Türkiye genelinde yaklaşık 18 milyon öğrenci, 2016-2017 eğitim ve öğretim yılının birinci döneminin sona ermesiyle yarıyıl tatiline girdi.

Tatilin değerlendirilmesi hususunda bilgi veren Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Van Şube Başkanı Osman Ayşin, tatilde dinlenmenin yanı sıra bol bol kitap okunması tavsiyesinde bulundu.

Ayşin, "4 ay boyunca çocuklarımız gecelerini gündüzlerine katıp ders çalıştılar. Öğrencilerimizin başarılı olmak için tüm gayretlerini seferber edip, 15 günlük tatili hak ettiklerine inanıyoruz. 15 tatil boyunca da bol bol kitap okusunlar. Aileleriyle iyi bir tatil geçirmelerini öneriyoruz." dedi.

Birinci dönem zayıf notları olan öğrencilerin ikinci dönemde telafi imkânlarının olduğunu dile getiren Ayşin, bu konuda okul yönetimine de büyük iş düştüğünü vurguladı.

Veliler öğretmenlerle iş birliği içerisinde olmalı

Velilerin, öğrencilerin durumuyla ilgili öğretmenlerle iş birliği içerisinde olması gerektiğini dile getiren Ayşin, sözlerine şöyle devam etti: " Öğrencilerin başarısız oldukları dersler varsa onu öğretmenleriyle paylaşıp, öğrencinin eksiklerini tamamlamak amacıyla ikinci dönem biraz daha iş birliği içinde olunmalıdır. Okullarımızda hafta sonu devam eden etüt çalışmaları ve destekleme kursları var. O kursları da önemsemekteyiz. Dolayısıyla veliler bunun takipçisi olsunlar. Bir çocuk başarılı olabilir ama bu da velinin gözetiminden çıkması demek değildir. Aksine başarının pekişmesi konusunda veliler ikinci dönem öğretmenlerimizle öğrenciyi takip edecek şekilde iş birliği içinde olsunlar."

"Okullarımızda ve evlerimizde kütüphane olsun"

Kitap okuma oranının arttırılması ve öğrencilerin okuduğunu anlaması için okullarda ve evlerde kitaplık olması gerektiğini ifade eden Ayşin, "Öğrencinin okuduğunu anlayabilmesi için tüm okullarda haftada en az bir saatin okumaya ayrılması gerektiğine inanıyoruz. Pazartesiden başlayarak salı, çarşamba, perşembe günleri olmak üzere tüm okullarımızda dönüşümlü olarak haftada bir saat kitap okunması ve kütüphanelerimizdeki kitapların sürekli güncelleştirilmesi lazımdır. Her çocuğumuzun birer tane kitabı olsa her okulda da 700 tane öğrencimizin olduğunu varsayarsak bu 700 kitap demektir. Arkadaşlar arasında bu kitaplarda dönüşümlü olarak değişime gidilirse çocuklar okuma alışkanlığı kazanmış olacaklardır. Sadece ders kitaplarına bağımlı kalmamak lazımdır. Okuduğunu anlamada güçlük çeken çocuklarda kitap okuma alışkanlığı olursa çocuk okuduğunu bir defada anlama yeteneğine sahip olabilir. Bunun için okullarımızda hatta evlerimizde de kütüphanelerimiz olsun." şeklinde konuştu. (Yılmaz Sönmez-İLKHA)