İslami kimliğinden dolayı 17 yıldır tutuklu bulunan ve şu an Tekirdağ 2 Nolu F-Tipi Cezaevinde oğlu  Şeyhmus Alpsoy birlikte kalan  Mehmet Emin Alpsoy, yakalandığı hastalığa zamanında müdahale edilmediği için zor günler geçiriyor.

Alpsoy ailesi, 70 yaşındaki hasta ve yaşlı Mehmet Emin Alpsoy için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`dan gerekli adımları atmasını ve yaşanan mağduriyete son vermesini istedi.

İLKHA`ya konuşan Mehmet Emin Alpsoy`un eşi Rabia Alpsoy, 2000 yılının Ocak ayında gece vaktinde evlerine polis baskını yapıldığını anlatan Rabia Hanım, polisin, eşi dahil bütün çocuklarını götürdüklerini belirtti.

Mehmet Emin Alpsoy`un tutuklanmasın ilk yıllarında hastalandığına dikkat çeken Rabia Hanım, eşinin cezaevinden cezaevine sürgün edildiğini söyledi.

Eşini götürdükleri yerde 1 hafta boyunca susuz bırakıldığını söyleyen Rabia Hanım, "Gördüğümüzde belli oluyordu zaten sapsarı olmuşlardı. Oğlum Şeyhmus, Tekirdağ`a götürüldükleri günden bu yana idrarında sürekli kan gördüğünü söyledi. Biz de ne yapacağımızı bilemiyorduk. Zaten ayakta bile zor duruyordu. Elleri titriyordu." şeklinde konuştu.

"Kendi ihtiyaçlarını kendi göremeyecek kadar hasta ve yaşlı"

Alpsoy, "Kendi ihtiyaçlarını kendisi göremiyordu. Çamaşırlarını oğlum Şeyhmus yıkıyor, yemeklerini o yapıyor her şeyini Şeyhmus yapıyordu. Şimdi O da hastalandı. Yani artık ne diyeceğimi bilemiyorum. Cumhurbaşkanı ve Başbakan lütfen bu zulme dur desin ve bu hasta olan evladımı ve eşimi serbest bıraksın. O yakalandığında çocuğum birinci sınıfa gidiyordu. Yeni evlenen oğlum babasını doğru dürüst görmedi." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı`nın elinde af yetkisi olduğunu hatırlatan Alpsoy,  "Allah için bu yetkiyi kullanarak bu hasta olan insanları cezaevinden çıkarsın. Eşim 70 yaşında, artık kendi ihtiyaçlarını bile kendisi göremiyor. Kendisine bakamıyor." ifadelerini kullandı.

Mehmet Emin Alpsoy`un oğlu Süleyman Alpsoy da bunca yıldır babasıyla birlikte kendilerinin de cezalandırıldığını ifade etti.

Alpsoy, "Bu ciddi anlamda mağduriyetler yaşattı. Cezaevinden cezaevlerine sürgünler, cezaevlerindeki keyfi muameleler ister istemez ciddi mağduriyetler yaşattı. Haksız yere cezaevinde olması da çektiğimiz ayrı bir sıkıntı." diye konuştu.

Babasının ilerleyen yaşı nedeniyle yaşadığı hastalıkların etkisinin daha da arttığını söyleyen Alpsoy, "Kemik erimesi, bel fıtığı ve yaşlılıktan dolayı ihtiyaçlarını karşılayamama bizleri de çok sıkıntıya düşürüyor. Daha önce abim Şeyhmus Alpsoy onun ihtiyaçlarını karşılıyordu. Şimdi abimin de ağır hastalığa yakalanması her ikisini de çok kötü etkiledi. Bunca sıkıntıyı yetkililer nasıl görmezler anlamıyorum." şeklinde konuştu.

"Bütün müracaatlara rağmen kimse ilgilenmedi"

Yaptıkları bütün müracaatlara rağmen yetkililerin konuya duyarsız kaldığını ifade eden Alpsoy, "Özellikle cezaevi idaresinin konuya ilgisiz, duyarsız kalması bizi ciddi anlamda üzdü. Bütün bu yaşadıklarımızın dindar kimliğimizden kaynaklandığını çok iyi biliyoruz." şeklinde konuştu.

"Savcılıktan izin alınmasına rağmen eşiyle sadece 3 dakika görüşebildi"

Babasının ve ağabeyinin, Tekirdağ Cezaevine sürgün edilmesinden sonra hiç kimseyle görüştürülmediğini belirten Alpsoy, "Biz Ankara`dan ta Tekirdağ`a gidiyoruz, savcılıktan izin almamıza rağmen eşi 3 dakikadan fazla görüşemiyor. Allah için bu kabul edilir bir şey mi? Bu durum bizi perişan ediyor." ifadelerini kullandı.

Ahmet Necdet Sezer`in kendi döneminde hasta olan solcu mahkumlara yönelik af çıkardığını hatırlatan Alpsoy, "Biz sağcı veya solcu ayırmıyoruz. Gerçekten hasta olan herkese bu hakkın tanınması lazım. Biz, 'gelin bizi affedin, sadece bizi serbest bırakın' demiyoruz. Kim hastaysa ister sağcı isterse solcu olsun adil bir şekilde yargılanmasını istiyoruz." diye konuştu.

Ağabeyinin, babasının gözleri önünde her geçen gün âdeta eridiğini söyleyen Alpsoy, bu dramın görülmesi istedi.

"Babam ve ağabeyim haksız yere cezaevinde yatıyor"

Yetkililere ve Cumhurbaşkanı`na seslenen Alpsoy, "Raporlar ortada ve 17 yıldır hiçbir gerekçe olmaksızın ağabeyimin sırf, babamın oğlu olduğundan dolayı bu cezanın ona da reva görülmesini kabul etmiyoruz. Adil bir şekilde yargılanmasını istiyoruz. Hükümetten bugüne kadar bir isteğimiz, bir beklentimiz olmadı. Sayın Cumhurbaşkanının bu konuda bir adım atmasını bekliyoruz." diye konuştu. (Zeki Aras, M. Salih Keskin- İLKHA)