- Sevban (r.a.) şöyle anlatıyor: Bir gün Hz. Peygamber’le birlikte bir yere gidiyorduk. O günlerde de altın ve gümüş hakkında. “Altın ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlara pek acıklı bir azabı müjdele!” âyeti nâzil olmuştu. (Tevbe: 9/34) Yolda muhacirler kendi aralarında ;
“Peki bunlar kötülendiğine göre hangi mallar hayırlıdır bunu nasıl bileceğiz?” diye konuşmaya başladılar. Bunun üzerine Hz. Ömer;
“İsterseniz ben bunu sizin için Hz. Peygamber’den öğreneyim!” dedi. Onlar da;
“Çok iyi olur” dediler. Ömer (r.a.) Hz. Peygamber’in yanına gitti. Ben de devemi hızlandırarak onu takip ettim. Hz. Ömer yanına vardığında Hz. Peygamber’e;
“Ey Allah’ın Rasûlü! Muhacirler altın ve gümüş hakkındaki âyetten bahisle hangi malların hayırlı olduğunu öğrenmek istiyorlar!” dedi. O da;
“Zikreden bir dil, şükreden bir kalp, mü’min ve imanı hususunda kendilerine yardımcı olabilecek bir hanım edinmeye çalışsınlar” buyurdular. (Hayatu’s-Sahabe)