Muhsin Şenol- Mehmet Demir- Doğruhaber

 

 

 

İstanbul Maltepe`de minibüsteki bir kadın 16 yaşındaki genç kıza saldırarak başörtüsünü çıkardı. Genç kıza ‘teröristsiniz` diye bağıran ve zorla başörtüsünü çıkaran kadın gözaltına alınarak tutuklandı. Saldırgan kadın ifadesinde ‘dengem yerinde değildi` diyerek kendini savunmaya çalıştı. Aynı zihniyetin ürünü bir dengesizliğin de İzmir`de yaşandığı ortaya çıktı. İzmir Salih İşgören Devlet Hastanesi`ne bağlı Bayraklı Semt Polikliniği`nde görev yapan Cildiye uzmanı Dr. H. Karadadaş başörtülü hastalarına hakaretler ediyor ve çarşaflı-sakallı hastaların inancına saldırıyor…

İSTANBUL`DA 16 YAŞINDAKİ KIZIN BAŞÖRÜTÜSÜ ZORLA ÇIKARILARAK DARP EDİLDİ

Edinilen bilgilere göre olay Pendik-Kadıköy hattında sefer yapan bir minibüste yaşandı. Arkadaşları ile birlikte gezmek için Maltepe'ye giden lise öğrencisi 16 yaşındaki Fatma Dilara Aslıhan Yiğit, A.A.K. isimli kadının saldırısına uğradı. Bir anda genç kızın başörtüsüne asılan kadın, “Siz teröristsiniz, sizin yüzünüzden herkes ölüyor. Sen başın kapalı okuyamazsın” diyerek hakaretlerde bulundu. Genç kıza tekme de atan saldırgan, başörtüsünü çıkardı. Bir anda neye uğradığını şaşıran genç kız ise uzun süre olayın şokunu yaşadı. Tartışma üzerine minibüs şoförü devreye girerek kadını sakinleştirdi. Maltepe Cumhuriyet Karakolu önünde duran şoför, durumu polislere bildirdi. Minibüste yaşanan çirkin saldırı sonrasında yaşananlar, genç kızın yanında bulunan arkadaşı tarafından da görüntülendi. Görüntülerde genç kız başörtüsünü elinde tutarken, saldırgan kadın ise oturduğu yerden bağırmayı sürdürüyor.

‘BİZ KEMALİSTİZ, SEN BAŞIN KAPALI OKUYAMAZSIN, SİZ ÖLMELİSİNİZ…'

Minibüsten indirilen saldırgan kadın gözaltına alınırken, genç kız ise ifadesi alınmak üzere Maltepe Çocuk Büro Amirliği'ne götürüldü. Dehşet anlarını anlatan Fatma Dilara Aslıhan Yiğit, “Bugün okulum yarım gündü. Arkadaşlarımla gezmek için Maltepe'ye gitmek istedik. Minibüse bindik. Sonrasında minibüste yanıma bir fizik öğretmeni olduğunu öğrendiğim bir bayan oturdu. Sohbet ettik. Okulumu sordu, fizikle aran nasıl diye sordu. O sırada birden arkamda oturan bayan başörtümden tutarak beni arkaya doğru çekti ve başörtümü çıkardı. O sırada başım da demire değdi. Bağırmaya başladı, ‘Sen teröristsin, sayısal okuyamazsın, kapalısın, sizin yüzünüzden herkes ölüyor, biz Kemalistiz, Atatürk`ün kurduğu bu ülkede yaşayamazsınız, kapalılar ölmeli, sayısal okuyacaksan o başındakini çıkaracaksın' gibi hakaretlerde bulundu. Sonrasında bana tekme atmaya çalıştı. Böbreğime tekme attı. O sırada karakol önünde minibüs geçiyordu. Arkadaşlarım beni çekti. Sonra minibüsçü devreye girdi. Sonra polisler müdahale etti” dedi. Darp raporu aldığını söyleyen genç kız, kendisine saldıran A.A.K.'den şikâyetçi olduğunu ve adli sürecin başladığını söyledi.

