HÜDA PAR Gaziantep Gençlik Kolları Başkanlığı, Türkiye tarihine ‘post modern darbe` olarak geçen ve 28 Şubat post modern darbenin 20`inci yılı nedeniyle basın açıklaması düzenledi.

Partinin il binasında yapılan basın açıklamasını HÜDA PAR Gaziantep Gençlik Kolları Başkanı İbrahim Kızılçınar okudu. Kızılçınar, 28 Şubat ‘post modern darbesi` başta olmak üzere tüm darbe ve darbecileri telin ettiklerini belirterek, 28 Şubat darbesinin Türkiye tarihinin kara bir lekesi olduğunu söyledi.

Kızılçınar, "28 Şubat, TSK içindeki kirli birtakım oluşumların 'irticai kalkışmaya hazırlanılıyor' bahanesiyle ülkeyi adeta bir türbülansa sokarak seçilmiş hükümeti alaşağı ettiği bir dönemdi. Bu aşağılık tezgâhı kendilerince delillendirmek ve güçlendirmek için medyanın, sivil toplumun, çeşitli siyasi partilerin, sendikaların, meslek örgütlerinin ve en önemlisi de yargının nasıl hizaya sokulduğuna hep birlikte şahitlik ettik. Post modern darbe olarak da tanımlanan 28 Şubat darbesi, Türkiye tarihinin kara bir lekesidir." dedi.

28 Şubat'ta İslami kimlik ve duyarlılıklarından ötürü sayısızca insanın uyduruk ‘örgüt` suçlamalarıyla yargılandığını vurgulayan Kızılçınar, süregelen ve yeni açılan davalarda da sanıkların sorguda işkence iddialarının dahi duymazlıktan gelindiğine dikkat çekti.

Kızılçınar, "Brifing tezgâhından geçirilen yargı eliyle, İslami kimlik ve duyarlılıklarından ötürü sayısızca insan uyduruk örgüt suçlamalarıyla yargılandı. Süregelen ve yeni açılan davalarda sanıkların sorguda işkence iddiaları duymazlıktan gelindi. Şahitlerin dinlenmesine gerek görülmedi. Askeri yargıçların da dayatmalarına boyun eğildi. Tüm bu usulsüz ve hukuksuz süreçler neticesinde gerek ‘irticai tehdit` imajını takviye mantığıyla, gerekse de ideolojik yönlendirmelerle çeşitli İslami örgütlere mensubiyet iddiasıyla binlerce insan ağır mahkûmiyet cezalarına çarptırıldı." ifadelerini kullandı.

Yıllar sonra açılan 28 Şubat davasından da herhangi bir tutuklu kalmayışının bu davaların darbecileri cezalandırmaktan ziyade darbeleri ve darbecileri aklamaya yönelik davalar olduğu izlenimi verdiğini belirten Kızılçınar,  "Darbecilerin cezalandırılmaması bir yana darbe mağduru olan kişi ve camiaların uğradıkları mağduriyetler tam anlamıyla halen giderilememiştir. İnanç, kılık kıyafet ve tesettüründen dolayı mağdur edilenlerin mağduriyetleri devam ediyor. 28 Şubat darbesi mağdurlarının iktidarında bazı İslami kesimler ve şahsiyetler için 28 Şubatın zulmü ve etkileri hala sürmektedir. Hakları ihlal edilenler, özgürlükleri gasp edilip komplolarla cezaevlerine atılanlar için ciddi hiçbir adım atılmış değil." ifadelerini kullandı.

Hükümetin kısmi ve geçici iyileştirmelerden ziyade kapsamlı ve kalıcı bir düzenleme ile yaşanan tüm mağduriyetleri biran önce gidermesi çağrısında bulunan Kızılçınar, "Bununla birlikte, darbeci çete mantığının yönlendirmesiyle hukuk dışına çıkmış yargı kararları marifetiyle masum insanlara yaşatılan mağduriyetlerin FETÖ çetesinin mağdur ettikleriyle sınırlı olmadığının altını çizmek gerekiyor. Evet, Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk ve benzeri davalarda FETÖ çetesinin kurduğu kumpas nedeniyle 2 yıl, 3 yıl, 5 yıl hapis yatan, darbeci yapılanmayla bağlantısı olmayan pek çok masum iftiraya uğramış, mağdur edilmiş ve aileleriyle birlikte eziyet görmüşlerdir. Bu insanların maruz kaldıkları haksızlıkları telafi etmeye çalışmak devletin borcudur. Bununla birlikte bu ülkede darbeci çetelerin mağdur ettiği insanların bu davalardan yargılananlardan ibaret olmadığı da artık görülmelidir." şeklinde konuştu. (İbrahim Koçyiğit- İLKHA)