Muhsin Şenol - Doğruhaber
İstisnai haller dışında Sezaryen doğumla ilgili olumsuzluklar tıbbi olarak şüphe götürmez bir şekilde ispatlanmış bulunuyor. Sezaryen isminin Roma kralı Sezar`dan gelmiş olma ihtimali bile bunun Ortadoğu`da kadim medeniyetlerinde esasen mevcut olmadığının delilini taşıyor. Fakat şimdilerde maalesef “Sezar`dan” ismini alan bu uygulama Türkiye`de ürkütücü bir seviyeye ulaşmış durumda.
HER İKİ DOĞUMDAN BİRİ SEZARYEN
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ordu`da katıldığı bir toplantının ardından bir gazetecinin sezaryenle doğum ve anne ölümlerine ilişkin sorusu üzerine, dünyada sezaryen oranları açısından Türkiye'nin birinci sıraya yerleştiğine işaret ederek bebek ve anne sağlığının etkilendiğine değindi. 2016 verilerine göre Türkiye %50`yi geçen sezaryen doğum oranı ile OECD ülkeleri listesinde ilk sırada yer alırken dünya genelinde ise bu ortalama %15`tir.
SEZARYEN, DOĞUMU SINIRLANDIRIYOR
Bazı doktorlar tarafından normal doğuma oranla daha rahatmış gibi gösterilen ve bilinçli bir şekilde annelerin sezaryen; yani anormal olan doğuma itilmesi, annenin doğurganlığına sınırlama getiriyor. 3 defadan fazla yapılan sezaryenler ciddi riskler taşıdığı için önerilmiyor. Bebeklerin sezaryen ile dünyaya gelmesinden kaynaklanan hastalıklar ise hayat boyu etkilenmesine sebep oluyor.
ÖZEL HASTANELER FAZLA PARA İÇİN SEZARYEN YAPIYOR
Özel hastanelerin sezaryen doğumu dayatmasının altında birçok sebep yatıyor. Sebeplerden bir tanesi anneden ve SGK`dan alınan ücret. Hastaneler normal doğumlara oranla sezaryen doğumlardan daha fazla ücret alabilmek için sağlık kurallarını hiçe sayarak doğumu gerçekleştiriyor. Diğer bir sebep ise normal doğumdan daha rahat olduğu için sezaryen yapılıyor. Doktorlar kendi rahatlarını bozmama adına yaptığı sezaryen doğumlarında anne ve bebek sağlığını tehlikeye atmış oluyor.
“ZORUNLU OLMADIĞI SÜRECE SEZARYEN CAİZ DEĞİLDİR”
Konu ile ilgili görüşlerine başvurduğumuz gazetemiz yazarlarından Abdulhakim Sonkaya, dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Sonkaya, “Biz şunu net olarak söyleyelim ki sezaryen istisnai ve zorunlu bir durum olmadıkça İslam fıkhına göre caiz değildir. Zira bunun caiz olmadığına dair açık bir nas vardır. Allah (cc) Kur`an-ı Kerim`de; “Bir damla sudan insanı yarattı, biçime koydu. Sonra ona yolunu kolaylaştırdı.” (Abese:19-20) buyurur. Görüldüğü üzere ayette insana yolunun kolaylaştırıldığı haber veriliyor. Bu hem sünettullahtır. Hem de fıkhi bir hükümdür. Yani tıbbi olarak bu böyle olduğu gibi fıkhi olarak da böyledir. Demek istediğimiz sadece tabipler değil hekimler de bunun böyle olduğunu söylüyor. Fıkhi olarak da hüküm bu yöndedir. Çünkü Allah (cc) çocuğun dünyaya kolaylaştırılmış olan yoldan geldiğini buyurarak bu konuda kesin bir kanaatin ve de güvenin olmasını istiyor.” dedi.
“DOĞUM HASTANESİ DEĞİL DOĞUMEVİ DENİLMESİ GEREKİR”
Ayete rağmen kadınlarda, eşlerde farklı bir kanaat oluşturularak güvenin sarsıldığını ifade eden Sonkaya şöyle konuştu; “Allah, bu yolu kolaylaştırmışsa buna kesin olarak inanmak ve güven duymak her müminin görevidir. İşte sezaryenle doğum, çocuğun kemale ermeden ve yolunu bulmadan dünyaya sersem sersem gelmesidir. Çocuk adeta yolunu şaşırmış vaziyettedir. Ayrıca ben doğum evi denilmesinden yanayım. Buna hastane denilmesi bile kötü bir algıya sebep oluyor. Kadın için doğum bir hastalık değildir ki buna hastane denilsin.”
“SEZARYENİ GEREKSİZ YAPAN HASTANELER İÇİN CEZALAR VERECEĞİZ”
Sağlık bakanı Recep Akdağ, bundan sonraki mücadelenin de aynen süreceğini vurgulayarak, "Sezaryen oranı gereksiz yere yüksek olan hastanelere, aynı şekilde sezaryen oranı gereksiz yere yüksek olan hekimlerimize birtakım yaptırımlar gelecek." diye konuştu. Bu durumdaki doktorların normal doğum tecrübelerini arttırmak üzere eğitimlere alınacağını belirten Akdağ, "Sezaryeni gereksiz yapan hastaneler için de mevzuatın bize verdiği yetkiler çerçevesinde ve hukuki çerçevede kuruma cezalar vereceğiz. Çünkü artık bıçak kemiğe dayanmış bir iş." ifadelerini kullandı.
“SEZARYEN, ANNE VE BEBEK SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLİYOR”
Akdağ, "Sezaryen hem anne için hem de bebeği için gereksiz yapıldığında ölüm riskini artıran, annenin konforunu bozan, bebeğin de sonraki hayatı boyunca sağlığını olumsuz etkileyen bir husus. Çok yakın zamanda Harvard Üniversitesi'nden bir bilimsel açıklama çıktı. Sezaryenle doğan bebeklerde şişmanlık oranı daha yüksek. Aynı şekilde enfeksiyon oranları yüksek. Dolayısıyla bu sezaryen meselesinde bütün kurumlarda ama özellikle özel sektöre ait kurumların ve hastanelerin itina etmesi gerekiyor. Bu meselenin üzerinde biz ısrarla durmaya devam edeceğiz" diye konuştu.