Mehmet Erkan Yavuz/DOĞRUHABER

Cezaevleri, Türkiye`nin kanayan yarası olmaya devam ediyor. Özellikle yaşlı ve hastaların cezaevlerinde çektiği çile ailelerin tepkisini çekiyor. Gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulunan Sivas Davası mağdurlarından Ahmet Turan Kılıç`ın oğlu Necdet Kılıç; babasının, 83 yaşında olduğunu, 24 yıldır haksız bir şekilde cezaevinde tutulduğunu, bununla beraber çok ağır hastalıklara yakalandığını belirterek Cumhurbaşkanı Erdoğan`dan babası için ceza ertelemesi talebinde bulundu. FETÖ kumpası ile cezaevlerine atılan yüzlerce Hizbullah davası mağdurlarından Mehmet Emin Alpsoy ile Ahmet Arslan`ın yakınları da babalarının ilerlemiş yaşı ve hastalıklarına rağmen tahliye edilmediğini ifade ederek Cumhurbaşkanına serzenişte bulundu.

“EMNİYET KUMPAS KURARAK BABAMI CEZAVİNE ATTI”

Sivas davası mağdurlarından Ahmet Turan Kılıç`ın oğlu Necdet Kılıç, Sivas Emniyet Müdürlüğü`ne ait televizyonu tamir ettikten sonra konulan video kaseti izlerken Aziz Nesin`i eleştirdiği gerekçesiyle tutuklanan babasının sıradan bir televizyon tamircisi olduğunu belirterek, “Madımak olayı olduğunda babam nerenin yandığını, kimin ne yaptığını bile bilmiyordu. Adamcağız evinde oturup vergi iade zarfı dolduran, televizyon tamiri yapan bir insandı.” diye konuştu.

“BABAM 83 YAŞINDA VE 24 YILDIR İFTİRA SONUCU CEZAEVİNDE“

Babasının 83 yaşında olduğunu ve 24 senedir suçsuz yere bir iftirayla cezaevinde yattığını dile getiren Necdet Kılıç, “ Babam 24 senedir içerdedir. Suçsuz yere ve bir iftira üzere yatıyor. O dönemlerde bir komiserin kumpasıyla içeri girmişti. Babamın olaylarla alakasının olmadığına dair 10-15 tane şahidi varken, onu suçlu ilan ettiler ve babam, düzeni yıkmak suçlamasından idamlık mahkûm oldu. Yani adamın hiçbir ilgisi olmadığı halde bir komiserle yaşadığı hadise yüzünden idamlık mahkûm oldu.” şeklinde konuştu.

“CUMHURBAŞKANI SUÇSUZ OLDUĞUMUZU SÖYLEDİ!”

Babasının 24 yıldır haksız yere cezaevinde tutulduğunu ve cezaevinde ölümün eşiğine geldiğini ifade eden Kılıç, “Sayın Cumhurbaşkanı, Sivas`a geldiğinde, Sivas olayları mağdurlarından birisinin çocuğu veya torunu, karşısına geçip “Bu olaylardan insanlarımız içerde” dediğinde, Sayın Erdoğan, “Biz onların suçsuz olduğunu biliyoruz” dedi. Eğer bu insanlar suçsuzsa neden hala içerdeler? Tekrar yargılanma meselesi birçok kesim için gündeme geldi. Bu insanlar adilce yargılanırsa hepsi beraat ederler ve bir tanesi bile içerde kalmaz. Ancak eğer bu insanlar suçsuzsa neden hâlâ mağdurlar.?” diyerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`dan babası için yeniden yargılama veya serbest bırakma talebinde bulundu.

