Fikret Özkan / Doğruhaber

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Eğitim İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan Eğitim Müfredatına dair görüş ve önerilerini rapor halinde kamuoyu ile paylaştı. HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanlığı, yayımladığı raporda, sadece yeni müfredat taslağını inceleme ve değerlendirmede bulunmadıklarını, bunun yanı sıra eğitim sistemini bir bütün olarak ele alıp istek, şikâyet ve önerilerini çeşitli başlıklar altında rapora dönüştürdüğünü belirtti.

‘İYİ EĞİTİM TOPLUMUN GELECEĞİNİ İNŞA ETMEKTİR`

Hazırlanan raporla toplumun inancı, değerleri ve ihtiyacı ile çağın gereklerinin dikkate alınarak iyi bir eğitim sistemi, iyi bir eğitim programı ve neticede iyi yetişmiş bir nesil için katkıda bulunmanın amaçlandığı ifade edilerek şöyle denildi: “Derdimiz, toplumumuzun geleceğidir. Eğitim, bir ülkenin en önemli ve temel kurumlarından biridir. Çünkü eğitim, toplumun geleceğini inşa etmektir. Eğitimin amacı yeni nesilleri yetiştirmek, çocuklarımızı geleceğe hazırlamaktır. Bu yeni nesil eğitim kurumlarında yetişecek ve yarının idarecileri olacaklardır. Dolayısıyla eğitim programı, bireylerin yetişmesi ve toplumun şekil almasında önemli rol oynamaktadır. Sağlıklı eğitim sistemi sağlıklı bireylerin yetişmesine vesile olacağı gibi, sorunlu eğitim sistemi de sorunlu bireylerin yetişmesine kaynaklık edecektir.”

‘YANLIŞ EĞİTİM POLİTİKASI, İNANÇ VE DEĞERLERİNE YABANCI BİR NESİL YETİŞTİRİYOR`

Türkiye`de uygulanan yanlış eğitim politikasının sonucu olarak yeni nesillerin bir kısmının düşmanlarına hayran; kendi tarihine, örfüne, geleneğine, inanç ve değerlerine yabancı hatta düşman olarak yetiştirildiğine vurgu yapılan raporda, “Sorumluyu uzaklarda aramaya gerek yoktur. Bu sonucun ortaya çıkmasında sorunlu eğitim programının rolü büyüktür. “ denildi.

‘MEVCUT EĞİTİM, TOPLUMUN GERÇEKLİĞİNDEN KOPUKTUR`

“Eğitim sistemi, bir bütün olarak değerlendirildiğinde, birçok sorunu bünyesinde barındırdığı görülür” denilen raporda,  şu tespitlere yer verildi: “Her şeyden önce mevcut eğitim, toplumun gerçekliğinden kopuktur. Toplumun inanç ve değerleriyle pek çok yönden uyuşmamaktadır. Dolayısıyla toplumun beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. Bunun bir neticesi olarak eğitim sistemi istenilen başarı seviyesini yakalayamamakta, toplumun birçok kesimi tarafından da şikâyet konusu olmaktadır. Yoğun şikâyetler ve verimsizlik nedeniyle her yeni gelen hükümet tarafından, hatta aynı hükümetin farklı bakanları tarafından sürekli eğitim programına müdahale edilmekte, eğitim programları değiştirilmekte, ancak bir türlü rayına oturtulamamaktadır. Sürekli ve hızlı değişiklikler beraberinde eğitim politikalarının istikrarsız, güvensiz ve başarısız olmasını netice vermektedir.”

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından müfredatın değiştirilmesi amacıyla “Yeni Müfredat Taslağı”nın halkın görüşüne sunulmasının isabetli bir adım olduğu belirtilen açıklamada, taslak programda birçok yanlışın devam ettirildiğine dikkat çekildi. Raporda ayrıca devam ettirilen yanlışlar madde madde sıralanarak alınması gereken önlemler, görüş ve önerilere yer verildi.

