Mehmet Erkan Yavuz/DOĞRUHABER

Mehmet Müezzinoğlu`nun açıkladığı projeyi gazetemize değerlendiren Eğitimci, Aile Danışmanı Nilüfer Kaya Özpolat, ev hanımlarından Şükran Kaya ve Seyran Turgut, sigortalı bir işi olmayan evinin kadını, çocuklarının anası olan hanımların ikinci plana atıldığını belirterek yapılan düzenlemenin eksik ve tutarsız olduğunu ifade ettiler. Çalışma Bakanı ise konu ile ilgili yaptığı açıklamada, projeye çok talep olduğunu ve bundan dolayı projeyi dondurmaya karar verdiklerini ifade etti.

“BİR ÇOCUĞUN HAYATINDA ANNENİN YERİ ÇOK FARKLIDIR”

Açıklanan proje ile beraber akıllarda çok sayıda soru işareti olduğunu dile getiren ev hanımı ve beş çocuk annesi Şükran Kaya: “Bu projeyle beraber akıllarda pek çok soru işareti oluştu. Büyükanneler zaruret halinde  seve seve torunlarına bakarlar ve son derece güvenilir, korumadırlar ama bir çocuk hele bir bebek  için annenin yerine kimi koyarsanız koyun çocuğun ruhunda telafisi mümkün olmayan sorunlar ve dinmeyen acılar çıkacaktır. Birçok anne -normal şartlarda- büyükannelerin çocuklarını çok şımarttıklarından dem vurup eleştirirler ama ne yazık ki  kapitalist sistem kadını çalışma hayatına mecbur bırakınca çocuğun eğitimi de ihmal edilen birçok değer gibi ihmal edilmiş oluyor.” şeklinde konuştu.

“BU UYGULAMA SADECE ÇALIŞAN KADINLARLA SINIRLI OLMAMALIDIR”

Büyükannelerin, ‘torunlarının paralı bakıcısı` gibi anılmaması gerektiğini dile getiren Kaya, “Bırakın büyükanneler torunlarını sevsin, zaruri durumlarda baksın, ama torunlarının paralı  bakıcısı  olmasınlar! Hikmet nazarıyla bakılacak olursa bunun fıtrata da ters bir durum olduğu görülecektir. Şayet Çocukların bakımı için bir ödenek ayrılacaksa, bu çalışan kadınlarla sınırlı kalmayıp çalışmayan kadınları da kapsayacak şekilde çocuk için en iyi ve en sağlıklı  bakıcı olan anneye  verilerek, adına da "çocuk bakım parası" dense  ve anneye "anneliği" iade edilse sanırım daha isabetli olacaktır. Çalışmayıp evde çocuklarına bakan annenin de  itibarı iade edilip   çifte standart uygulanmamış olacaktır.” diye konuştu.

“BİR ÇOCUK EN ÇOK ANNESİNİN YANINA YAKIŞIR”
Çocukların annelerinin yanında yetişmesi gerektiğine vurgu yapan Eğitimci Nilüfer Kaya Özpolat: “ Babaanneye ve Anneanneye Çocuk Bakım Parası  ” gündemimize oturdu. Bir eğitimci ve anne olarak ben olayın psikolojik ve sosyolojik boyutlarına değinmek istiyorum. İlk bakışta  çocuklar  bir başkasının yanında değil, anneanne ya da babaannesinin yanında büyüyecek, eğitilecek algısı oluşuyor. Peki, ama çocuklar neden annesi tarafından büyütülüp yetiştirilmiyor? Neden ‘kadınlar çalışmak zorundadır` diye düşünmemiz isteniyor? Sadece düşünmüyor, buna toplum olarak inanıyoruz da. Yanlış devlet politikaları da bunu destekliyor. Bir çocuk en çok annesinin yanına yakışır. Çocuğu 9 ay 10 gün karnında taşıyan anne, daha gebeliğinin ilk günlerinde fiziksel ve ruhsal olarak bebeğiyle bütünleşmeye başlar. Bir bebek daha anne rahmindeyken  annenin ruhsal durumundan olumlu ya da olumsuz şekilde etkilenir. Bundan daha öte bir yakınlık var mıdır? İçinizde sizden bir parçayı taşıyıp dünyaya getiriyorsunuz. Ve kapitalist sistemin size dayattığı  kurallar yüzünden o el kadar bebekler bir başkasına emanet ediliyor. Anneler dışarıda çalışmak, para kazanmak zorunda bırakılıyor. Bu yeni yasada “çocuğun 3 yaşından küçük olması ” şartı da vardır. Bu demek oluyor ki doğumdan sonra anne hemen işe başlamalıdır. Bağlanma, sevgi ve güven ihtiyacıyla dünyaya gelen  insanoğlunun bu ihtiyaçlarını en güzel biçimde karşılayacak olan kişi annesidir. Siz hiç annesi çalışmaya gittiği için ağlayan çocukların feryadına şahit oldunuz mu? Ne babaanne ne anneanne ne de bir bakıcı asla ve asla bir annenin yerini tutamaz.” dedi.

