı.
Konferansta bir konuşma yapan AK Parti eski Milletvekili Kurt, Abdullah Öcalan ile askeri yetkililer arasında geçmişte yaşanan dikkat çekici anekdotlar paylaştı.
Kurt, şöyle konuştu: "Öcalan, sürekli askere mesaj göndererek, 'Bu ülkede hiçbir zaman bir siyasi muktedir olamayacak. Bu ülkede sadece muktedir olan askerlerdir.' diyordu. Öcalan'ın 'Biz onlarla (askerle) savaşıyoruz. Barışacaksak onlarla barışacağız' diye bir tezi vardır. Öcalan askerlere devamlı, 'Bizi ciddiye almıyorsunuz, biz buradan gidersek, Kürtler şeriatçıdır, bu Kürdistan'a şeriatçılar gelir. Onun için siz bizimle en iyi anlaşırsınız. Bizimle anlaşın ve belli bir noktaya gelin' şeklinde mesajlar gönderiyordu."
"Öcalan'ın İmralı mesajları Kemalizm'i övmeden ibarettir"
Öcalan'ın Kemalizm üzerine o zaman ki vesayetçi askerlerle ittifak ettiğine vurgu yapan Kurt, "Hatırlayın, Öcalan'ın 2010'a kadar bütün İmralı görüşmeleri 2 ana unsurdan oluşuyordu; "Hiç şaşmaz! Konuşmasının ilk yarım bölümü, Kemalizm'e övgülerle doludur. Kemalizm'in ne kadar iyi olduğunu ve değerli olduğunu anlatır. Bundan sonra ikinci bölümde güncel mesaj verir." ifadelerini kullandı.
"PKK hiçbir zaman kendi doğrusu ile büyümüş bir yapı değildir"
"PKK hiçbir zaman kendi doğrusu ile büyümüş bir yapı değildir." diyen Kurt, "PKK'nın Demokratik özerkliği müthiş bir buluş değil. Marksist ve Leninist felsefe gibi şeylerin Kürt halkında bir karşılığı yoktur. Ama devletin yaptığı kötülüğün, ona misliyle mukabele etme iştiyakını uyandırmasından ve orada şiddeti bir tekel haline dönüştürmüş olmaktan kaynaklı bir büyüme söz konusudur." dedi.
Devlet ve hükümet yetkililerinin "Kürt meselesi" çözümü noktasında haksız yanlarını olduğunu belirten Kurt, bu nedenle haklı konuma geçmeleri için yapılması gereken çok önemli şeylerin olduğunu söyledi.
"FETÖ'cüler, çarşaf giyen bayanlara 'onların altında erkekler var' diye polisleri tahrik ederlerdi"
"2004 ile 2010 yılları arasında AK Parti ile FETÖ'cüler iş birliği yaptı" gibi söylemlerin olduğunu ifade eden Kurt, "Gerçekten FETÖ'nün bu kadar alçak bir örgüt olduğunu kimsenin tahmin edebileceğini zan etmiyorum. Başörtü sürecinde de onlarla sorunlar yaşadık. Çarşaf giyen bayanlara 'Onların altında erkekler var' diye polisleri tahrik ederlerdi. Bu kadar büyük bir öz güvene sahip yapılarının olduğunu ben de bilmiyordum, siz de birçoğunuz da bilmiyordu. Diyarbakır askeri havaalanında 60 adet F-16 pilotunun, bunların emrine girebileceğini ben de tahmin etmiyordum. " diye konuştu.
"Ekrem Dumanlı'nın PKK'daki MİT elemanlarının isimlerini verdiği ve infaz edildikleri bilinen bir şeydir"
Bazı siyasi partilerin için FETÖ mensuplarının olduğunu ve bunlardan bazılarının da isimlerini bildiklerini aktaran Kurt, PKK ve FETÖ iş birliğine ilişkin dikkat çeken şu ifadeleri paylaştı: "Bu yapının son zamanlarda HDP, CHP ve MHP' ye yerleştiklerini biliyoruz. AK Parti 2012 yılında bir temizlik çalışmasına başladı ama diğerleri bunu yapmadı. Yapılan KCK operasyonlarında FETÖ'nün tezi PKK'yı bitirip, eğitim kurumları, iş adamları ve çeşitli siyasi grupları ele geçirme üzerine kuruluydu. Bir süre aralarındaki çatışmadan sonra FETÖ ve PKK bir araya geldi. Ekrem Dumanlı'nın Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine gitmesi, görüşmesi ve ilginç bir rivayettir. (Dumanlı) PKK'daki MİT elemanlarının isimlerini verdiği ve infaz edildiği bilinen bir şeydir. Bu yapılan infazlar karşılığında dostlukları başlamış oldu."
"Öyle safça inandılar ki PKK'nın silah bırakacağına, kendi Kürtlerini bile ezdiler"
Hükümet yetkililerin dahi, çözüm süreci ile demokratikleşme unsurlarını birbirine karıştırdıklarını ifade eden Kurt, "Öyle yerde safça inandılar ki PKK'nın silah bırakacağına, bırakabileceğine. Kendi Kürtlerini bile ezdiler. Diğer Kürtleri hiç dikkate almadılar. Hem çözüm sürecini ve demokratikleşme süreçlerini birbirine birleştirdiler. Dolayısıyla bu süreçte diğer Kürtleri etkisizleştirdiler. 'Nasılsa Öcalan üzerinden PKK silah bırakacak!' havasına kapıldılar. PKK bu süreci çok anormal bir şekilde istismar edip, çözüm sürecini kendisinin hegomonyal hayallerinin hayata geçirme süreci olarak işletti." şeklinde konuştu. (İLKHA)