Riyad Makaev - Doğruhaber/Analiz
Suriye`de Astana zirvesinde imzalar atarak sağlanan ateşkes anlaşması artık yürümüyor. Rejim güçleri ve Muhalefet arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Rusya`nın desteği ile ele geçirilen Halep`te rejim güçleri tarafından Sünnilere karşı uygulanan baskıları Rusya kontrol edemiyor. Muhaliflerin açıklamalarına bakılırsa her şeyin sorumlusu Rusya. Rusya önce Türkiye`nin terör örgütü olarak gördüğü PKK ve PYD`yi terör örgütü olarak görmediğini açıkladı. Ardından Moskova`da Suriyeli Kürt gruplarla bir toplantı yapacağını duyurdu. Rusya Astana görüşmelerine PYD`yi de katarak Suriye`deki kontrol altındaki sahayı genişletmek peşinde.
Erdoğan ve Trump görüşmesinden sonra Rusya değişik hareketler yapmaya başladı. Türkiye ile olan bazı ticari anlaşmalarını onayladı. Ancak Türkiye pek coşkulu bir şekilde karşılık vermeyince Rusya yanlışlıkla Suriye`de Türk askerlerini vurdu. Bu olay pek büyütmeden kapatıldı ama Putin`in daha önce uçak krizi ile ilgili söylediği sözleri hemen aklımıza getirdi. Putin “Domateslerle kalınmayacak” demişti. Böylesine bir hata inanılır gibi değil. Çünkü Türkiye ve Rusya Suriye`de koordineli olarak hareket ediyor. Ankara`dan özürler kabul edilse de Rusya bir taraftan Türkiye`yi kaybetmekten endişe duyuyor, bir de Türkiye yeniden ABD ile hareket etmeye başlarsa atacak adımlarını düşünüyor.
ABD Rusya`nın Astana görüşmelerini gündeme getirdiğinden bu yana Cenevre görüşmelerini erteleyip duruyor. Batı, Rusya`yı kıskacına almak peşinde. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Rusya böylesine bir krizde barış garantörü rolünü üstlenmemişti. Hele Ortadoğu ülkesi olan Suriye`de hem mezhep çatışmaları, hem de farklı etnik gruplar bulunuyor. Rusya, şu anda ne yapacağını şaşırmış durumda. Rejimi desteklerken OPEC`i kontrol eden ve muhalifleri destekleyen Arabistan`ı kaybetmek istemiyor. Daha büyük tehlike ise Şia rejimini destekleyerek Sünnileri eziyor.
Peki, Sünnilerin sabrı nereye kadar yetecek? Rusya için bu bir soru işareti. ABD ise Rusya sınırında büyük askeri tatbikata hazırlanıyor. Rusya şu anda bulunduğu zor ekonomik şartlarda hem Batı sınırında ilerleyen NATO`ya karşı, Ukrayna cephesine, Suriye cephesine, patlamak üzere olan Kuzey-Kafkasya`ya, Gürcistan sınırına yetişmek zorunda. Trump`ın güvenlik danışmanı olan Michael Flynn`ın istifasından sonra Rusya tamamen Trump`tan ümidini kesmiş gözüküyor.
Suriye`deki gruplar da şaşırmış durumda. Muhaliflerin önünde bir sürü alternatif bulunuyor. ABD, Rusya, Türkiye, Arabistan ve İran Suriye`de muhaliflerle hareket ediyor. Bugün Kürt grupları ABD`nin ve Rusya`nın gündeminde. Türkiye ise Kürt gruplarını terör grupları olarak gördüğü için kesinlikle görüşmelerde görmek ve muhatap bile olmak istemiyor. Rusya ise Türkiye`ye “Beni yalnız bırakırsan” Kürtleri desteklerim diyor. ABD Türkiye`yi yeniden kazanabilmek için “Erdoğan haklı, kulak vermemiz gerekiyor” diyor. ABD Türkiye`nin El-Bab`dan sonra Rakka`ya girmesini de destekliyor.
ABD, İran ile Suriye`de hesaplaşmaya hazırlanıyor ve İran Devrim Muhafızları Ordusu`nu, Yabancı Terör Örgütleri Listesi`ne almayı tartışıyor. Muhalifler ise Arabistan`da görüşmelerde bulunduktan sonra Astana görüşmelerine “pasif bir katılım düşünüyoruz” derken, rejime karşı savaşın devam edebileceğinin sinyalini veriyor. Kürt gruplar da bölünmüş durumunda. Bazılarına Rusya`dan, Moskova`da yapılacak görüşmelere resmi davetiye gelirken, bazılarına gelmedi. Davetiye gelmeyenler ABD`ye gidecek. ÖSO ise Astana`dan pek ümitli değil yeniden Cenevre için hazırlık yapıyor. Suriye`de ne olacak ise Astana ve Cenevre`den sonra belirlenecek. Görünen Suriye bölünüyor ve barış böyle yapılmaz!