Lale Devrindeki 18'inci yüzyıl Osmanlı mimarisinin en belirgin, en etkileyici mimari örneklerinden biri olan kartal yuvası görünümlü İshak Paşa Sarayı, her mevsim ayrı bir güzellikle ziyaretçilerini ağırlıyor.
Doğubayazıt ilçesinin doğusunda, bir dağın yamacındaki tepe üzerine kurulan Saray, bahar aylarında renk renk çiçekleriyle, kışın da karlar altındaki görünümüyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor.
Yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olan İshak Paşa Sarayı'nı ziyarete gelen Mahmut Ertuğrul, sarayda her mevsim ayrı güzel olduğunu söyledi. Ertuğrul, "İshak Paşa Sarayı Türkiye'de önemli yapılardan biridir. Özellikle kışın yağan kar ve oluşan sis Sarayı çok güzelleştiriyor." dedi.
Fotoğraf Sanatçısı Ömer Faruk Atalay, ödüllü yarışmalar için İshak Paşa Saray'ında çekim yapmayı tercih ettiğini söylerken, "Ben fotoğraf sanatçısıyım. Sarayı yazın sık sık ziyaret ediyoruz. Birçok ödüllü fotoğraf yarışması için sarayı genellikle tercih ediyorum. Kışın da ayrı bir güzelliği var aslında. Bugün de Doğubayazıt'ın üzerinde sis vardı. Biz de arkadaşlarla birlikte çok güzel fotoğraflar elde ettik. İshak Paşa Sarayı bizim için hem yazın ve hem de kışın gezilmeye değer tarihi bir değer." şeklinde konuştu.
Sarayın bir diğer ziyaretçisi Erkan Tanrıkulu ise "İshak Paşa Sarayı'nın gezmeye değer bir yer. Misafirlerimi saraya getirdim, gezdiriyorum. Hem misafirlerimin ve hem de benim çok hoşuma gitti. Çok değerli bir yer. Eskiden harabe halindeydi şimdi yapılan restorasyonla çok güzel bir hale getirilmiş. Kış mevsiminde ise ayrı bir güzelliğe bürünüyor." dedi.
İshak Paşa Sarayı ya da İshak Paşa Külliyesi, Ağrı Dağı'nın yakınında, Doğubayazıt'ın 5 kilometre uzağında bulunan bir bey kalesidir. 116 odalı sarayda türbe, cami, surlar, iç ve dış avlular, divan ve koğuşlar bulunur.
Kürt yazar, edebiyatçı ve bilim adamı Ahmed-i Hani'nin (Ahmedê Xanî) kâtiplik yaptığı, İshak Paşa Sarayı Topkapı Sarayı`ndan sonra, Osmanlı mimarisinin en seçkin ve en ünlü eserlerinden biri olarak değerlendirilir. Saraydan çok bir külliye olan bu yapı Osmanlı İmparatorluğu`nun Lale Devri`ndeki son büyük anıtıdır. Yapımı yaklaşık 100 yıl süren bu eser, Osmanlı'nın olduğu kadar, sanat tarihi açısından da çok değerli bir eser olarak görülüyor.
Osmanlı, Selçuklu ve Fars mimari üsluplarından esintiler içeren İshak Paşa Sarayı`nın en önemli özelliği dünyanın ilk kalorifer tesisatı döşenen saray olmasıdır. O günün imkânları düşünüldüğünde sarayın ne kadar büyük emek ve işçilikle yapıldığı görülüyor.
İshak Paşa Sarayı hakkında birçok da efsane bulunmaktadır. Anlatılanlara göre saraydaki zindanlar içeri girildiğinde bir ışık oyunu saçıyor. Suçlunun işlediği suçun oranına göre, çok ışıklı veya az ışıklı bir zindanda cezasını çekiyormuş. Bir diğer rivayet ise sarayın etrafındaki dağlarda yaşayan köylülerin sağdıkları sütün, muazzam bir yer altı tesisatı ile saraya ulaştığı ve çeşmelerden süt aktığıdır. (Ömer Adıgüzel - İLKHA)