Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde PKK'nin hâkim ve savcıların lojmanına bomba yüklü araçla yaptığı saldırıda yaralanan ve evleri tahrip olanlar, yaşadıklarını anlattılar.

Aracın infilak ettirildiği an deprem yaşandığı hissine kapıldıklarını belirten vatandaşlar, PKK'ye tepki göstererek, bunun vahşet olduğunu söylediler.

Şu ana kadar Viranşehir'de böyle bir olayla karşılaşmadığına değinen Bekir Doğru, "Burada 2 tane dairem var, birinde kiracı oturuyordu. Şu an kapı ve penceresi kalmamış. Bu vicdansızlıktır. Viranşehir'de şimdiye kadar görmediğim bir şeydi. Misafirlikteydik, sarsıntı ve ses nedeniyle önce deprem olduğunu sandık. Sonra bomba olduğunu söylediler. Ardından itfaiye, ambulanslar geldi. Ortalık mahşer yerine döndü. Kürt'üz diyorlar ama alakası yok. Bunlar Kürt değiller. Bir kilometrenin hepsi harabeye dönmüş. Allah hepimize sabır versin. Hepimizin başı sağ olsun." dedi.

"Allah onlara hakkımızı bırakmasın"

Oğluna taksitle aldığı arabanın kullanılamaz hale geldiğini dile getiren Yaşar Doğru, şunları söyledi: "Perişan olduk. Bunlar, 'Kürt halkını seviyoruz.' diyorlar ama Kürt düşmanıdır. Bunlarda vicdan, iman yoktur. Bunlar Kürtlerin hakkını savunmuyorlar. Bakın, ne haldedir. Savcılar, hâkimlerin ne günahı var? Benim oğlum avukattır. Belki o da hâkim, savcı olabilir. Vefat eden çocuk da bizim akrabadır. Devletin, bunu yapanlara kısa zamanda gereken cezayı vereceğine inanıyoruz. Ben oğluma taksitle araba almıştım. Şu an araba pert olmuş durumda. Daha taksitlerini de bitiremedim. Yaptıkları bir vahşettir. Bunlar zalimdir. Allah hakkımızı onlara bırakmasın."

"Bu kadar insan, çoluk çocuk perişan oldu"

Hasan Ali Doğru, saldırı nedeniyle evi ve arabasının kullanılamaz hale geldiğini belirterek, "Evde oturup çay içiyorduk. Evim patlamanın olduğu binanın karşısında. Evimiz ve arabamız tamamıyla gitmiş durumda, hiçbir şeyimiz kalmadı. Allah belalarını versin. Başka diyecek söz bulamıyoruz. Bir anda evin içine alev topu girdi. Ne olduğunu anlayamadık. Patlamayla birlikte hemen hamile eşimin yanına koştum, onu dışarıya çıkarmaya çalıştım. Çok şükür, biz iyiyiz. Bu kadar insan, çoluk çocuk perişan oldu. Herkes evinden oldu." ifadelerini kullandı.

Aracın infilak ettirilmesinin şiddetiyle evde sökülen pencerenin kafasına değdiğini söyleyen Hüseyin Sümer, "Evde oturuyordum. Patlamayla birlikte pencere söküldü, kafama değdi, yere çakıldım. Ondan sonra elektrikler de kesildi. Herkes kanlar içinde dışarı çıktı. Burada evim, aracım var. İkisi de pert olmuş. Kafamda hafif yaralanma var. Şaşkınız şu anda. Tüm eşyalarımız içeride. İnceleme nedeniyle evimize gidemiyoruz. İnceleme bittikten sonra bizi bırakacaklar. Kadın, çoluk çocuk hepsi kanlar içinde gece saatinde dışarıda sabahladık. Bunlara insan denilemez. Bu bir vahşettir, başka bir şey değil. Yine şükürler olsun. Bu olaya göre can kaybı azdır. Yüzlerce insan ölebilirdi." şeklinde konuştu.

Misafir olarak Viranşehir'de bulunduğunu ifade eden Ahmet Küpeli ise "Osmaniye'de oturuyorum. Eniştem burada oturuyor. Gece olayı duyduk, geldik. Evleri mahvolmuş durumda. Arabaları bu halde, görüyorsunuz. Gece otele gitmişler. Temennimiz bu gibi olayların bir an önce son bulmasıdır." dedi.

Öte yandan, saldırıda tahrip olan hâkim ve savcılara ait lojmanın mavi brandayla örtüldüğü görüldü. (Mehmet Aslan/Sabri Acet-İLKHA)