“AÇIĞI DA KAPALISI DA EVLADIM”

Kızının kendisinden izin alarak Maltepe`ye gittiğini aktaran anne Hanife Yiğit, bir süre sonra kızının kendisini arayarak yaşananları anlattığını aktardı. Yaşananları tasvip etmediğini belirten anne Yiğit, “Nasıl kapalı bir kızın açık birine saldırmaması gerektiğini düşünüyorsam, açığın da kapalıya saldırması beni çok büyük üzüntüye sevk etti. Benim çocuğum kendi arzusu ile kapandı. Atatürk`ün isminin altında insanlara saldırılması beni çok yaraladı. Hepimiz kardeşiz. Çok üzgünüm. Açığı da kapalısı da benim evladım. Kimseye art niyetim olmaz” diyerek kızının uğradığı saldırıya tepki gösterdi.

‘SİZ DE DÖVÜN. ZORLA BAŞLARINI AÇMAYA ÇALIŞIN…`

Bu yaşananlar A.A.K.`nin ilk ahlaksızlığı değilmiş. Daha önce de başörtülülere saldırdığını söyleyen A.A.K. sosyal medya hesabından içindeki kini bu şekilde kusmuş; “Açıkçası ben tesettürlüleri 2000`lerin başından beri dövüyorum. Ondan önce küfrederdim. Çok defa linçe uğradım. Bana katılıp kalabalık tesettürlü grubunu dövdüğümüz siyasi kızlarla da karşılaştığım oldu. Siz de dövün. Zorla başlarını açmaya çalışın, sorarlarsa akp Kemalist artık dersiniz.”

AİLE BAKANLIĞI GENÇ KIZA ULAŞTI

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İstanbul Maltepe'de minibüste saldırıya uğrayan başörtülü genç kıza sahip çıktı. Aileyi telefonla arayan Bakan Kaya, anne Hanife Yiğit ve genç kız Fatma Dilara Aslıhan Yiğit ile konuştu. Geçmiş olsun dileklerini aileye ileten Bakan Kaya, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğünü de konuyla ilgili görevlendirdi. Uzman psikologların aileyi ziyaret edeceği ve olaydan etkilenen genç kıza psikolojik destek için görüşeceği öğrenildi.

SOSYAL MEDYADA TEPKİ ÇIĞ GİBİ

Sosyal medya hesabından on binlerce kişi yaşanan çirkin saldırıyı kınadı.  #FatmaDilaraAslıhan ve #BaşörtümeDokunma taglarına yazan siyasi parti yetkilileri ve on binler yaşananları bozuk, dengesiz ve ahlaksız bir zihniyetin ürünü olarak yorumladı.

SALDIRGAN KADIN TUTUKLANDI

16 yaşındaki Fatma Dilara Aslıhan Yiğit`e saldıran A.A.K. isimli kadın tutuklanarak cezaevine gönderildi.

BİR DİĞER OLAY DA İZMİR`DE YAŞANDI

SÖZDE DOKTOR ÖZDE İNANÇ DÜŞMANI

Kamuoyu tam da bu olayı tartışırken haber merkezimize İzmir`den gelen olay dikkatleri bu sefer o yöne çevirdi. Hasta ve hasta yakınları; inançlarından ve giyim tarzlarından dolayı kendilerine hakaret eden İzmir Salih İşgören Devlet Hastanesi`ne bağlı Bayraklı Semt Polikliniğinde görev yapan Cildiye uzmanı Dr. H. K. hakkında çarpıcı iddialarda bulundu. Hasta yakını Serhan Genç, “Eşime ağır ithamlarda bulunan doktor, siz yıkanmıyorsunuz, başörtülüler kel olsa ne olur, olmasa ne olur? gibi ağır hakaretlerde bulundu. Biz şikâyette bulunduk, bakanlık soruşturma açıldığını söyledi” dedi. Konu ile görüştüğümüz Hastane Başhekimi Op. Dr. Birol Durukan de iddiaların ciddi olduğunu ve soruşturma açıldığını söyledi.