“KADIN PARA KAZANDIĞI İÇİN DEĞİL

EVLADINA ANALIK YAPTIĞI İÇİN DEĞERLİDİR”
İslam`da kadının para kazandığı için değil evladına analık yaptığı için, ailesine sahip çıktığı için değerli olduğuna dikkati çeken Özpolat “İşin sosyolojik yönüne gelirsek; malumumuz artık günümüzde “ çalışan gelinler ve özellikle  memur gelinler  ”moda” oldu. Gerekçe: tek maaşla geçinmek zor! Bu, toplum içinde bir DEĞER olarak kabul görüyor. Devlet  teşvik ve ödenekleri,  çalışan kadınlara yönelik yapılıyor. Peki, soruyorum sigortalı bir işi olmayan evinin kadını çocuklarının anası olan kadınlar neden 2. Plana atılıyor.  Hatta ikinci planda dahi adı geçmiyor. Oysaki hesapladığımız zaman günlük yapılan temizlik, ütü, yemek çocuk yetiştirmek vb. dışarıdan birilerine  yaptırıldığı zaman ciddi anlamda maddi bir külfet olmuyor mu?  Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de 2004`te 91 bin 22 olan boşanan çift sayısı 10 yılda yaklaşık yüzde 38 artışla 2013`te 125 bin 305`e yükseldi. Evlilikler ise söz konusu dönemde azalan bir seyir izledi. 2004'te 615 bin 357 olan evlenen çift sayısı 2013'te 600 bin 138'e geriledi. Aile ve kadına yönelik yapılan bu yanlışlardan hemen geri dönmezsek toplumumuzun kanayan yaraları kangrene dönüşecektir. Yıllarca kadın çalışıp eli ekmek tutsun, kocasının eline bakmasın, toplumda söz sahibi olsun, değerli olsun  vb. söylemlerle kadın yuvasından ve  evlatlarından koparılmaya çalışıldı. Bugün babaanneye bakıcı parası, bakıcıya destek ödeneği, kreşe devlet desteği gibi izlenen politikalar doğrudan görünmese de dolaylı olarak hep kadını ve aileyi sarsmaya yöneliktir. İslam`da kadın para kazandığı için değil evladına analık yaptığı için ailesine sahip çıktığı için değerlidir.” ifadelerini kullandı.

“EŞİ ASGARİ ÜCRETLE KIT KANAAT GEÇİNEN AİLELERE DE VERİLMELİDİR”

3 çocuk annesi Seyran Turgut ise: “Bu uygulama ile hükümet sözde kadına pozitif ayırımcılık yapıp işgücü istihdamında kadına daha fazla yer verdiğini düşünürken aslında iki yanlış yapmış oluyor. Birincisi çalışmayan anneler göz ardı edilerek ikinci plana atılırken ikinci yanlışı ise anneyi asıl  kutsal mesleği olan annelikten uzaklaştırıp anne ile çocuk arasında uçurumlar oluşmasına sebebiyet verir. Annelere illa maddi bir yardımda bulunulacaksa bu herhangi bir geliri olmayan ve eşi asgari ücretle kıt kanaat geçinen ailelere verilmelidir.” diyerek sözlerini noktaladı. 
“BUGÜN İTİBARİYLE ARTIK DONDURALIM TALEPLERİ DİYORUZ”

Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Büyükanne projesine” ilişkin, en son yaptığı açıklamada, “Başvurular şu anda 70 binin üzerinde. Bizim deklere ettiğimiz hak edebilecek rakamlar, 20 binin üzerine çıktı. Bugün itibariyle artık donduralım talepleri diyoruz. Çünkü bu bizim pilot bir uygulamamız. Proje bazlı bir uygulama olacak. 10 ilde 6 bin 500 aile ile sınırlandırdık. 1 Mart itibariyle büyükanne ile torunu buluşturacak, annenin de istihdamda kalıcılığını sağlayacağız. Yaklaşık 40 milyonluk bir bütçe” dedi.