“BABAM BAZEN GÖRÜŞE DAHİ ÇIKAMIYOR”

Babasının cezaevinde çok ciddi hastalıkları bulunduğunu ve bundan dolayı bazen görüşe dahi çıkamadığını belirten Kılıç, “Babam kalp hastası, tansiyon rahatsızlığı var ve ayrıca işitme problemi var. Oradaki insanlarla doğru düzgün iletişim kuramıyor. Hatta bazen görüşe bile çıkamıyor. Onun haricinde Almanya`da kaza geçirmişti. Ayağında hiçbir iz kalmadığı halde ateşlenip yatağa düşüyor. Düştüğünde de en az bir ay boyunca kendine gelemiyor. Prostat rahatsızlığı var. Ancak herhalde kanser gibi ölümcül bir hastalık kapmadan dışarı çıkarmayacaklar. Bunun ölümcülü kalmamış. Zaten 75 yaşından sonra bir mahkûm, ihtiyarlıktan dışarı çıkarılır ve cezasını evinde çekmesi sağlanır. Cumhurbaşkanından bir an önce babam ve onun gibi olan yaşlı mahkûmlar için ceza ertelemesi talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANI AF YETKİSİNİ BABAMIZ ÖLÜNCE Mİ KULLANACAK?

İslami kimliğinden ötürü 2001'de evine düzenlenen bir baskınla gözaltına alınıp günlerce işkenceden sonra cezaevine atılan ve yıllardır cezaevinde bulunan Ahmet Arslan`ın oğlu Gıyasettin Arslan da, Cumhurbaşkanı`nın af yetkisine işaret ederek, “Ahmet Necdet Sezer solcu olan mahkûmlar için af kararı çıkartmış ve yaklaşık 200 mahkûmu tahliye ettirmişti. Şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu hakkı neden kullanmıyor ve içerde bunca yaşlı ve hasta mahkûm varken bir de bunlar inançları uğruna yatıyorken neden bu zulme göz yumuyor, anlamıyorum” dedi.

“BABAMIZ GÖZ GÖRE GÖRE ÖLÜME TERK EDİLİYOR”

Gözaltında çektiği işkencelerden sonra vücudunda çeşitli hastalıklar oluşan Ahmet Arslan`ın sağlık raporlarına göre, kendisinde şeker ve tansiyon hastalığının yanı sıra 4 ayrı kalp damarında da yüzde 100 tıkanma bulunuyor. Diğer damarlarında ise yüzde 50, yüzde 60 daralma olan Arslan, 6 defa ameliyat geçirmiş, 2 ameliyatında da damar patlaması yaşanmış. Her gün 18 ayrı ilaç kullanan Ahmet Arslan, doktorlarının ifadesine göre her an kalp krizi geçirebilir.

Doktorların babası için, tıbben yapılabilecek hiç bir şeyin kalmadığını ve tedavi olarak da ancak ağrılarını azaltabileceklerini söylediklerini ifade eden Arslan, “Biz Cumhurbaşkanlarını af yetkileriyle bilirdik. Geçmiş Cumhurbaşkanları kendi fikirlerini taşıyan insanları tahliye ettiler. Ancak ne Abdullah Gül ne de Recep Tayyip Erdoğan hasta ve yaşlı mahkûmlar için böyle bir hakkı kullanmadı. Ve babamız göz göre göre ölüme terk ediliyor.” diye konuştu.

“BABAMIZIN ANJİYOYA İHTİYACI VAR”

Tutuklu Ahmet Arslan`ın diğer oğlu Abdulkadir Arslan ise Cumhurbaşkanı`nın hasta ve yaşlı mahkûmlar için bir an önce af yetkisini kullanması gerektiğini belirterek, “Cumhurbaşkanı babamız ölünce mi af yetkisini kullanacak?  Şu an ceza evinde olan babam günde 18 ilaç kullanıyor ve bunlardan biri damarları tıkalı olduğu için kan sulandırıcı. Bu da kalp damarlarının tıkalı olduğunun ispatıdır. Ben ve ailem çok iyi biliyoruz ki babamızın anjiyoya ihtiyacı var. Ama şu an sadece kan sulandırıcı ilaç kullanmaktadır. Son 4 ay içeresinde babam için yapılan tahlillerde babamın midesinde lekelenmeler tespit edildi. Ve ilaçlarına bir yenisi daha eklendi. Sadece babam için değil bütün hasta mahkûmlar için Sağlık Bakanlığı`ndan şunu istiyoruz: Tarafsız vicdanlı bir heyet kurulsun, bütün hasta mahkûmların sağlığı araştırılsın, kendi ihtiyaçlarını göremeyenler için, evlerinde cezalarını tamamlama imkanı getirilsin” ifadelerini kullandı.

