Tegabu Suresi
Kur`nı-ı Kerim`in 64. Suresi olan Tegabün Suresi, adını dokuzuncu ayetten almaktadır. Tegabun aldanma, gaflete düşme, kusurların ortaya çıkması anlamlarına gelmektedir. Nüzul sıralamsında 107. Suredir. Ayette kıyametten bahsedilirken, insanların o gün aldanmış olduklarını fark edecekleri için kıyamete "tegabun günü", yani "aldanış ve gafletin farkına varma günü" denilmiştir.
“Toplanma vakti için Allah'ın sizi toplayacağı günü düşün. O gün aldanışın ortaya çıkacağı gündür. Kim Allah'a inanır ve salih amel işlerse, Allah onun kötülüklerini örter ve onu içinden ırmaklar akan, ebedî kalacakları cennetlere sokar. İşte bu büyük başarıdır.” (Tegabun: 9)
Sure hamd ve tesbih ile başlar. Mülkün yegane sahibine, herşeye kadir olana hamd edilir. Cenab-ı Allah tüm varlığı yaratandır. Herkesin yaptıklarını görendir. O`ndan başka ilah yoktur. Gökleri ve yeri yaratmıştır. Gizlenen ve açıkta olan herşeyi bilir. Kalplerde saklı olanı bilir. Dönüş ancak O`nadır.
Allah`ın elçileri insanlara apaçık delillerle gelirler. İnsanları Allah`ın dinine davet ederler. Fakat inkar edenler bir beşerin kendilerini doğru yola iletemeyeceklerini ileri sürerler. Bu davetten yüz çevirirler. İnkar ile birlikte hayatın, bu dünyadan ibaret olduğunu ahiretin, ölümden sonra dirilişin mümkün olmadığını söylerler. Fakat Allah katında bu iş zor değildir. Cenab-ı Allah mevcudatı yokluktan vücuda getirmeye kadir olduğu gibi ölümden sonra dirilişine de kadirdir. Bir şeyin Allah için zor olması mümkün değildir.
İnkar edenler için mahşer günü zor bir gündür. İman edenlerin ise hataları bağışlanır, onlar için, ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah`ın ayetlerini yalanlayanlar, inkar edenler ise cehennem ehlidir. O gün cehennem onları beklemektedir.