Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Müteahhitler Birliği tarafından Sheraton Otel'de düzenlenen "Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni"nde yaptığı konuşmada, ödül alan firmaları tebrik etti.
Dünyanın en büyük 250 müteahhitlik firması listesi arasında yer alan kuruluşların temsilcilerine ödüllerini vermek üzere bir araya geldiklerini anımsatan Erdoğan, dünyada müteahhitlik hizmetleri alanında ikinci sırada yer alan Türkiye'nin gücünü her yıl perçinlediğine dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 340 milyar dolara yakın proje üstlenen Türk müteahhitlerin, lojistik, istihdam, teknoloji ve bilgi kazandıran konularda, ekonomiye önemli katkılar sağladığını, öncülük ettiğini vurguladı.
Erdoğan, müteahhitlik firmalarının özellikle Türkiye'nin yakın coğrafyasında önemli işlere imza attıklarını, atmaya da devam ettiklerine işaret ederek, "Buna rağmen potansiyelimizin, olmamız gereken seviyenin çok altında bir yerde bulunduğunu buradan belirtmek istiyorum. Örneğin, Ortadoğu'da Koreli firmalar yüzde 21, Çinli firmalar yüzde 17 oranında pay alırken bizim firmalarımız yüzde 8'in dahi altında kalıyor. Aynı şekilde, Afrika'da, Çinliler yüzde 55, İtalyanlar yüzde 10 paya sahipken bizim payımız yüzde 5'i bile bulmuyor. Halbuki buralar, bizim çok güçlü tarihi bağlarımızın olduğu, dolayısıyla çok yüksek oranlarla hisselerde yer almamız gereken yerlerdir." değerlendirmesinde bulundu.
"Öldürmeyen her darbe güçlendirir"
"15 Temmuz bir kez daha göstermiştir ki, öldürmeyen her darbe güçlendirmiştir." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, dimdik ayakta durarak, göğüslediği tüm saldırılardan, krizlerden, kaoslardan, darbelerden güçlenerek çıkmayı başarmış bir ülkedir. Aynı durum sizler için de geçerlidir. Bu hassas dönemi sabırla, azimle, dikkatle aşarsanız bir anda karşınıza çok daha büyük fırsatların çıktığını göreceksiniz." değerlendirmesinde bulundu.
'Cumhurbaşkanı-başbakan kavgaları dahi sistemi sorgulamak için yeterli'
"Bizim kitabımızda geriye gitmek yoktur, ileriye, daima ileriye, bunu da kararlı bir şekilde yol almak suretiyle sürdürmek zorundayız." diyen Erdoğan, "Milletimize sözümüz var, inşallah Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracağız." ifadesini kullandı.
Anayasa değişikliğine ilişkin, "Şu gerçeği görmemiz lazım. Sadece cumhurbaşkanı-başbakan kavgaları dahi sistemi sorgulamak için yeterlidir." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:
"Türkiye, yasama, yürütme ve yargı güçleri arasındaki çekişmelerden, yetki karmaşalarından çok büyük zararlar görmüştür. Darbelerin, muhtıraların yol açtığı siyasi kaoslar, ekonomik krizler ülkemize fevkalade ağır bir maliyet yüklemiştir. Şu anda bakıyorum ne diyorlar biliyor musunuz? '16 Nisan'la birlikte artık Türkiye'de yasama organı yok' diyorlar. Dürüst olun. Siyaset eğer dürüst yapılırsa, millet sizi bir yerlere getirir. Eğer siyaseti dürüst yapmazsanız sittinsene yine aynı yerde oturmaya devam edersiniz."
'Bu sistemin en büyük garantisi millet'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "On yıldır sorun çıkmadan yürümesinin kerameti sistemde değil. Aynı siyasi ekolden gelen, aynı ideallere sahip, birbirlerini yakından tanıyan insanlar bu makamlarda olduğu için sorun çıkmadı. Ben söylüyorum, önceki Sayın Cumhurbaşkanı ile bu noktada sıkıntılar yaşadık, gürültü patırtı olmadıysa o da bizim sabrımızdan kaynaklanmıştır. Çünkü, 'Devletin tepesinde kavga gürültü olmaz' diye inandık, sabrettik ve sabırla hamdolsun işi bu noktaya kadar getirdik." dedi.
"Gerek AK Parti gerek MHP tabanı gerek Cumhuriyet Halk Partisi tabanı, oraya gönül vermiş olanlar ve hatta HDP'ye gönül vermiş olan tüm vatandaşlarıma sesleniyorum" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Gelin bu büyük tarihi reformda bir konsolidasyona gidelim ve böylece 16 Nisan'da birliği, beraberliği, bütünlüğüyle güçlü bir Türkiye'nin, lider bir Türkiye'nin, müreffeh bir Türkiye'nin sistem noktasında temel taşlarını yerli yerine koyalım." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu sistemin en büyük garantisi millet. Çünkü milletimizin yüzde 50'den fazlasının desteğini almak demek, toplumun tamamını kucaklamaya talip olmak, bunun için gereken programa, plana, projeye, çoğulcu anlayışa sahip olmak demektir." dedi.
AA