“BABAM YALNIZ BAŞINA KALDI, KENDİ İHTİYAÇLARINI GİDEREMİYOR”

Yaklaşık 18 yıldır cezaevinde olan ve müebbet hapis cezasına çarptırılan Mehmet Emin Alpsoy`un oğlu Süleyman Alpsoy ise, “Babam 18 yıldır cezaevindedir. Babam yaşlı ve çeşitli hastalıkları var. Cezaevinde kemik erimesi hastalığına yakalandı. Bu yüzden de dik duramıyor. Şu an iki büklüm. Bel fıtığı var. Parkinson hastalığı var. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Önceleri Şeyhmus abim onunla ilgileniyordu. Ancak kendisi de ağır hasta olduğu için şu an hastanede yatıyor ve babam yalnız başına kaldı, kendi ihtiyaçlarını gideremiyor.” dedi.

“GÜN GEÇTİKÇE ‘AK PARTİ MAĞDURLARI` DURUMUNA DOĞRU GİDİYORUZ”

Babasının yaşlı ve hasta olduğunu ifade eden oğul Alpsoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan`a çağrıda bulunarak babasına af ya da ceza ertelemesi verilmesi talebinde bulundu. Alpsoy, “Babamın yaşlılığı ve hastalığını göz önünde bulundurarak Tayyip Erdoğan`dan onların bir an önce affedilmesini veya cezalarının ertelenmesini istiyoruz. Bir şeyler yapsınlar. Çünkü cezaevinde olan Şeyhmus abimin durumu zaten kritiktir. Tedavilerinin dışarıda devam etmesini istiyoruz. Onları dilediğimiz doktora götürmek istiyoruz. Biz onların sorumluluklarını üstleniriz. Çünkü onların tahsis ettiği doktorlar, imkânları kısıtlı olduğundan dolayı belirli bir yere kadar tedavi ediyorlar. Ancak biz, dışarıda, tüm masrafları da üstlenerek en iyi doktorlara götürebiliriz. Biz, bu cezanın en azından ertelenmesini istiyoruz. Bunu yaparlarsa duacı oluruz, ama yapmazlarsa, biz FETÖ`nün mağdurları durumundan çıkıp, ‘AK Parti mağdurları` durumuna doğru gideriz. Böyle bir sıkıntımız var. Sayın Erdoğan`dan bir an önce bu yönde bir çalışma yapmasını istiyoruz.” diye ifade etti.

“CUMHURBAŞKANINDAN HASTA MAHKÛMLARIN CEZALARININ ERTELENMESİNİ İSTİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın FETÖ`nün mağdur ettiği insanları işaret ederek, ‘Cezaevlerinde 10-15 yıldır haksız yere yatanlar var` diyerek kendilerine umut verdiğini belirten Alpsoy, “Geçenlerde Sn. Cumhurbaşkanı cezaevlerinde FETÖ kumpasları sonucu 10-15 yıldır haksız yere yatanlar bulunduğunu söyledi. Bu bize büyük bir umut verdi. Ama üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen hala bir adım atılmaması bizi üzüyor. Hastaların durumu ortada ve cezaevinde ölüme doğru gidiyorlar. Şu an yargılama istemiyoruz. Sayın cumhurbaşkanımızdan, hasta mahkûmların cezalarının ertelenmesini ve ihtiyaçlarının giderilmesi için ailelerine teslim edilmelerini istiyoruz. Müslüman olduğundan dolayı da kendisine güveniyoruz. Ancak bunu bize çok görüp yapmazsa da Allah`a havale ediyoruz.” diyerek sözlerini noktaladı.