ANKARA - (AA) Başbakan Binali Yıldırım, ODTÜ Teknokent'te düzenlenen 5G Mükemmeliyet Merkezi açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Türkiye'ye düşen, teknoloji yoğun, katma değeri yüksek, akıl teri yüksek ürünler üzerinde çalışmak. Yani ihracatımızın birim, kilogram başına bedelini 3-5 dolarlardan 10 doların üzerine çıkarmak. Bunu yaptığımız zaman tabii ki fark oluşturabiliriz." ifadelerini kullandı.

"Akla para verme alışkanlığı yoktu bizde eskiden, akla para verilmez." diyen Yıldırım, "Biz parayı neye veririz? Bir torba çimentoya. O bizim için bir varlıktır, para verir alırız ama biri bir fikir verdi, 'Ben deli miyim, aptal mıyım, böyle laflara para mı verilir.' Halbuki o fikir, ona öyle büyük şey kazandırır ki sonra anlar." şeklinde konuştu.

"Yetişmiş insan gücümüz, bizim en büyük kaynağımız"

Başbakan Yıldırım, "Yetişmiş insan gücümüz var. Bu bizim en büyük kaynağımız, mukayeseli üstünlüğümüz. Bütün bunları değerlendirerek bilişim ve teknoloji alanında çok ciddi fark oluşturabiliriz. İşte ULAK Projesi gibi 5G projesi de bu yönde atılmış küçük ama anlamlı adımlardır." dedi.

"Türkiye 5G teknolojisinin üreticisi olacak"

Türkiye'nin 5G'de sadece uygulayıcı değil aynı zamanda bu teknolojinin üreticisi olacağını kaydeden Yıldırım, şöyle konuştu:

"Bakanlığa ilk başladığım gün söylediğim bir şey var. Bilgiyi kullanmak yetmez, bilgiye sahip olacaksınız, bilgiyi üreteceksiniz. Başkalarının da bu bilgiye erişimine imkan tanıyacaksınız. Bunu başardığımız zaman bir yere gelmiş oluruz. Öbür türlü offline ülkeler arasına gireriz."

"Bilişim altyapısı, milli güvenlikle doğrudan ilgili hale geldi"

Başbakan Yıldırım, "Günümüzde bilişim altyapısı, milli güvenlikle doğrudan ilgili bir konu haline gelmiştir. Artık bir ülkeyi, bilişim altyapısını devre dışı bırakarak siber saldırılarla işgal etmek mümkün hale geldi. Hatta darbe girişimlerine ilk olarak teknolojiyi kullanarak başlıyorlar." dedi.

Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:

"Hatırlayın bu Arap Baharı denen, Tunus'tan başlayıp bütün bölgeyi saran o hareketlerin öncüsü, bilişim altyapısı kullanılarak başlatılması vuku bulmuştur. 15 Temmuz'da da durum farklı değildi, o gece darbeciler kendi aralarında iletişim kurmak için en ileri teknolojiyi seçerken milleti korkutmak sindirmek için televizyon kanallarına ve iletişim ağlarına en önce saldırdılar. TRT'yi ele geçirip korsan bildiri okudular, Türksat'ı bombaladılar, bazı basın yayın kuruluşlarına baskın yaptılar."

FETÖ'nün darbe girişimi ile ilgili olarak Yıldırım, "Bu olay bize gösterdi ki daima, silahlı ya da siber, saldırının şekli ne olursa olsun, tedbirli olmalıyız. En yeni ve en ileri teknolojiye mutlaka sahip olmalıyız. Sadece siber saldırılara karşı hazırlıklı olmak yetmez, aynı zamanda siber caydırıcılık gücümüzün de mutlaka yerinde olması lazım. Aksi halde hiç de tasvip etmeyeceğimiz olaylarla her an karşılaşabiliriz." ifadelerini kullandı.