28 Şubat sürecinde gördüğümüz dindar insanların yaşam tarzına müdahale ve çifte standartların bir benzeri bu sefer 2017 Türkiye`sinde İzmir`de görüldü. Çağdışı olarak nitelendirilen olaya imzasını atan Cildiye uzmanı Dr. H. K.`ın muayeneye gelen hastalarına bilimsel çözümler bulmak yerine onları inançlarına ve giyim tarzlarına göre değerlendirdiği iddia edildi. Söz konusu doktorun, cilt problemiyle başvuran hastanın şikâyetini inancına bağladığı ortaya çıktı.

DOKTORDAN ŞAŞIRTAN TAVIR: ‘SİZ BAŞÖRTÜLÜLER KEL OLSA NE OLUR SANKİ?`

Eşine hakaret eden doktor hakkında şikâyette bulunan ve takipçisi olacağını dile getiren Serhan Genç yaşadıkları olayı şöyle anlattı: “Eşim, İzmir Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesine bağlı Bayraklı Semt Polikliniği`nde Dermatoloji bölümünde görevli olan Uzman Dr. H. K. adlı doktordan saç dökülmesi nedeniyle randevu alıyor. Randevu sırası geldiğinde içeri giriyor. Şikâyetini anlattığı doktora hastalığının neden kaynaklandığını soruyor. Eşimi tesettüründen dolayı aşağılamaya kalkan ve hakaretleri bir bir sıralayan doktor, eşime ‘yıkanmadığından dolayı böyle olduğunu` söyleyerek hakarette bulunuyor. ‘Siz başörtülüler kel olsa ne olur sanki. Başınızda örtü var, kimse görmüyor. Eşiniz sizi mi boşayacak?` gibi laflar kullanarak eşimi rencide ediyor.”

“YAŞLI AMCAYI HERKESİN ÖNÜNDE AZARLADI”

Aynı doktorun yaşlı ve sakallı bir amcayı da hastaların önünde rencide ettiğini iddia eden Genç, “Yaşlı ve sakallı bir amcamız sırasının geldiğini zannederek doktorun odasına girdiğinde ‘sen kör müsün, görmüyor musun?!! Neden sıran gelmediği halde içeri giriyorsun?!!` gibi hakaretler ederek herkesin önünde azarlayarak dışarı çıkarıyor.” dedi.

“SAĞLIK SORUNLARIMI İNANÇLARIMA BAĞLADI”

Eşinin duruma itiraz ettiğini ve kendisine doktor olduğunu hatırlattığını dile getiren Genç, “Doktor, eşime hakaret edince eşim de ona, ‘siz doktorsunuz, benim başörtüme ve inancıma karışmaya hakkınız yok` diyor. Fakat  H. K. adlı sözde doktor sağlık sorununu inançlarımıza bağlayarak ‘ben de inanıyorum, ama Kur`an`da örtünme yok` diyor” ifadelerini kullandı.

SÖZDE DOKTOR ÖZDE İNANÇ DÜŞMANI

Doktorun ağır hakaretleri karşısında şaşkına dönen mağdur Esma Genç ise yaşadıklarını şöyle anlattı: Eşimin anlattığı gibi önce içerde bana hakaret etti, ardından kapıyı açtı ve onlarca hastanın içinde bana, ‘bunlar yıkanmadığı için böyle hasta oluyorlar` gibi iğrenç kelimeler kullandı. Eve gittiğimde durumu eşime anlattım. Eşim doktorla kendisi görüşmek istedi ve tekrar gittiğimizde aynı şekilde eşime de sözlü saldırılarda bulundu. Biz de kendisini hem Sağlık Bakanlığına hem BİMMER`e hem de CİMMER`e şikâyet ettik. Bana ve inancıma ağır hakaretlerde bulunan bu sözde doktor özde inanç düşmanına karşı sonuna kadar şikâyetimin takipçisi olacağım”

