Bir zamanlar oldukça rağbet gören ancak son yıllarda eski popülaritesini yitiren ayakkabı tamirciliği mesleğini yapan Muşlu Zeki Tokdemir, 35 yıldır bu işini devam ettiriyor.

Mesleğe 16 yaşlarında başladığını söyleyen Tokdemir, bugüne kadar büyüttüğü 10 çocuğundan 6'sının düğününü tamircilikten elde ettiği gelirle yaptığını dile getirdi.

Şehirde yaşayanların ayakkabı tamirine ilgi duymadıklarını ifade eden Tokdemir, köylerden merkeze gelen müşterilerle ayakta durabildiklerini belirtti.

Tokdemir, "İnsanlar çocuğunu getirip meslek öğretmiyorlar. Ayakkabı tamircisine, kaportacıya ya da boyacıya götürüp 'Çocuğum eğitilsin, bir meslek öğrensin.' demiyorlar. Bugüne kadar 10 çocuk sahibi oldum. Birine elektrik çarptı, öldü. Bu mesleğe 35 yılımı verdim. Bu 9 çocuğu büyüttüm, okuttum. 6'sını bu meslekten kazandığım parayla evlendirdim. Elhamdulillah, herhangi bir sıkıntımız da yok." dedi.

1977-1978 yıllarında mahallesinde ayakkabı tamirciliği yapan birinin yanına uğradığını, samimiyetlerinin ilerlemesi ve tezgâhın bazen kendisine emanet edilmesinin bu işe başlamasına vesile olduğunu söylen Tokdemir, artık insanların bu mesleği sürdürenlere hor gözle baktığını ifade etti.

"Eskiden makine yoktu ama iş çoktu"

Tamirci ustasının teşvikleriyle bu işe başladığını belirten Tokdemir, önceleri iğne iplikle tamirat yaptıklarını söyleyerek, "O zamanlar yaşım yirmilere geldi. Birkaç sene çalıştıktan sonra askere gittim. Askerden geldikten sonra bu mesleğe tekrar devam ettim. O zaman böyle makine yoktu, elle çalışıyorduk. İğne, iplik, çekiç, çivi vardı. Başka bir şey yoktu. Şu an için bütün şartlar daha güzel ama neticede şu an iş yok. Bugün adam getirip 15 TL'ye bir ayakkabı tamir etmiyor. O zaman millet, köylü geldiği zaman iş vardı. Makine yoktu ama iş çoktu. Ama şu an bütün şartlar, her şey yerinde. 6-7 makinemiz olduğu halde iş yok. Akşama kadar boş duruyoruz." ifadelerini kullandı.

Şehir merkezinde yaşayan birçok insanın tamir edilmiş ayakkabıyla dolaşmaktan utandığına değinen Tokdemir, bu durumun insanları israfa sürüklediğini vurguladı.

"Şu an kiramızı ödemekte zorlanıyoruz"

Mesleğe ilk başladığı yıllarda günlük kazancının oldukça iyi olduğunu dile getiren Tokdemir, sözlerini şöyle tamamladı: "O günün şartlarıyla günde 100 mark aldığımı hatırlıyorum. O zamanlar dolar, euro yoktu, Mark vardı. Biz günde 100 mark alıyorduk. Onun ötesinde para biriktirebiliyorduk ama şu an için değil para biriktirmek kiramızı ödemekte zorlanıyoruz. Şartlar şu an için çok zorlaştı, eskisi gibi değil. Eskiden adam 10-20 liraya bir ayakkabı alırdı ama 2 sezon giyerdi. Şu an için öyle bir şey yok. İnsanların israfa kaçmalarının sonu felakettir, başka bir şey değildir." (Ayetullah Tarhan-İLKHA)