‘EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİSİ TÜM ÜLKEYEDİR`

Eğitim programının öğrenciler üzerindeki etkisinin büyük olduğu vurgulanan sonuç bölümünde şu hususlara dikkat çekildi: “Hiç şüphesiz eğitim programının öğrenciler üzerindeki etkisi büyüktür. Bu etki, eğitim programının tabiatına göre müspet veya menfi olabilecektir. Eğitim programının öğrenciler üzerindeki etkisi, haliyle toplumsal hayata ve dolayısıyla ülkenin geleceğine de yansıyacaktır. Bu durum, eğitim programının ne denli önemli olduğunun işaretidir. Dolayısıyla eğitim programı;  üzerinde özenle durulması, titizlikle hazırlanması ve dikkatle uygulanması gereken bir konudur. Eğitim programında temel unsur ders kitapları ve içerikleridir. Bu nedenle ders kitaplarının dikkatli bir şekilde hazırlanması büyük önem taşımaktadır.  Seçilecek konuların ve içeriğinin toplumumuzun ihtiyaçları ve çağın gereklerine uyumlu olması gerekmektedir”

‘MÜFREDATTA DEĞERLERİMİZ ESAS ALINMALI`

Eğitim müfredatıyla ilgili önerilerde bulun HÜDA PAR raporun sonuç bölümünde manevi değerlere işarette bulunarak kitaplarda yer alacak metinlerin ve okullarda gerçekleşecek işleyişin nasıl olması gerektiğinin de altını çizdi.

O değerler maddeler halinde şöyle sıralandı:

“Kitaplarda yer alacak metinlerin;

-Toplumumuzun inanç, ahlak ve kültürel değerleriyle uyumlu olmasına, 

-Dini inkâr eden, ahireti yok sayan ve materyalizmi aşılayan içerikte olmamasına,

-İslam`ı ve İslami yaşam tarzını kötü,  Batı`yı ve Batı yaşam tarzını iyi gösteren özellikte olmamasına, 

-Türk milliyetçiliğini teşvik eden,  öne çıkaran,  yücelten ve Türkiye`deki herkesi Türk gören anlayışı dayatan içerikte olmamasına, 

-Türk dilini, Türkiye`nin tek dili olarak yansıtan ve yücelten içerikte olmamasına, 

-Kemalizm ve resmi ideolojiyi dayatan anlayışta olmamasına, 

-İslam dünyasında kabul görmüş İslam âlimlerinin kitaplarından çokça istifade edilmesine özen gösterilmelidir.  

Bununla birlikte kitaplarda yer alacak görsellerin;

-Toplumumuzun inanç, ahlak ve kültürel değerleriyle uyumlu olmasına, 

-Cinselliğin ön plana çıkarıldığı çıplak bedenler, İslami motifleri kötü, Batı motiflerini iyi gösteren şekilde olmamasına, 

-Kız ve erkek öğrencilerin sınıf oturma düzeninde yan yana verilmemesine, 

-Kız öğrencilerin kıyafetlerinin vücudu göstermeyecek şekilde kalın, geniş ve uzun olmasına,

-Bayanların tesettürlü bir şekilde verilmesine özen gösterilmelidir. 

Ayrıca;

-İlkokul 2. sınıftan başlamak üzere tüm okullarda Kur`an-ı Kerim, Peygamberimizin hayatı ve Temel Dini Bilgiler okutulmalıdır. 

-Ortaokul 1. sınıftan başlamak üzere İslam Tarihi tüm okullarda okutulmalıdır. 

-Karma eğitim modelinden vazgeçilmelidir.

-Kılık ve kıyafet serbest bırakılmalı, isteyen öğrenci inancının gereği olan kıyafetle okula gelebilmelidir. Başörtüsü konusu yasal güvenceye kavuşturulmalıdır.

-Anadilde eğitim hakkı tanınmalı ve Kürtçeye resmi dil statüsü kazandırılmalıdır.

-Sınıflardaki kalabalık öğrenci sayısının azaltılması ve standart düzeye getirilmesi için ihtiyaç kadar derslik açılmalıdır. 

-Her okulun bünyesinde bir atölyenin bulunması sağlanmalıdır. 

-Beden eğitimi derslerinde kız ve erkek öğrencilerin farklı zamanlarda ders işlemeleri sağlanmalıdır.

-Her okulda kütüphane bulunmalıdır.  % 99'u Müslüman olan bir memlekette birçok okulda halen mescidin bulunmaması büyük bir eksikliktir. Her okulda mescit bulunmalıdır.“  

RAPORUN TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