Riyad Makaev - Doğruhaber/Analiz
Suriye rejiminin düşmesine az kala Rusya`dan gelen müdahale ve bugün gelinen noktayı uzun uzun anlatmaya gerek yoktur. Muhalifler bir sene önceki pozisyonlarını çoktan yitirdi. Astana`da ateşkese imza atarken belki de çok buruk bir ruh haliyle imzalamıştır. Esed, Rusya`nın müdahalesiyle rahat nefes alırken, belki koltuğu belirsiz bir süre için sağlama alırken, muhalefet bugüne kadar verdiği kayıpları sineye çekmek zorunda kaldı. Rusya ise bugüne kadar katlettikleri insanları hiçe sayarak savaşın tarafı oldukları aşamayı bırakarak garantör olmak için çaba gösterdi. Rusya bunu Esed ile daha önce görüşmüştü. Rusya katliam yapacak Esed onu üstlenecekti. Şimdi görevi yapmış ve imajını düzeltmek istiyor. Rusya Zalimin koltuğunu tamir etti, şimdi ise Barış elçisi ve Barışın koruyucusu olmak istiyor. Muhaliflerin kalesi olan Halep`i aldı. Halep`i artık Rus özel birlikleri koruyor. Ancak muhalefetin de elde ettiği bir takım şeyler var. En önemlisi 6 yıl sonra ilk kez Esed rejimi ile aynı masada yer alarak uluslararası platformda gerçek bir güç olarak kabul edilmesini sağladı. Muhalefetin asıl mücadelesi bundan sonra başlayacak. Atılan imzalar bir nefes alma ve toparlanma olarak değerlendirilebilir.
RUSYA VE SURİYE`NİN GELECEĞİ
Rusya, Esed`in yanında yer alarak rengini belli etmişti. Şimdi garantör olarak Arapların cepheden çekilme görüntüsü verip garantör rolünü üstlenmek istiyor. Esed, Astana`da varılan sonucu destekliyorsa demek ki istediğini elde etmiştir. Muhalefet ise imzalamak zorunda bırakıldı. Astana`daki görüşmelerde tek unuttukları şey görüşmelere katılmayan ABD. Suriye savaşında kendini küresel patron olarak gören ABD, daha son sözü söylememiş. Putin tek başına Türkiye ve İran ile bu savaşın altından kalkamaz. Çünkü ateşkes sağlandı; ama ne zamana kadar. Bundan sonrası önemli. Trump kendi iç meselelerini bitirdikten sonra dönüp “Suriye ile ilgilenmiyorum” derse ne olacak veya “Ne yapıyorsunuz, siz bunu böylece çözemezsiniz!” derse ne olacak. Bunu düşünmek gerekir. İran`ın Suriye`yi kontrol etmesine Rusya veya Türkiye razı gelir mi? Muhalefet şimdiden buna razı olmadığını söyledi.
Rusya uzun vadede Suriye rejiminin yerine savaşa hazır mı, yoksa durumu bu hale getirip de Trump ile görüşmesinde ekonomik yaptırımları kaldırtmak ve ABD ile yeniden ilişki inşa etmek için bir manevra mı yaptı, kimse bilmiyor. Çünkü Suriye`deki savaş sadece Muhalefet ve Esed rejimi arasında değil, bir de DAEŞ, El-Nusra, PYD var. Rusya buna hazır mı? Çünkü bu örgütler masaya oturan muhaliflerden kat kat daha güçlü ve her nereden alıyorsa ciddi destek alan örgütler. Almanya`yı ve Fransa`yı ve en önemlisi İsrail`i unutmamak lazım. Suriye`nin toprak bütünlüğüne duyulan “saygı” demek Suriye bölünüyor demek. PYD`ye Esed tarafından teklif edilen federasyon konusu farklı bir boyut alabilir. İran`ın ve Lübnan Hizbullah`ının tavrı ne olacak. Bunlar hepsi ABD`nin hamleleriyle oyuna dahil olabilecek durumda olan taraflardır. Çünkü herkesin dolara ihtiyacı var, doları ise ABD basıyor.
Diğer seçenek, ABD sert çıkış yaparsa Rusya nasıl karşılık verecek? Zaten düşmeye başlayan Putin`in reytingi ABD`ye sert karşılık vermezse darmadağın olur. Peki, böyle bir karşı-karşıya gelme durumunda -çılgın Putin ve şimdi de çılgın Trump ile- üçüncü dünya savaşına götürmez mi?
Trump ile birlikte ABD politikasının değişeceğine inananlar ne yazık ki yanılıyor. ABD böyle kolay değişecek bir devlet olsa çoktan değişirdi. Rusya ateşle oynuyor, bir bomba yağdırıyor, bir barıştan bahsediyor. Dünkü düşmanla dost oluyor, dostla düşman oluyor. Ciddi bir tavır değil. Müsebbibi ise ABD… ABD oynuyor ülkeleri yıkıyor ve istediği şekle sokuyor.
Bundan sonra sağlanan ateşkese kim benzin dökecek zamanla göreceğiz. Suriye`de buna hazır çok fazla güç var.