“HASTA VE YAKINLARININ İDDİALARI ÇOK CİDDİ”

Konu ile ilgili gazetemize konuşan İzmir Salih İşgören Devlet Hastanesi Başhekimi ve Yöneticisi Op. Dr. Birol Durukan ise, “Hastaların ve yakınlarının şikâyetleri ve iddiaları sıradan şikâyetler değil. Çok ciddi iddialar. Bu konu hakkında sekreteryamızın başlatmış olduğu bir soruşturma var. Hastanemizin böyle bir olay ile anılmasını elbette biz de istemeyiz.” dedi.

“SAĞLIK SORUNLARIMIZLA İLGİLENMESİ GEREKEN DOKTOR KIYAFETLERİMİZE DİL UZATIYORDU”

Öğrenci olan arkadaşlarına refakatçi olarak doktorun odasına girdiğini dile getiren ve ‘doktor` H. K.

`ın hakaret ettiği mağdurlardan Betül Avcı ise, “İçeri girdiğimizde önce muayene etmek yerine bizim kıyafetlerimize baktı. İki feraceli ve bir çarşaflıyı karşısında görünce ‘ Ben de Kur`an okuyorum fakat sizin gibi giyinmiyorum.` dedi. Ben böyle bir tepki beklemiyordum. Bizim sağlık sorunlarımızla ilgilenmesi gereken doktor bizim kıyafetlerimize ve inancımıza dil uzatıyordu. Ben de, ‘biz inancımıza göre giyiniyoruz, bu sizi ilgilendirmez` dedim” şeklinde konuştu. Avcı ayrıca, “Ayrıca arkadaşlarımın anlattığına göre bir defasında ise muayeneye giden iki feraceli hakkında bu kıyafet ne böyle!! baskına mı geldiniz?!! gibi bir ifade kullanmış” dedi.

“CİLT PROBLEMİNİ KUR`AN OKUMAMA BAĞLADI”

Esra Akiz adındaki bir diğer hasta ise yaşadıklarını şöyle anlattı: “ Cildimde beyaz lekeler çıkmasından dolayı doktora gittim. Daha önce bu problemin stresten kaynaklandığını duymuş ve okumuştum. Doktora da bunu sordum. Doktorun bana söylediği şey ise ‘sen Kur`an kurslarında yatılı olarak kaldın mı?` dedi. Tabi bu soruyu hiç beklemiyordum. ‘Ne alaka, neden böyle bir şey sordunuz?` dediğimde ise ‘Kur`an`ın stres yaptığını ve bu cilt probleminin -akla ve mantığa sığmayan bir açıklamayla- bu sebepten olabileceğini` söyledi. Ben bunun böyle olmadığını, inancım gereği Kur`an okuduğumu ve ruhsal olarak çok dinlendirici olduğunu anlattım, fakat doktor beni dinlemeden ‘siz benden iyi mi bileceksiniz?` diyerek beni tersledi. Hastalığıma bilim ile teşhis koyması gerekirken, giyiniş tarzıma bakarak bunun Kur`an`dan kaynaklandığını söyleyecek kadar aklı ve vicdanı körelmiş bir insan gördüm karşımda”

‘EŞİN SENİ TERK EDER Mİ ETMEZ Mİ?`

Leyla Genç adındaki bir başka sözde ‘doktor` H. K. mağduru ise, “Saç dökülmesi şikâyetiyle gittiğim doktor bana ‘saçımın dökülmesi halinde eşimin beni terk edip etmeyeceğini` sordu. Çok şaşırdım. ‘Zaten örtülü olduğum için çok problem olmayacağını` söyleyerek ilacımı yazıp beni gönderdi.” dedi.